Keneler biyolojik silaha dönüşebilir mi? Uzmanlardan korkutan uyarı

Türkiye’nin özellikle kırsal bölgelerinde artan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakaları, sadece halk sağlığı açısından değil, biyolojik tehdit boyutuyla da endişe yaratıyor. Fırat Üniversitesi’nden Doç. Dr. İbrahim Akın Temizer, kenelerin tarihte biyolojik silah olarak kullanıldığına dikkat çekerek, önemli uyarılarda bulundu.

“HİROŞİMA'DAN ÖNCE KENELER KULLANILDI”

Doç. Dr. Temizer, kenelerin laboratuvar ortamında çoğaltılarak hedef bölgelere bırakılabileceğini ve bu şekilde biyolojik savaş unsuru haline gelebileceğini ifade etti. Şaşırtıcı açıklamasında şu sözlere yer verdi:

“KKKA kenesi, ABD-Japonya savaşı döneminde laboratuvar ortamında üretildi ve Japon askerleri üzerine uçaklarla bırakıldı. Bu uygulama, Hiroşima’ya nükleer bomba atılmadan önce gerçekleştirildi. Keneler, ölümcül etkiler gösterdi.”

KIRDA ACİL EKOLOJİK DENGE PLANI ŞART

Kenelerin Türkiye’de de biyolojik tehdit unsuru olabileceğini vurgulayan Temizer, önlemler konusunda doğal yöntemlerin önemine işaret etti. Keklik, bıldırcın gibi kanatlıların çoğaltılarak kırsal alanlara salınması gerektiğini söyleyen Temizer, şu öneride bulundu:

“Bu hayvanlar kenelerle besleniyor. Avlanmaları yasaklanmalı, doğaya yeniden kazandırılmalı. Kimyasal çözümler, bağışıklık geliştiren süper türlere yol açabilir.”

“KENE SALGINI BİR EKOLOJİK SORUN”

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Mine Işık Argün de laboratuvar ortamında virüs taşıyan kenelerin bir biyolojik silaha dönüşebileceğini vurguladı. Argün, yanlış ilaçlama ve bilinçsiz avcılığın kene tehdidini artırabileceğini söyleyerek şu çağrıyı yaptı:

“Keklik, sülün gibi doğal dengeyi sağlayan türlerin korunması, bilinçsiz ilaçlamanın önlenmesi gerekiyor. Ekolojik sistem, kene yayılımını durdurabilecek en etkili savunmadır.”