Tarsus’a özgü fındık lahmacun ve kaynar içeceği kayıt altına alındı
Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Tarsus’a Değer Katanlar Kurulu (TADEKA), Tarsus’un kültürel mirasını gelecek kuşaklara aktarmaya yönelik çalışmalarını sürdürüyor. TADEKA bileşenlerinden Turizm ve Gastronomi Kurulu tarafından yürütülen ‘Tarsusi Yöresel Yemek Hikayeleri’ projesi kapsamında, Tarsus’a özgü fındık lahmacun ile kaynar içeceği, tarifleri ve yapım aşamalarıyla birlikte kayıt altına alındı.
Daha önce analı-kızlı, lahana sarması, vardabit, humus ve kokulu çörek gibi birçok yöresel yemeğin belli tariflerle hazırlandığı programlar gerçekleştiren kurul, bu kez Tarsus gastronomisinin tescilli ürünü olan fındık lahmacun ile yöresel içecekler arasında yer alan kaynarı ele aldı. Kaynar içeceğinin, bölge kültüründe yeni doğan bebekleri tebrik etmek amacıyla eve gelen misafirlere ikram edilen geleneksel bir içecek olduğu belirtildi.
Program, TADEKA’nın tarihi özelliklere sahip hizmet binasının bahçesinde gerçekleştirildi. Etkinlikte, Tarsus fındık lahmacununun tanıtımında uzun yıllardır emek veren Murat Gül ile tarihi Kırkkaşık Bedesteni’nde 15 yıldır kaynar içeceği hazırlayan Serpil Demir yer aldı. Murat Gül, fındık lahmacununun hamurunun ve iç harcının hazırlanmasından pişirilmesine kadar tüm aşamaları uygulamalı olarak anlattı. Daha sonra kendi fırınına geçerek tepsilere dizilen lahmacunları pişirdi.
Serpil Demir ise, 7 çeşit baharattan oluşan kaynar içeceğinin yapım sürecini, kültürel geçmişi ve kullanım alanlarıyla birlikte anlattı. Gerçekleştirilen tüm çalışmalar görsel ve yazılı olarak kayıt altına alındı.

TOPÇUOĞLU: “TARSUS’UN KENDİNE ÖZGÜ GASTRONOMİSİNİ GÜN YÜZÜNE ÇIKARMAK İSTİYORUZ”
TADEKA Turizm ve Gastronomi Kurulu Sözcüsü Murat Topçuoğlu, projenin verimli bir şekilde ilerlediğini belirterek, “Bu hafta ‘Yöresel Yemek Hikayeleri’ projemizde kaynar ve Tarsus fındık lahmacununu ele aldık. Daha önce analı-kızlı, Çamalan çöreği ve humus yapmıştık.” ifadelerini kullandı.
Projeyi farklı yemeklerle sürdürmeyi hedeflediklerini ifade eden Topçuoğlu, Tarsus’un 10 bin yıllık geçmişiyle birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını belirterek, şehrin kendine özgü bir gastronomik kültüre sahip olduğunu vurguladı. Topçuoğlu, “Buraya gelenler, Tarsus’un gastronomisini de merak ediyor. Bir şehrin devamlılığında gastronominin önemli bir yeri var. Hatay, Antep ve Adana mutfakları önemli ama Tarsus’un da tarihsel kökleri olan, çeşitli yemeklerden oluşan başlı başına bir gastronomisi var. Amacımız bu gastronomiyi Türkiye’ye ve dünyaya tanıtmak” ifadelerini kullandı. Topçuoğlu ayrıca, projeye destek veren Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başta olmak üzere emeği geçenlere teşekkür etti.
“TANITIMLAR MÜŞTERİ PORTFÖYÜMÜZÜ GENİŞLETİYOR”
Yaklaşık 30 yıldır baba mesleği olan fırıncılığı sürdüren Murat Gül, bu tür çalışmaların Tarsus’un tanıtımına katkı sağladığını belirtti. Gül, “Tanıtımlar sayesinde her yıl müşteri portföyümüz genişliyor. Bu da işletmelerimizin büyümesine katkı sağlıyor. Tarsus’a ait coğrafi işaretli ürünlerin ve diğer yöresel ürünlerin tanıtılması bizim için önemli.” dedi.
“UNUTULMAYA YÜZ TUTMUŞ KAYNARI YAŞATMAK İSTEDİM”
Kaynar içeceğinin şifa kaynağı olarak bilindiğini ifade eden Serpil Demir ise, bu geleneksel içeceğin zamanla unutulmaya başladığını belirtti. Demir, “Kaynar yöresel bir damak tadı ve aslında bir doğum şerbetidir. Unutulmaya yüz tutmuş bu geleneği yaşatmaya karar verdim ve 15 yıldır kaynar yapıyorum. Gastronomi Kurulu olarak eski yöresel tatları yaşatma amacıyla bu çalışmayı kayıt altına aldık.” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.