İzmir Barosu’ndan Diyanet’in Cuma hutbesine tepki: “Türkiye Şeriatla yönetilen bir ülke değildir”

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu hafta 81 ildeki camilere gönderdiği Cuma hutbesi, geniş çapta tepki topladı. Söz konusu hutbede, kız çocuklarının miras hakkına yönelik ifadeler yer alırken, İzmir Barosu yazılı bir açıklama yaparak duruma sert tepki gösterdi.

Hutbede geçen “...kız çocuklarının da Allah’ın takdir ettiği hakka razı olmaması kul hakkıdır” ifadesinin Medeni Kanun’a aykırı olduğunu belirten İzmir Barosu, açıklamasına “Diyanet’i Uyarıyoruz: Türkiye Şeriatla Yönetilen Bir Ülke Değildir” başlığını attı.

“EŞİTLİK İLKESİNİN AÇIKÇA İHLALİ”

Baronun açıklamasında, kadın-erkek eşitliğinin Anayasa, Medeni Kanun ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alındığı vurgulandı. Buna rağmen, toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı dini veya geleneksel yorumların meşrulaştırılmaya çalışılmasının kabul edilemez olduğu ifade edildi.

İzmir Barosu, “Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ‘rıza’ kavramını öne çıkararak miras paylaşımını dini ölçülerle tartışmaya açması, durumu değiştirmez. Toplumsal baskı ile üretilen rıza, rıza değildir; şiddetin bir görünümüdür” sözleriyle hutbedeki ifadeleri eleştirdi.

Açıklamada, kız çocuklarının ve kadınların miras hakkına yönelik her türlü saldırının karşısında olunacağı, kadınların mirastan mahrum bırakılmasının yalnızca bireysel değil, aynı zamanda toplumsal bir adaletsizlik olduğu vurgulandı.

İzmir Barosu’nun açıklaması şu şekilde:

"15 Ağustos 2025 Cuma günü Diyanet İşleri Başkanlığı tüm camilerde okunmak üzere bir cuma hutbesi yayımlamıştır. Söz konusu hutbede 'Yüce Rabbimizin koyduğu miras ölçüsünü değiştirmek ilahi adalete aykırıdır. (…) kız çocuklarının da Allah’ın takdir ettiği hakka razı olmaması kul hakkıdır.' şeklinde beyanlarda bulunulmuştur.

Söz konusu beyanlar, hukuka aykırı olduğu gibi en temel ilkelerden biri olan eşitlik ilkesinin açıkça ihlali niteliğindedir. Bu hukuka aykırılığın, Devlet tüzel kişiliğinin bir parçası olan Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yapılması kesinlikle kabul edilemez.

Anayasa’nın eşitlik ilkesi, Medeni Kanun’un açık hükümleri ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerle kadın-erkek eşitliği hukuki olarak güvence altına alınmıştır. Buna rağmen, toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı dini veya geleneksel yorumların meşrulaştırılması, siyasi iktidarın cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına ilişkin uluslararası yükümlülüklerine tamamen aykırıdır.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın “rıza” kavramını öne çıkararak miras paylaşımını dini ölçülerle tartışmaya açması, bu durumu değiştirmez. Biliyoruz ki toplumsal baskı ile üretilen rıza, rıza değildir; şiddetin bir görünümüdür.

İzmir Barosu Başkanlığı olarak, kız çocuklarının ve kadınların miras hakkına yönelik her türlü saldırının karşısında olduğumuzu, kadınların mirastan mahrum bırakılmasının yalnızca bireysel bir haksızlığa değil aynı zamanda toplumsal bir adaletsizliğe neden olacağının bilinci ile kamuoyuna saygı ile duyuruyoruz."