Volvo sağlamlıkta devrim yaratıyor: Yeni nesil elektrikli araçlarda güvenlik standartları yükseliyor!
Volvo, güvenlik ve sağlamlık konusundaki ününü, yeni mega-döküm teknolojisiyle bir üst seviyeye taşımaya hazırlanıyor. 2026'da piyasaya sürülmesi planlanan yeni nesil elektrikli araçlarda kullanılacak bu teknoloji, üretim verimliliğini artırırken gelecekteki araç tasarımı ve üretim süreçlerine de esneklik kazandıracak.
MEGA-DÖKÜM TEKNOLOJİSİ NEDİR?
Mega-döküm, büyük otomobil bileşenlerinin tek parça halinde üretilmesini sağlıyor. Eritilmiş metalin kalıba dökülmesiyle gerçekleştirilen bu üretim yöntemi, çok sayıda küçük parçayı üretip monte etme ihtiyacını ortadan kaldırarak üretimi hızlandırıyor ve maliyeti azaltıyor. Bu sayede üretim süreci basitleşiyor ve araç bileşenlerinin sağlamlığı da artıyor.
VOLVO’NUN PLANLARI
Volvo’nun Torslanda’daki ana üretim tesisinde ilk olarak arka zemin bölümlerini mega-döküm teknolojisiyle tek bir alüminyum parça olarak üretmeyi planladığı belirtildi. Böylece daha önce 100 ayrı parçadan oluşan bu bölüm artık tek bir bileşenle üretilecek. Bu yaklaşım, ağırlığı neredeyse %50 azaltırken, kaynaklı eklem sayısında da %84’lük bir düşüş sağlayacak.
ÜRETİM AVANTAJLARI
Bu teknoloji, üretim sürecinde esneklik sunarak araç platformlarının ömrünü uzatıyor. Kalıpların kolayca değiştirilebilmesi sayesinde farklı araç türleri daha hızlı geliştirilebilecek. Ayrıca mega-döküm teknolojisiyle üretim, CO2 emisyonlarını azaltırken, dış tedarikçilerden parça getirme gereksinimini de ortadan kaldırıyor. Bu sayede Volvo, karbon ayak izini azaltmayı hedefliyor.
TORSLANDA’DAKİ MEGA-DÖKÜM TESİSİ
Torslanda’da açılacak yeni mega-döküm tesisi, fabrikanın elektrikli araç üretimine hazır hale gelmesi için yapılan 800 milyon sterlinlik yatırımın bir parçası. Buna ek olarak, bitişikte kurulacak pil montaj tesisinde, Northvolt ile birlikte üretilecek hücreler bir araya getirilecek.
GELECEK PLANLARI
Volvo, mega-döküm teknolojisini sadece İsveç'teki tesiste değil, Slovakya’da inşa edilen yeni fabrikasında da kullanmayı planlıyor. İhtiyaç duyulursa diğer küresel tesislerde de bu teknolojinin uygulanması düşünülüyor.
Bu yeni üretim yöntemi, Volvo’nun elektrikli araç serisine hız katacak ve markanın 2030'a kadar tamamen elektrikli olma hedefinde önemli bir rol oynayacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.