Kalıcı oje tarihe karışıyor! Doğurganlık ve kanser riski nedeniyle yasaklandı

AB, milyonlarca kadının tercih ettiği kalıcı jel ojelerde kullanılan TPO (trimethylbenzoyl diphenylphosphine oxide) maddesini yasakladı. 1 Eylül 2025 itibarıyla yürürlüğe giren yasak, özellikle doğurganlık üzerinde olumsuz etkileri olabileceği tespit edilen ürünleri kapsıyor. İngiltere hükümeti de benzer yasakları 2026 sonunda uygulamaya alacak.

TPO NEDİR, NEDEN TEHLİKELİ?

Nail Order sitesine göre TPO, jel oje ürünlerinin sertleşmesini hızlandıran bir fotoinitiatör. Tırnak teknisyenleri tarafından tercih edilse de yapılan araştırmalar, bu maddenin doğurganlık üzerinde olumsuz etkiler gösterebileceğini ortaya koydu. AB, TPO’yu "CMR 1B" sınıfına dahil ederek, kanserojen, mutajen ve üreme için toksik kabul edilen maddeler listesine aldı.

UV VE LED LAMBALAR DA RİSKLİ

Uzmanlar, jel manikürde kullanılan UV ve LED lambaların da uzun vadede cilt kanseri riskini artırabileceğine dikkat çekiyor. Dr. Türkan Güray, “Aşırı UV maruziyeti deri yaşlanması, lekelenme ve DNA mutasyonlarına yol açabilir. Ayrıca UV ışığına bağlı alerjik reaksiyonlar görülebilir” dedi.

JEL VE PROTEZ TIRNAK UYGULAMALARINDA DİKKAT

Dr. Güray, sık yapılan törpüleme ve kimyasal çözücülerin tırnakları zayıflatıp kırılgan hale getirdiğini, hatalı uygulamalarda tırnak yatağının zarar görebileceğini, akrilat içeren maddelerin dermatite yol açabileceğini belirtti. Uzun süreli hasar ise bakteri ve mantar enfeksiyonlarına ortam hazırlıyor.

SEKTÖRDE DÖNÜŞÜM BAŞLIYOR

Dermatolog Dr. Hannah Kopelman, AB’nin yasakla önleyici bir adım attığını belirtti. Yasak, tüm jel ojeleri kapsamıyor; TPO içermeyen ürünler güvenle kullanılabilecek. Markalar, formüllerini TPO’suz hale getirerek pazara sunacak. Uzmanlar, tüketicilerin de tırnaklarında kullanılan ojelerin TPO içermediğinden emin olarak risklerini azaltabileceğini vurguluyor.

KÜRESEL ETKİ BEKLENİYOR

Avrupa’daki yasak, küresel tırnak bakımı sektöründe domino etkisi yaratacak. Salonlar ve üreticiler, sağlık standartlarına uygun alternatif ürünlere yönelerek, sektörde büyük bir dönüşüm sürecini başlatacak.