Sessiz katil 'kirli hava': KOAH ve akciğer kanserinin gizli tetikçisi oluyor
Hava kirliliği, sadece doğayı değil, insan sağlığını da tehdit ediyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Avrupa Çevre Ajansı’nın verileri, kirli havanın başta KOAH olmak üzere kronik solunum yolu hastalıklarını hem tetiklediğini hem de ağırlaştırdığını ortaya koyuyor. Solunum yollarında iltihaba yol açan zararlı partiküller, akciğer fonksiyonlarını düşürüyor, enfeksiyonlara açık hale getiriyor.
HER 4 KOAH ÖLÜMÜNDEN 1’İ HAVA KİRLİLİĞİYLE BAĞLANTILI
DSÖ’ye göre, KOAH’a bağlı ölümlerin yüzde 25’i ve akciğer kanseri ölümlerinin yüzde 16’sı hava kirliliğiyle ilişkili. Avrupa Çevre Ajansı da benzer şekilde, kıtadaki kronik solunum yolu hastalıklarına bağlı ölümlerin yüzde 14’ünün kirli havadan kaynaklandığını vurguluyor.
Özellikle güneydoğu ve doğu Avrupa’da bu oranlar daha da yüksek.Dünya genelinde her 100 kişiden 99’u, tavsiye edilen sınırların üzerinde kirli hava soluyor. Yani milyonlarca insan, her gün farkında olmadan sağlığını tehdit eden bir ortamda yaşıyor.
SADECE SİGARAYLA AÇIKLANAMAZ
Her ne kadar KOAH’ın en büyük nedeni sigara içimi olsa da, bu gerçek zaman zaman bir “damgalanma” sorununa yol açıyor. Özellikle yüksek gelirli ülkelerde KOAH vakalarının yüzde 70’i tütünle bağlantılı. Ancak bu durum, hastalığın çevresel boyutunun göz ardı edilmesine ve KOAH’lı bireylerin "kendileri yüzünden hasta oldukları" yönünde yargılanmasına neden oluyor.
Oysa DSÖ verilerine göre, dünya genelinde tütün kullanımı son 20 yılda önemli ölçüde düştü. 2000 yılında yetişkinlerin üçte biri sigara içerken, bu oran 2022 itibarıyla yüzde 20’ye geriledi.
Sigara bırakıldığında riskin azaldığı bir gerçek. Ancak hava kirliliği herkesin maruz kaldığı, kaçınılması zor bir tehdit. Bu nedenle uzmanlar, hem bireysel hem de toplumsal ölçekte hava temizliği politikalarının güçlendirilmesi gerektiğini savunuyor. Aksi halde, kirli hava yeni neslin “görünmeyen sigarası” olabilir.
Kaynak:euronews
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.