Yargıtay'dan kiracılara destek: Tahliye davalarında yeni dönem

Türkiye'de kira uyuşmazlıkları artarken, Yargıtay ihtiyaç nedeniyle açılan tahliye davalarında ev sahibinin "samimi kullanım ihtiyacı" iddiasını daha ayrıntılı ve titiz şekilde inceliyor. Hukukçular, enflasyon kaynaklı haksız tahliye girişimlerine karşı kiracıların korunmasının amaçlandığını belirtiyor.

KANUN VE USUL

Türk Borçlar Kanunu'nun 350. maddesi kapsamında, ev sahibi kendisi, anne-baba veya çocukları için konut veya işyeri ihtiyacı iddiasıyla kira sözleşmesini feshedebilir. Belirli süreli sözleşmelerde ise dava süresi sözleşmenin bitiminden itibaren bir ay içinde başlatılabiliyor.

FARKLI YÖNTEMLERLE TAHLİYE GİRİŞİMLERİ

Ev sahipleri, kira artışı sağlamak veya kiracıyı tahliye etmek amacıyla çeşitli yöntemlere başvuruyor. Tamirat gerekçesiyle eve girilmesi, taşınmazın müşteriye gösterilmesi veya ihtiyaç davası açılması yaygın yollar arasında. İhtiyacını kanıtlayamayan bazı malikler ise taşınmazı güvenilir kişilere devredip davayı bu kişiler üzerinden açıyor.

YARGITAY'DAN TİTİZ İNCELEME

Arabulucu Avukat Özge Kandil, "Ev sahibinin kendisi veya yakınları için 'samimi kullanım ihtiyacı' iddiası artık çok daha dikkatle inceleniyor. Gerçeğe dayanmayan ihtiyaç veya kısa sürede daha yüksek kira hedefi mahkemelerce reddediliyor" diye konuştu.

TAHLİYE DAVALARI ARTIYOR

Pandemi öncesinde yıllık 30 bin civarında olan tahliye davaları, 2024'te 130 bine ulaştı. Sulh Hukuk Mahkemelerindeki iş yükü 2015'ten 2024'e yüzde 220 artarken, dava süreleri 90 günden 130 güne çıktı. Hukukçular, kalıcı çözüm için konut arzının artırılması ve sosyal konut politikalarının güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.