Kasırgaya kapılan ne yaşar? Hayatta kalmanın sınırında bilimsel gerçekler

Kasırgaya kapılan ne yaşar? Hayatta kalmanın sınırında bilimsel gerçekler
ABD’de yaşanan gerçek olaylardan yola çıkan araştırmalar, kasırgaların içindeki ölümcül kaos ortamını ve hayatta kalmanın neredeyse mucizevi doğasını gözler önüne serdi. İşte NOAA uzmanlarının tüyler ürperten analizleri ve tanıklıklar...

Kasırgalar, sadece etkiledikleri bölgelerde yıkıma yol açmakla kalmıyor; içine kapılan canlılar için de yaşamla ölüm arasında ince bir çizgi oluşturuyor. ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi'ne (NOAA) bağlı bilim insanları, bu doğa olayının ortasında hayatta kalmayı başaran kişilerin ifadelerini mercek altına alarak çarpıcı sonuçlara ulaştı.

DIŞTAN GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİL

NOAA uzmanlarına göre, dışarıdan klasik bir hortum görüntüsü sunan kasırgalar, aslında su damlacıkları, toz zerrecikleri ve yerden savrulan enkazla dolu karmaşık bir dönüşüm alanı barındırıyor. En yıkıcı kasırgalar ise, meteorologların radarında “süper hücre” ya da “mezosiklon” olarak tanımlanan sistemler aracılığıyla izlenebiliyor.

HAYATTA KALMAK ŞANSA BAĞLI

Araştırmalarda dikkat çeken en önemli bulgu, bir kasırganın ortasında hayatta kalmanın büyük ölçüde tamamen şansa bağlı olması. Bu gerçeği bizzat yaşayanlardan biri de 2019 yılında ABD'nin Teksas eyaletinde kasırgaya yakalanan Sherry ve eşi Brian oldu.

Sherry, kasırga anında banyoya sığınarak yere uzandı ve kollarını klozete dolayarak kendini sabitlemeye çalıştı. Ancak saniyeler içinde banyonun bir köşesi yerinden koparak yok oldu. Ardından Sherry, tarif edemediği bir kuvvetle yukarı savruldu. Daha sonra yapılan ölçümlerde rüzgarın 161 km/saat hızına ulaştığı belirlendi.

Eşi Brian ise kasırga sırasında bir alışveriş merkezindeydi. Binadan dışarı çekilen Brian, önce bir sütuna tutunmaya çalıştı ancak başarılı olamayınca savrularak park halindeki bir kamyonun üzerine düştü. Birkaç saniye sonra ise kendini yerde buldu.

RADARLA GÖRÜLEMEYEN BİR GÜÇ

Kasırgaların iç yapısını doğrudan gözlemlemek neredeyse imkânsız çünkü içerdeki koşullar aşırı derecede tehlikeli. Ancak bilim insanları, mobil Doppler radar sistemleri sayesinde kasırgaların merkezine dair bazı verilere ulaşabiliyor. Bu ileri teknolojili cihazlar, güvenli mesafeden çalışarak kasırganın yapısı hakkında önemli bilgiler sunuyor.

Yapılan analizlere göre, kasırganın merkezinde genellikle yağmur ve enkazdan arınmış bir boşluk bulunuyor. Ancak bu boşluk, çevresini saran yoğun yağış halkaları ve yıkıcı dikey rüzgarlarla çevrili.

BEKLENENDEN DAHA KARMAŞIK BİR YAPI

Bilim insanlarının altını çizdiği bir diğer kritik bilgi ise, kasırgaların çoğunun bulutlardan yere doğru değil; yerden yukarıya doğru gelişmesidir. Genellikle bir dakikadan kısa sürede oluşan bu sistemler, yerle temas ettikten hemen sonra hızla yukarı doğru tırmanıyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.