Dolar üzerinden ödenen nafaka ile ilgili TL kararı! Yargıtay son noktayı koydu

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, döviz cinsinden belirlenen yoksulluk nafakasına ilişkin önemli bir karara imza attı. 2003 yılında anlaşmalı boşanma protokolüyle aylık 1.500 dolar olarak kararlaştırılan nafakanın, ekonomik koşullar ve döviz kurundaki değişim dikkate alınarak Türk lirasına çevrilebileceğine hükmetti.

Kararda, geçen 18 yıl içinde tarafların gelir düzeylerinde yaşanan değişikliklerin ve döviz kurlarındaki artışın dikkate alınmasının hukuka uygun olduğu vurgulandı. Bu karar, dövizle nafaka ödeyenler için emsal niteliği taşıyor.

BOŞANMA PROTOKOLÜ YILLAR SONRA UYUŞMAZLIĞA DÖNÜŞTÜ

Davaya konu olayda, 2003’te yapılan anlaşmalı boşanma protokolü kapsamında davacı erkek, eski eşine her ay 1.500 dolar yoksulluk nafakası ödemeyi kabul etti. Ancak ilerleyen yıllarda mali durumunun kötüleştiğini belirten davacı, nafakanın tamamen kaldırılmasını veya en azından ciddi bir oranda düşürülmesini istedi.

Davalı kadın ise nafakanın, tarafların serbest iradesiyle düzenlenen protokolde yer aldığını, bu nedenle ödeme yükümlülüğünün devam etmesi gerektiğini savundu.

İLK MAHKEME DOLARI İNDİRDİ, İSTİNAF TL’YE GEÇTİ

İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, tarafların ekonomik durumlarını değerlendirerek nafaka miktarını aylık 1.000 dolara düşürdü. Dosya istinafa taşınınca, Bölge Adliye Mahkemesi dolar kurundaki yükselişe dikkat çekerek nafakanın Türk lirasına çevrilmesine karar verdi. Mahkeme, aylık nafaka miktarını 2.500 TL olarak belirledi.

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ KARARI BOZDU

Ancak bu karara itiraz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’ne taşındı. Daire, tarafların gelirlerinde radikal bir değişiklik olmadığını savunarak, döviz kurundaki artışın “öngörülemez ekonomik kriz” kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirtti ve istinaf mahkemesinin kararını bozdu.

GENEL KURUL SON NOKTAYI KOYDU

Son sözü söyleyen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, döviz cinsinden belirlenen nafakanın, uzun yıllar sonra günün ekonomik şartları çerçevesinde TL’ye uyarlanabileceğine karar vererek Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararını onadı. Bu karar, dövizle belirlenmiş nafaka yükümlülüklerinin gelecekte yeniden değerlendirilmesinin önünü açmış oldu.