Gonca Vuslateri, Sırrı Süreyya Önder’le komşuluk anılarını paylaştı

Türkiye, sadece siyasi kimliğiyle değil, aynı zamanda edebiyat ve sinema alanındaki çalışmalarıyla da tanınan Sırrı Süreyya Önder’in kaybıyla sarsıldı. DEM Parti milletvekili, yönetmen ve senarist olarak tanınan Önder, uzun süredir mücadele ettiği kalp rahatsızlığı nedeniyle 15 Nisan’da hastaneye kaldırılmıştı. 18 gün süren yoğun bakım sürecinin ardından, 3 Mayıs tarihinde çoklu organ yetmezliği sonucu yaşamını yitirdi.

Bu acı haberin ardından yalnızca siyasi çevrelerden değil, sanat ve medya dünyasından da birçok taziye mesajı geldi. Hazal Kaya’dan İsmail Saymaz’a, Defne Samyeli’den Mahsun Kırmızıgül’e kadar pek çok isim, duygularını sosyal medya üzerinden paylaştı.

CENAZE TÖRENİNDE GÖZYAŞLARI SEL OLDU

Sırrı Süreyya Önder için ilk veda, Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Törene katılanlar ellerinde karanfillerle, yakalarında Önder’in fotoğraflarıyla alanda toplandı. Törenin en çarpıcı anlarından biri ise, Önder’in kızı Ceren Önder Kandemir’in babasına hitaben kaleme aldığı mektubu okuduğu an oldu. Kandemir, “Baba, hayatımın bütün renkleri gitti. Benim bildiğim hayat bitti” sözleriyle törene damga vurdu.

VUSLATERİ’DEN HAFIZALARA KAZINAN PAYLAŞIM

Taziye mesajları arasında özellikle oyuncu Gonca Vuslateri’nin yaptığı paylaşım dikkat çekti. Vuslateri, yıllar öncesine dayanan komşuluk ilişkilerini ve Önder ile olan samimi anılarını kaleme aldı. Cihangir günlerinden bir anıyla başladığı paylaşımda, Önder’in entelektüel yönüne ve insan odaklı duruşuna vurgu yaptı.

“Sırrı abi donanımı, sinema ve insan sevgisiyle öyle doluydu ki… Dinlemesi çok keyifli ve gülmemek imkansızdı. ‘Gülmek bir halk gülüyorsa gülmektir’ der şiir. Sırrı abi şiiri seven bir ruhtu.”

Vuslateri, gençlik dönemlerinde ideolojik olarak sık sık fikir ayrılığı yaşadıklarını ancak bunun dostluklarını asla zedelemediğini belirterek, şu duygusal sözleriyle paylaşımını tamamladı:

“Yaşım 25. ‘Sırrı abi saçmalama. Ne işin var senin bu meselede’ derdim. Şimdi 40 yaşıma merdiven dayadım, ebeveyn oldum. Artık bazı şeyleri daha iyi anlıyorum ama sen gittin. Bu sefer de ölüm konusunda anlaşamadık seninle… Ve ben yine aynı şeyi söylüyorum: ‘Ne işin var senin bu saçma sapan meselede?’”