TÜİK açıkladı: İşsizlikte dikkat çeken artış

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül 2025 dönemine ilişkin işgücü istatistiklerini yayımladı. Mevsim etkisinden arındırılmış verilere göre, işsizlik oranı yüzde 8,6 seviyesinde sabit kaldı. İşsiz sayısı ise bir önceki aya göre 12 bin kişi artarak 3 milyon 75 bine ulaştı.

KADIN İŞSİZLİĞİ ARTIYOR, GENÇLERDE DÜŞÜŞ VAR

Verilere göre, erkeklerde işsizlik oranı yüzde 7,4, kadınlarda ise yüzde 11,1 olarak gerçekleşti. Kadın işsizliği yükselirken, genç nüfusta (15-24 yaş) dikkat çekici bir iyileşme yaşandı. Genç işsizlik oranı 0,9 puan azalarak yüzde 14,9'a geriledi. Bu yaş grubunda erkeklerde oran yüzde 11,4, kadınlarda ise yüzde 21,4 oldu.

İSTİHDAM AZALDI, ÇALIŞMA SÜRESİ UZADI

İstihdam edilenlerin sayısı bir önceki aya göre 200 bin kişi azalarak 32 milyon 491 bine düştü. Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı yüzde 48,9 olarak kaydedildi.
Cinsiyet bazında bakıldığında, erkeklerde istihdam oranı yüzde 66,3, kadınlarda ise yüzde 31,8 olarak belirlendi.
Buna karşın, istihdam edilenlerin haftalık ortalama fiili çalışma süresi 1 saat artarak 42,9 saate çıktı.

İŞGÜCÜNE KATILIM GERİLEDİ

Toplam işgücü 188 bin kişi azalarak 35 milyon 566 bine indi. İşgücüne katılma oranı yüzde 53,5 olarak açıklandı. Kadınlarda bu oran yüzde 35,7, erkeklerde ise yüzde 71,6 olarak gerçekleşti.
Özellikle kadınlarda işgücüne katılım oranındaki 0,8 puanlık düşüş dikkat çekti.

GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİKTE GERİLEME

Zamana bağlı eksik istihdam, işsizler ve potansiyel işgücünü kapsayan atıl işgücü oranı 1,2 puan azalarak yüzde 28,6'ya geriledi.
Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin birleşik oranı yüzde 18, işsiz ve potansiyel işgücünün birleşik oranı ise yüzde 20,5 olarak hesaplandı.

GENEL GÖRÜNÜM: İŞSİZLİK DURAĞAN, İSTİHDAM ZAYIF

TÜİK verileri, Türkiye işgücü piyasasında işsizlik oranının durağan seyrettiği, ancak istihdamda zayıflama ve kadın katılımında düşüşün sürdüğü bir tabloya işaret ediyor.
Ekonomistler, genç işsizliğindeki iyileşmeye rağmen genel istihdam kaybının ve düşük kadın katılımının sürdürülebilir büyüme açısından risk oluşturduğunu değerlendiriyor.