Murat Çalık anjiyoya alındı

Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'ın tutukluluğu devam ederken, cezaevindeki sağlık durumu giderek kötüleşiyor. 23 Mart'ta tutuklanan ve Silivri'den İzmir Buca Kırıklar Cezaevi'ne sevk edilen Çalık'ın, son dört ayda 18 kilo verdiği, löseminin nüks etme ihtimalinin ise kritik seviyeye ulaştığı belirtildi.

AMELİYAT SONRASI NAKİL TARTIŞMASI

İki kez kanser tedavisi gören ve son olarak lenfoma şüphesiyle ameliyat edilen Mehmet Murat Çalık, operasyonun hemen ertesi günü cezaevine nakledildi. Avukatı Melih Koçhan, müvekkilinin ameliyat yarası henüz kapanmadan cezaevine götürüldüğünü söyledi. Çalık, 9 Temmuz'da cezaevinde aniden fenalaşarak hastaneye kaldırıldı.

HASTANEYE KALDIRILDI, YOĞUN BAKIMA ALINDI

Fenalaşmasının ardından önce Buca Devlet Hastanesi'ne götürülen Başkan Çalık, buradaki ilk tetkiklerin ardından Katip Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Eşi Zehra Çalık, "Göğsü sıkışmış ve fenalaşmış. Acilen hastaneye getirildi. Kalp tetkikleri yapıldıktan sonra uygun görülmeyince başka hastaneye sevk edildi. Şu an yoğun bakımda, anjiyoya alındı" dedi.

"LÖSEMİ SINIRDA, KİLO KAYBI HIZLANDI"

Zehra Çalık, eşinin lösemi riskinin sınırda olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

"Boynundaki kitle daha önce alındı ama lösemi tehlikesi hala var. Cezaevi şartları bu riski artırıyor. Kısa sürede 18 kilo verdi. Raporlar hazırlandı, savcılığa ve bakanlığa gönderildi. Şimdi Adli Tıp'tan yanıt bekliyoruz."

"CEZAEVİ ORTAMI SAĞLIKLI DEĞİL"

Cezaevi koşullarının zaten hassas bir sağlık geçmişi olan Mehmet Murat Çalık için ciddi risk oluşturduğunu belirten Zehra Çalık, "Daha önce lösemi ve lenfoma geçirdi. Cezaevi şartları sağlıklı insanı bile etkiler. Mehmet'in yaşadıkları hastalığını tetikledi. Nefes darlığı, uyuşma, yürüme zorluğu yaşadı. Geri dönüşü olmayan bir şey yaşanmadan önlem alınmalı" diye konuştu.

RAPOR: "EV HAPSİ UYGUN OLABİLİR"

İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 7 Temmuz tarihli sağlık raporunda, Başkan Çalık'ın "lösemi nüksü açısından yüksek riskli" olduğu kaydedildi. Raporda, mevcut cezaevi koşullarının bu durumu tetikleyebileceği vurgulanarak, Adli Tıp Kurumu'nun onayıyla ev hapsi (konutta infaz) uygulanmasının uygun olabileceği ifade edildi.