Gene Hackman ve eşinin ölümündeki gizem derinleşiyor
Hollywood’un efsane ismi Gene Hackman ve eşi Betsy Arakawa’nın ölümüyle ilgili soruşturmada yeni detaylar ortaya çıktı. Yetkililer, çiftin karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu hayatını kaybetmediğini açıkladı. Ancak ölüm nedenleri hâlâ belirsizliğini koruyor.
ÖLÜM TARİHLERİ BELİRSİZ
Santa Fe Bölge Şerifi Adan Mendoza, Oscar ödüllü oyuncu ve eşinin ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmada karbonmonoksit ihtimalinin elendiğini duyurdu. Mendoza, New Mexico Adli Tıp Ofisi’nden bir patologla görüştüğünü ve test sonuçlarının karbonmonoksite maruziyet göstermediğini belirtti.
Hackman’ın kalp pilindeki son kayıt 17 Şubat’a ait. Bu veri, oyuncunun o tarihte hayatını kaybetmiş olabileceğine işaret ediyor. Şerif Mendoza, çiftin ölü bulunmadan önce uzun süre yaşamını yitirmiş olabileceğini söyledi. Çiftin ev çalışanları, Hackman ve Arakawa ile en son iki hafta önce iletişim kurduklarını belirtti.
GİZEM HALA ÇÖZÜLMEDİ
Ön otopsi sonuçları, çiftin bedenlerinde herhangi bir dış travma tespit edilmediğini ortaya koydu. Bu durum, ölümlerine neyin sebep olduğu konusundaki gizemi derinleştiriyor. Hackman ve Arakawa, New Mexico’daki evlerinde şüpheli koşullar altında ölü bulunmuştu.
Çiftin cansız bedenleri 26 Şubat’ta çalışanlar tarafından keşfedildi. Evde bulunan üç Alman çoban köpeğinden biri de ölüydü. Yetkililer, otopsi sürecinin tamamlanmasının haftalar alabileceğini belirtiyor.
HOLLYWOOD YASA BOĞULDU
Ünlü aktör ve eşinin ani ölümü, sinema dünyasında büyük bir üzüntü yarattı. Santa Fe Uluslararası Film Festivali yetkilileri, "Derin bir üzüntü içindeyiz," açıklamasında bulundu.
"Gene sadece kendi kuşağının en büyük aktörlerinden biri değildi, aynı zamanda Betsy ile birlikte Santa Fe'deki topluluğumuzun bir parçasıydı."
New Mexico eyalet senatosu da başkentte bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Bir senatör, "Onu bir New Mexico sakini olarak görmek bizim için bir şanstı," dedi.
Şerif Mendoza, olay yerinde herhangi bir zorla giriş izi bulunmadığını belirtti. Ancak evdeki bazı detaylar, yetkilileri şüpheye düşürdü. Bu nedenle olayın aydınlatılması için bir arama emri çıkarıldı.
BANYO DOLABINDA ÖLÜ KÖPEK BULUNDU
95 yaşındaki Hackman, giriş holünde yere düşmüş halde bulundu ve yanında bir baston vardı. 65 yaşındaki Arakawa ise üst kattaki banyoda, açık reçeteli bir ilaç şişesi ve tezgaha dağılmış haplarla bulundu. Banyo dolabında ise çiftin Alman çoban köpeklerinden biri ölü halde tespit edildi.
Şerif Mendoza, “Herhangi bir boğuşma belirtisi yoktu,” dedi.
"Evden kaybolan ya da yerinden oynatılmış hiçbir şey yoktu. Olası bir suç işlendiğine dair herhangi bir kanıt bulunmuyor."
Yetkililere göre, Hackman ve Arakawa’nın aniden yere düştüğü görülüyor. Ancak darp izlerine rastlanmadı. Evdeki diğer köpeklerden biri sağ bulundu.
KORKUNÇ GERÇEK, AÇIK KAPIYLA ORTAYA ÇIKTI
Yetkililer, ölüm haberinin haşere kontrolü yapan bir çalışanın açık kapıyı fark etmesiyle ortaya çıktığını belirtti. Çalışan, çiftten haber alamayınca güvenlik ekibine haber verdi.
911’i arayan kişi, “Ev kapalı. Kilitli. İçeri giremiyorum. Ama onları görebiliyorum. Kadın yüzüstü yere düşmüş, camdan bakınca görüyorum.” ifadelerini kullandı.
Kayıtlarda, arayan kişinin "Lanet olsun, lanet olsun, lanet olsun," dediği duyuluyor.
GENE HACKMAN KİMDİR?
Eski bir denizci olan Gene Hackman, 1960’ların başından itibaren sinema, televizyon ve tiyatro sahnesinde boy gösterdi. 80’den fazla filmde yer alan aktör, kariyeri boyunca iki Oscar ödülü kazandı.
İlk Oscar adaylığını, 1967 yapımı Bonnie and Clyde filminde Clyde Barrow’un kardeşi rolüyle kazandı. 1970’te I Never Sang for My Father filminde de en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında aday gösterildi. Asıl büyük çıkışını, The French Connection filmindeki New York’lu dedektif Popeye Doyle rolüyle yaptı ve en iyi erkek oyuncu Oscar’ını kazandı.
1992’de Unforgiven filminde zalim bir şerifi canlandırarak en iyi yardımcı erkek oyuncu Oscar’ını aldı. 1988’de Mississippi Burning filmindeki FBI ajanı rolüyle de Oscar’a aday gösterildi.
1980’lerden itibaren Santa Fe yakınlarında yaşayan Hackman, sanatçılar ve yazarlarla iç içe bir hayat sürdü. 1997-2004 yılları arasında Georgia O’Keeffe Müzesi’nin mütevelli heyetinde görev yaptı.
Çiftin Santa Fe dışında, korunaklı bir site içinde yaşadığı biliniyordu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.