ABD'nin en güçlü bombası GBU-57 gerçeği! Sadece gözdağı mıydı?

Son günlerde ortaya atılan bir iddia, İran’ın yerin derinliklerine inşa ettiği Fordow nükleer tesisini yeniden gündeme taşıdı. ABD Hava Kuvvetleri’ne ait B-2 Spirit tipi bombardıman uçaklarının, Fordow tesisine altı adet GBU-57 A/B sığınak delici bomba ile saldırı düzenlediği ileri sürüldü. Söz konusu mühimmat, ABD envanterinde yer alan en güçlü konvansiyonel bombalardan biri olarak biliniyor. Teorik olarak 60 metre derinliğe inerek içeride patlama etkisi yaratabilme kapasitesine sahip.

UYDU GÖRÜNTÜLERİ İDDİALARI DESTEKLEMİYOR

Saldırı sonrası kamuoyuyla paylaşılan uydu görüntüleri ise bu güçlü mühimmatın beklenen düzeyde bir etki yaratmadığını ortaya koydu. Fotoğraflarda sadece sınırlı yüzey çöküntüleri ve toz bulutları dikkat çekerken, ciddi düzeyde krater oluşumuna ya da tünel sistemlerinde büyük çaplı yıkıma dair bir belirtiye rastlanmadı. Bu durum, GBU-57'nin hedefe ulaşıp ulaşamadığına dair soru işaretlerini artırıyor.

FORDOW TESİSİ SIRADAN BİR YER ALTI KOMPLEKSİ DEĞİL

Uzmanlar, Fordow’un olağan bir yer altı yapısının ötesinde, yüksek basınca ve şoka dayanıklı betonarme tünellerle çevrili olduğunu vurguluyor. Bu nedenle yalnızca yüzeyden delerek ilerlemek değil, aynı zamanda bu sağlam yapıları etkili biçimde tahrip etmek gerekiyor ki bu bile GBU-57 için ciddi bir sınav anlamına geliyor.

SALDIRI BİLİNÇLİ OLARAK YÜZEYLE Mİ SINIRLI TUTULDU?

Bazı kaynaklar, bombaların teknik sebeplerle hedefe ulaşamadığını ya da bilinçli olarak sadece yüzeydeki belirli noktaları vurmak üzere yönlendirildiğini öne sürüyor. Bu senaryoya göre saldırının amacı, tüm tesisi yok etmek değil, operasyonel bazı alanları devre dışı bırakmak olabilir. İran’dan gelen “sistemler çalışıyor” açıklamaları da bu ihtimali destekliyor.

ULUSLARARASI KURUMLARDAN NET AÇIKLAMA

Saldırının ardından tesis çevresinde herhangi bir radyasyon sızıntısına rastlanmadığı belirtildi. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) yetkilileri de bölgede kayda değer bir nükleer hasar gözlemlenmediğini açıkladı. Bu da iddiaların kapsamı ve doğruluğuna dair şüpheleri daha da artırdı.