Ünlü ekonomist uyardı: Yarın açıklanacak rakamlar kimseyi ikna etmeyecek
Ekonomist Enes Özkan, yarın açıklanacak olan yılın ikinci yarısına ilişkin ilk enflasyon verileri öncesi değerlendirmelerde bulundu. Merkez Bankası'nın düşen enflasyon vurgusuna rağmen halkın bu iyileşmeyi günlük yaşamda hissedemediğini belirten Özkan, fiyatların hâlâ yükseldiğine dikkat çekti.
"FİYATLAR YAVAŞLIYOR AMA AZALMIYOR"
Enes Özkan, enflasyon oranlarındaki düşüşün halkın alım gücüne doğrudan yansımadığını vurguladı:
"Merkez Bankası, enflasyonun düştüğünü söylüyor. Ancak bu, fiyatların gerilediği anlamına gelmiyor. Sadece artış hızı yavaşlıyor. Bu nedenle vatandaş, enflasyonda gerçek bir iyileşme hissedemiyor."
Özkan, TÜİK'in açıklayacağı enflasyon oranının Merkez Bankası'nın hedefleriyle uyumlu olabileceğini, fakat bağımsız kuruluşların verilerinin daha yüksek çıkmasının muhtemel olduğunu ifade etti.
"EN BÜYÜK YÜK ÜCRETLİLERİN OMZUNDA"
Ekonomist Özkan, enflasyonla mücadele kapsamında uygulanan ekonomik programların en çok ücretli kesimi etkilediğini belirtti:
"Ücretli çalışanların pazarlık gücü neredeyse kalmadı. Grevlerin kolayca yasaklandığı, sendikaların etkisizleştiği bir ortamda emekçiler maaşlarını artırma konusunda çaresiz kalıyor."
Özkan'a göre ekonomik acının en büyük kısmını bu kesim çekiyor çünkü gelirlerini belirleyebilecek yapısal güce sahip değiller.
"DEMOKRATİK MEKANİZMALAR ÇALIŞMIYOR"
Özkan, ekonomik sorunların temelinde demokratik kurumların zayıflaması olduğunu savundu. Seçim dönemleri dışında halkın taleplerini iletebileceği etkili bir kanal kalmadığını söyleyen Özkan, ekonomik özgürlüklerin bu nedenle zarar gördüğünü ifade etti.
KADIN İSTİHDAMINA ELEŞTİRİ: YARISI BİLE YOK
İstihdamda kadın-erkek eşitsizliğine de dikkat çeken Enes Özkan, Türkiye'nin insan kaynağını verimli kullanamadığını vurguladı:
"Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı erkeklerde %66 iken kadınlarda sadece %32. Bu ciddi bir verimsizlik. Kadınlar potansiyellerine rağmen ekonomide yeterince yer alamıyor."
Kadınların özellikle sanayi, tarım ve düşük vasıflı hizmet sektörlerinden dışlandığını belirten Özkan, yüksek katma değerli sektörlerde kadın-erkek sayılarının neredeyse eşit olduğunu hatırlattı.
"KALKINMA, TOPLUMSAL KATILIMLA MÜMKÜN"
Enes Özkan, sürdürülebilir büyüme ve kalkınma için tüm toplum kesimlerinin üretim sürecine katılması gerektiğini vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:
"Sadece birkaç sektör veya sınıfla büyüme sağlanamaz. İstihdam ve gelir dağılımındaki dengesizlikler derinleşirse kalkınma hayal olur. Kültürel sorunlar ekonomik dengesizlikleri de artırıyor. Bu cendereden çıkmanın yolu, toplumsal katılımı ve adaleti güçlendirmektir."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.