Bilim insanları iki ayak üzerinde yürümemizi sağlayan evrimsel sırrı açıkladı

Bilim insanları iki ayak üzerinde yürümemizi sağlayan evrimsel sırrı açıkladı
Harvard Üniversitesi’nden bilim insanları, insanların iki ayak üzerinde yürümesini mümkün kılan iki büyük evrimsel değişimi ortaya çıkardı.

İnsanların evrimsel tarihinde, dik yürüme pek çok becerinin önünü açtı. Alet kullanmaktan yiyecek toplamaya, sanat üretiminden bebek taşımaya kadar birçok etkinlik, iki ayak üzerinde yürümeyle mümkün hale geldi. Ayrıca bu özellik, insanların çevrelerini daha iyi gözlemlemesine ve dünyanın farklı bölgelerine yayılmasına katkı sağladı.

Genetik açıdan en yakın akrabamız olan şempanzeler zaman zaman iki ayak üzerinde yürüyebilse de çoğunlukla dört ayaklarını kullanıyor. Bu nedenle kalıcı dik yürüyüş, insan türüne özgü bir evrimsel avantaj olarak görülüyor.

Bilim insanları uzun süredir dik yürüyüşün pelvisteki en büyük kemik olan ilium sayesinde gerçekleştiğini bilse de, bu kemiğin nasıl evrimleştiği yeterince anlaşılmamıştı. Harvard Üniversitesi’nden Dr. Terence Capellini ve ekibi, insan, fare ve diğer primat embriyoları üzerinde yaptıkları çalışmayla kritik bulgular elde etti.

Araştırmaya göre ilium, insan embriyosunda omurgaya dik bir kıkırdak çubuğu olarak gelişiyor. Bu çubuk, yönünü koruyarak iliumun nihai şekline dönüşüyor ve dik yürüyüş için gereken kas bağlantılarını destekliyor. Ayrıca aynı genlerle gelişen iliumun, insanlarda farklı şekilde çalıştığı da keşfedildi.

Çalışma, iliumun evriminde ikinci önemli değişimin ise yaklaşık 1 milyon yıl önce yaşandığını ortaya koyuyor. Bu dönemde, iliumun kıkırdaktan kemiğe geçiş süreci iskeletin geri kalanından 15 hafta sonra gerçekleşmeye başladı.

Bu farklılaşma, insan beyninin büyümesiyle ilişkilendiriliyor. Kadınların doğum kanalının genişleyerek büyük beyinli bebeklerin doğmasına olanak sağlaması, evrimin kritik dönemeçlerinden biri olarak değerlendiriliyor.

Dr. Capellini, “Bu değişiklikler olmasaydı, insanların yürümesi muhtemelen mümkün olmazdı ve beyin boyutundaki artışları hayal etmek zor olurdu” sözleriyle bulguların önemini vurguladı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.