AB Büyükelçisinden vize tepkisi: Türkler için bu bekleyiş utanç verici

Brüksel’de Türk gazetecilerle bir araya gelen Ossowski, Türkiye'nin Avrupa’ya seyahat etmek isteyen vatandaşlarının vize için aylarca beklediğini belirterek, “Bu durum sürdürülebilir değil. Hepimiz için utanç verici. Türkiye’nin aday ülke statüsüne rağmen böyle bir muamele görmesi kabul edilemez” dedi.

Ossowski, Türkiye’nin AB’ye vizesiz seyahat edemeyen tek aday ülke olduğuna dikkat çekti:
“Resmi aday bile olmayan Kosova vizesiz seyahat ediyor. Ukrayna savaşta, Gürcistan ile ilişkilerimiz kötü, Venezuela ve Kolombiya uyuşturucuyla anılıyor ama hepsi AB'ye vizesiz girebiliyor. Stratejik ortak olan Türkiye neden giremiyor?”

İŞ BİRLİĞİ İÇİN HUKUK DEVLETİ GEREKLİDİR

Türkiye'nin savunma sanayii potansiyeline işaret eden Ossowski, “AB savunma kapasitesini artırmak istiyor ve Türkiye bu alanda önemli bir aktör. Ancak yabancı yatırımcı için bağımsız yargı şart. Hukukun üstünlüğü olmadan Almanya’dan, Fransa’dan yatırımcıyı ikna edemeyiz” uyarısında bulundu.

GÜMRÜK BİRLİĞİ MODERNİZE EDİLMELİ

AB’nin Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı olduğunu vurgulayan Ossowski, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi gerektiğini söyledi:
“Tarım ve dijital hizmetler gibi alanlar dahil edilmeli. Bu, hukukun üstünlüğünü de güçlendirecektir.”

TERÖRLE MÜCADELE YASASI REFORMU UMUT VERİCİ OLABİLİR

Vize muafiyeti için gereken 72 kriterden 66’sının tamamlandığını hatırlatan Ossowski, kalan altı kriterin başında terörle mücadele yasasının geldiğini belirtti:

“Türkiye'de PKK’nın silahsızlandırılmasına dair umut verici gelişmeler yaşanıyor. Bu süreç, yasada reforma zemin hazırlayabilir.”

AB, TÜRKİYE’YE 12 MİLYAR EURO AYIRDI

Ossowski, AB’nin Türkiye’ye mülteciler için yaklaşık 12 milyar euro ayırdığını belirterek, bu rakamın henüz tamamen kullanılmadığını söyledi. Ancak bu yardımın Türkiye’nin yaptığı harcamaların yalnızca küçük bir kısmını karşıladığını da ekledi.

“TÜRKİYE VE AB KADER ORTAKLARIDIR”

Ossowski, Türkiye ile AB’nin coğrafi ve kültürel yakınlığına dikkat çekerek, “Artık bu iş birliği bir tercih değil, kader. Ortak değerler ve çıkarlar için birlikte hareket etmeliyiz. Başka seçeneğimiz yok” ifadelerini kullandı.