İstanbul'un havası en kirli üç ilçesi açıklandı: Zehir soluyoruz!

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın 2023-2024 dönemine ait hava kalitesi ölçümleri, Türkiye'de hava kirliliğinin tehlikeli boyutlara ulaştığını ortaya koydu.

Yapılan araştırmalara göre, son iki yılda yaklaşık 127 bin kişi hava kirliliğine bağlı nedenlerle hayatını kaybetti. Dünya genelinde bu sayı 8 milyonu aştı.

BÜYÜKŞEHİRLERDE RİSK ARTIYOR

Ekol TV'nin haberine göre, özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde ölçüm değerleri alarm veriyor.

İstanbul'da Esenyurt, Yenibosna, Şişli ve Mecidiyeköy gibi bölgeler, trafik yoğunluğu ve yüksek binalaşma nedeniyle hava kalitesinin en düşük olduğu yerler arasında yer aldı.

UZMANLAR UYARDI: "ALZHEİMER VE KALP HASTALIKLARINI TETİKLİYOR"

Hava kirliliği yalnızca solunum yollarını değil, beyin ve damar sağlığını da olumsuz etkiliyor.
Göğüs hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Sinem İliaz, kirli havanın uzun vadede Alzheimer, demans, kalp ve damar hastalıkları gibi sorunlara yol açabileceğini vurguladı.

"Beyin beslenmesi damarlar üzerinden gerçekleşiyor. Hava kirliliği hücre ölümünü tetikleyebilir ve erken yaşlanmayı hızlandırabilir."

İSTANBUL'DA TRAFİK KAYNAKLI KİRLİLİK TEHLİKESİ

İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, İstanbul'da hava kirliliğinin en önemli nedenlerinden birinin araç yoğunluğu olduğunu belirtti.

"Kentte 6 milyon araç var ve bu da atmosferde ciddi kirlilik oluşturuyor. Özellikle trafiğin yoğun olduğu bölgelerde hava kalitesi hızla düşüyor."

UZMANLARDAN VATANDAŞLARA MASKE VE ZAMAN UYARISI

Uzmanlar, özellikle yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalığı olan bireylerin, kirliliğin arttığı akşam saatlerinde dışarı çıkmamalarını öneriyor.

Zorunlu durumlarda ise maske kullanımı ve açık havada kalma süresinin kısaltılması tavsiye ediliyor.

KIŞ AYLARINDA KİRLİLİK DAHA DA ARTACAK

Uzmanlara göre, ısınma kaynaklı emisyonlar nedeniyle hava kirliliği kış aylarında daha da yoğunlaşacak.

Bilim insanları, şehir planlaması, toplu ulaşım yatırımları ve yeşil alan artırımı gibi kalıcı önlemlerin hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.