Dünyanın kökeni aydınlanıyor: DNA araştırması çarpıcı gerçeği ortaya koydu

Dünyanın kökeni aydınlanıyor: DNA araştırması çarpıcı gerçeği ortaya koydu
Harvard Tıp Fakültesi'nde yürütülen geniş kapsamılı DNA analizi, Avrupa ve Batı Asya halklarının kökenine ışık tuttu.

Avrupa’nın 100 farklı noktasından alınan tarih öncesi DNA örnekleri ve daha önce elde edilen 1000 genetik veri üzerinden yürütülen analizler, Hint-Avrupa halklarının kökenine dair çarpıcı bulgular sundu. Araştırmacılar, MÖ 3000 yılı öncesinde Volga Nehri'nden Karadeniz'in kuzeyindeki Ukrayna bozkırlarına göç eden ve buradaki halkla karışarak Yamnaya topluluğunu oluşturan bilinmeyen bir grup insanın varlığını belirledi.

ARKEOLOJİK VE GENETİK VERİLER İŞ BİRLİĞİNDE

Araştırma, Nature dergisinde yayınlanan iki bilimsel makaleyle duyuruldu. Arkeologlar ve genetikçiler, Yamnayaların Avrasya'ya yayılarak genetik mirasını ve yaşam biçimini Portekiz’den Moğolistan’a kadar ulaştırdığını belirtiyor. Harvardlı genetikçi Reich, bu büyük göç dalgasını “Avrupa'nın ve nihayetinde dünyanın nüfusunu dönüştüren kritik bir olay” olarak tanımlıyor.

dna1.jpg

YAKLAŞIK 400 DİLİN KÖKENİ

Yamnayaların dili, günümüzde konuşulan 400'e yakın dilin atalarından biri olarak kabul ediliyor. Latince, Yunanca, İngilizce, Rusça, Urduca ve Almanca gibi yaygın dillerin temelini oluşturan bu dil, Hint-Avrupa dil ailesinin yayılmasında kritik bir rol oynadı. Estonya Tartu Üniversitesi’nden DNA araştırmacısı Lehti Saag, bir dilin kökenini sadece genetik bulgularla belirlemenin mümkün olmadığını vurguluyor.

YAMNAYA’NIN DOĞUŞU VE RUS İŞGALİ ALTINDAKİ TARİHİ ALAN

Yamnaya topluluğunun ilk ortaya çıktığı Ukrayna'daki Mihaylivka mezrası, günümüzde Rus işgali altında bulunuyor. Bölgeye yönelik arkeolojik araştırmaların sürekliliğini zorlaştırsa da bilim insanları, Yamnaya mirasının genetik izlerini modern toplumların DNA'larında sürdürmeyi başarıyor.

MODERN DÜNYA İÇİN ÇIKARILAN DERSLER

Araştırmaya dışardan katkı sağlayan Göteborg Üniversitesi’nden Yamnaya uzmanı Kristian Kristiansen, bu yayılmanın modern dönem öncesi küreselleşmenin temelini oluşturduğuna işaret ediyor. “Bu inanılmaz yayılma, antik toplumların birbirleriyle olan etkileşimlerini ve bugünkü kültürlerin çeşitliliğini anlamamızı sağlıyor” diyen Kristiansen, araştırmaların insanlığın ortak kökenlerini anlamada kritik bir rol oynadığını belirtiyor.

Dünyada yaşayan yaklaşık 4 milyar insanın bu soydan geldiği tahmin edilirken, Yamnaya’nın genetik mirası, insanlığın kökenine dair yepyeni bir perspektif sunuyor. Harvard'ın DNA araştırması, geçmişi anlamamızın geleceği şekillendirmede ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.