Ezber bozan keşif: Hızlı şarj, pilleri daha uzun ömürlü yapıyor
ABD’deki Stanford Üniversitesi ile Toyota Araştırma Enstitüsü’nden bilim insanları, elektrikli araç pillerinin şarj edilme biçimine dair yıllardır süregelen bir inanışı tersine çevirdi. Geleneksel olarak yavaş ve düşük sıcaklıkta şarjın en güvenli yöntem olduğu düşünülse de, yeni araştırma sonuçları bu yaklaşımın yeniden değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor.
Araştırmaya göre, yüksek sıcaklıkta ve akımda yapılan kontrollü hızlı şarj, pillerin ömrünü yüzde 50’ye kadar uzatabiliyor. WattMoves tarafından paylaşılan verilere göre, ekip 186 farklı lityum-iyon hücre üzerinde testler gerçekleştirdi. Sonuçlar, pilin dayanıklılığını belirleyen asıl faktörün “üretim aşamasındaki ilk şarj süreci” olduğunu ortaya koydu.
Normalde yaklaşık 10 saat süren bu ilk şarj aşaması, yaklaşık 55°C sıcaklıkta yalnızca 20 dakikada tamamlandığında anot yüzeyinde çok daha stabil bir koruyucu tabaka oluştuğu belirlendi. Bu da pillerin uzun ömürlü olmasını sağladı.
YAPAY ZEKA DESTEKLİ PİL ANALİZİ
Bu çığır açan yöntemin arkasında yapay zekâ tabanlı makine öğrenimi sistemleri yer alıyor. Sistem; voltaj, akım ve sıcaklık kombinasyonlarını analiz ederek en dayanıklı elektrot yapısını tespit etti. Böylece, klasik laboratuvar testlerine kıyasla çok daha kısa sürede güvenilir sonuçlara ulaşıldı.
ELEKTRİKLİ ULAŞIMDA DEVRİM
Uzmanlara göre bu yenilik, elektrikli araç sektöründe bir dönüm noktası olabilir. Daha uzun ömürlü piller, bakım ve değişim maliyetlerini azaltmanın yanı sıra sürdürülebilirliği artırabilir. Üstelik yöntem, mevcut pil kimyasını değiştirmediği için üretim hatlarına kolayca entegre edilebiliyor.
Bu gelişme, yalnızca elektrikli otomobillerde değil; e-bisikletler ve enerji depolama sistemleri gibi diğer alanlarda da etkili olabilir. Ancak bu durum, ticari açıdan bazı çelişkiler yaratabilir. Uzun ömürlü piller, yedek batarya satışlarını düşürürken, güvenlik ve kapasite üzerindeki uzun vadeli etkiler hâlâ tam olarak bilinmiyor.
2027’DEN ÖNCE TİCARİLEŞMESİ BEKLENMİYOR
Her ne kadar sonuçlar umut verici olsa da, hiçbir büyük üretici henüz bu yöntemi seri üretim sürecine dahil etmedi. Bunun temel sebepleri arasında yüksek dönüşüm maliyetleri ve uzun vadeli testlerin tamamlanmamış olması yer alıyor.
Toyota ve Bosch gibi dev şirketler yöntemi laboratuvar ortamında incelemeye devam ediyor. İngiltere’de 2025’te başlaması planlanan yeni bir araştırma projesi, bu tekniği ilk kez endüstriyel ölçekte test edecek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.