Dünyanın en dar otomobili! Sadece 50 cm genişliğinde, tamamen elektrikli

1993 model Fiat Panda’yı temel alarak çalışan Marazzi, aracı adeta ince bir dilim gibi keserek yeniden inşa etti. Sadece 20 inç (yaklaşık 50 cm) genişliğindeki araç, “dünyanın en dar otomobili” unvanını kazandı. Otomotiv dünyasında benzeri olmayan bu tasarım, aynı zamanda mühendislik açısından da dikkat çekiyor.

SÜREÇ BİR FİKİRLE BAŞLADI

Marazzi, projenin çıkış noktasını şu sözlerle anlattı:
“Her şey bir fikirle başladı. Hayal gücü, sabır ve günlerce süren emekle, daha önce kimsenin yapmadığı bir şeyi inşa ettik: Dünyanın en sıkı Panda’sı. Artık bu sadece bir fikir değil, çalışır durumda gerçek bir araç.”

Orijinal Fiat Panda'nın karakteristik pek çok özelliğini koruyan araçta, iç mekanda da sadakat göze çarpıyor. Marazzi, koltuklar, gösterge paneli, direksiyon simidi ve hatta anahtar yuvası gibi detayları orijinal haliyle bıraktı. “İç mekanda her şey yerli yerinde. Orijinal kumaş bile duruyor” diyor.

TEK TEKERLEKLİ ELEKTRİKLİ SİSTEM

En dikkat çeken teknik detaylardan biri ise aracın motor sistemi oldu. Marazzi’nin tasarladığı dar Panda, arka bölümüne yerleştirilen 24 voltluk tam elektrikli motorla çalışıyor. Güç, doğrudan sol arka tekerleğe iletilirken, sağ arka tekerlek fren işlevi görüyor. Direksiyon ise ön kısımda sabit durumda.

Marazzi, bu farklı sistemi şu ifadelerle açıkladı:
“Herkes motorun önde olduğunu sanıyor ama aslında arkada. Sol tekerlek gücü alıyor, diğeri fren yapıyor.”

264 KİLOLUK EL YAPIMI MÜHENDİSLİK

Tamamı el yapımı olan aracın ağırlığı yalnızca 264 kilogram. Bu rakam, standart bir Fiat Panda’nın ortalama 860-1.550 kilogram arasındaki boş ağırlığına kıyasla oldukça düşük. Marazzi’nin tasarımı, orijinal aracın neredeyse dörtte biri kadar hafif.

SOSYAL MEDYADA FIRTINA ESTİ

Sıradışı tasarımı ve yapım süreciyle dikkat çeken bu mini araç, TikTok ve Instagram’da milyonlarca izlenmeye ulaştı. Otomobil tutkunları ve yaratıcı tasarımlara ilgi duyan kullanıcılar, projeye büyük ilgi gösterdi. Kısa sürede bir sosyal medya fenomenine dönüşen araç, hem mühendislik hem de hayal gücünün sınırlarını zorlayan bir örnek olarak öne çıkıyor.