İlhan Şeşen ne için "bazı hayaller imkansızdır" dedi?
Onlarca yıllık kariyerinde sayısız besteye ve unutulmaz esere imza atan İlhan Şeşen, hem solo çalışmaları hem de Grup Gündoğarken ile Türk pop ve rock müziğine önemli katkılarda bulunmuştu. Şarkılarıyla sadece bir dönemin değil, birçok kuşağın ruhuna dokunmayı başaran Şeşen, sade üslubu ve derinlikli sözleriyle hafızalara kazındı.
HAYATININ SON YILLARINI BODRUM'DA GEÇİRDİ
İstanbul'dan uzaklaşarak Bodrum'a yerleşen İlhan Şeşen, son yıllarını Ege'nin huzurlu kıyılarında geçirdi. Kalabalıktan ve şehir hayatının karmaşasından uzak bir yaşamı tercih eden sanatçı, doğayla iç içe bir hayat sürmeyi seçti.
RÖPORTAJINDA HAYALİNİ AÇIKLADI
Hayatına dair verdiği bu önemli kararla ilgili olarak gazeteci Sercan Meriç'e bir röportaj veren İlhan Şeşen, 'imkansız hayalini' ve İstanbul'a dair duygularını şu sözlerle aktardı:
- Müzik ve kişisel hayatınızı nasıl şekillendirdi İstanbul?
İstanbul'da yaşayıp, bu büyük şehirden ilham almamaya imkan yok. Başka bir şehirde yaşasaydım, Sadece İstanbul'a ait olanları değil, diğer şarkılarımı da yazamazdım. Müzikal açıdan yaratıcılığımın temelinde İstanbul yatıyor.
- İstanbul'da değil, Bodrum'da yaşıyorsunuz. Bodrum’u çok sevdiğiniz için mi, İstanbul’dan sıkıldığınız için mi?
Bunu söylemek zor geliyor ama, İstanbul, maalesef yaşanmaz hale geldi. Bodrum daha rahat ve huzurlu bir yer. En azından burada hava alabiliyoruz. Bodrum'un yaz aylarındaki kargaşasına da girmiyorum. Evimde oturup rahatça çalışabiliyor, bir şeyler üretebiliyorum.
- Herkes İstanbul'u terk etmek istiyor ama kimse yapamıyor, bu kentte yaşayan herkesin gönlünde İstanbul aşkı, İstanbul nefretini de körüklüyor herhalde… Sizin için durum nasıl?
İstanbul bizim için bir bağımlılık. Bu kentten şikayet etmeyene rastlamadım. Her ne kadar Bodrum'da yaşasam da, İstanbul'dan tamamen kopamıyorum. Ancak sürekli İstanbul'da olmak da bir yerden sonra yoruyor. İstanbul'u özlemek orada yaşamaktan daha güzel.
- Bodrum'dayken İstanbul'un en çok neyini özlüyorsunuz?
Bağdat Caddesi'ni çok özlüyorum. Ayrıca Boğaz'dan geçen büyük gemileri izlemeyi de çok özlüyorum.
- Kimi yazarlar yazmayı, kimi müzisyenler çalmayı bırakıyor. Sizde var mı böyle bir sıkılganlık?
Olmaz mı! Özellikle İstanbul'da yaşayanlar için bu durum daha da derinden hissediliyor. İstanbul'un çelişkileri artık ilham verici olmaktan çıktı. İnsanı boğan, yoran bir hal aldı.
"BAZI HAYALLER İMKANSIZDIR"
- 1968 dünyaya damga vuran bir yıldı. 'İstanbul 1968' şarkınızda 'İstanbul, eskisi gibi değil' diyorsunuz. O dönemlerin bahsi geçince zihninizde neler canlanıyor?
Dünyanın en güzel denizlerinden birinin kıyısında yaşıyorduk. Bol bol balık tutuyorduk. Kalamış'ta 'Köhne' adında bir çayhane vardı. Kitap okurduk. Okuduğumuz kitapları okumadıklarımızla takas ederdik. O tarihlerde çok güzel bahçeler vardı kentte. Eriklere dalardık. Vapurda bile hemen herkes birbirini tanırdı. Buna rağmen 1968'de "İstanbul eskisi gibi değil" diyerek bir şarkı yazmışım. Deniz, o zamanlar kirlenmeye başlamıştı. Adalara geçerdik. Vapurda gitar çalar şarkı söylerdik. Herkesin yüzü gülerdi. Güzel günlerdi…
- Hayalinizdeki İstanbul nasıl mesela?
500 yıl önce İstanbul, Boğaz'a kadar ormanlıkmış. Hala öyle olsun isterdim. Ormanın içinde, birbirine uzak iki katlı evlerden ibaret bir şehir olsaydı ne güzel olurdu…Ve hala girilebilen bir denizi olmasını hayal ederdim. Ancak bazı hayaller imkansızdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.