Valinin oğlunun çakarlı araç paylaşımlarına CHP'li isimden sert tepki: Bu hareket dünyada ahlaksızlık Türkiye’de ise suçtur

Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi’nin oğlu Tarık Çiftçi’ye ait olduğu ileri sürülen sosyal medya paylaşımları kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Paylaşımlarda, çakarlı resmi bir araçla ilgili yapılan ifadeler ve İçişleri Bakanlığı'na ait kimliklerin sergilenmesi, tepkiyle karşılandı.

"DEDENİZE SORUN, HANGİ ARAÇLA KONVOYA ÇIKALIM" PAYLAŞIMI

Söz konusu videolardan birinde, çakarlı bir araç gösterilerek "Dedenize sorun bakayım akşam hangisiyle konvoya çıkalım" ifadeleri yer aldı. Görüntüleri paylaşan kişinin, Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi’nin oğlu Tarık Çiftçi olduğu iddia edildi.

KİMLİK VE SİLAH RUHSATI DA GÖSTERİLDİ

Tepki çeken bir diğer paylaşımda ise çakarlı bir aracın görüntüsüne polis emojisi eklenerek, "Tahsis belgeni alayım. Me: Bende sicil numaranı alayım" notu düşüldü. Aynı kişinin başka bir paylaşımında ise ehliyet, İçişleri Bakanlığı Mülki İdare Amiri kartı ve silah ruhsatı bir arada gösterildi.

TEPKİLERİN ARDINDAN PAYLAŞIMLAR SİLİNDİ

Söz konusu paylaşımlar, sosyal medyada gelen yoğun eleştirilerin ardından silindi. Ancak olay kısa sürede gündem olurken, siyasilerden de tepkiler geldi.

CHP’Lİ MURAT BAKAN: BU SADECE HADSİZLİK DEĞİL, DEVLET AHLAKINA TEHDİTTİR

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, konuyla ilgili X (eski Twitter) hesabından açıklama yaptı. İçişleri Bakanlığı’ndan resmi bir açıklama beklediklerini belirten Bakan, "Bu olay derhal soruşturulmalı, gerekli adli ve idari işlemler başlatılmalıdır" ifadelerini kullandı.

Bakan açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Erzurum Valisi’nin oğlunun, kamuya tahsisli ve geçiş üstünlüğüne sahip bir aracı özel işlerinde kullanması ve bunu denetlemek isteyen polis memuruna “sicil numaranı ver” diyerek gözdağı vermesi sadece bireysel bir hadsizlik değil; kamu düzenine, hukuka ve devlet ahlakına yönelik ağır bir tehdittir.

O aracın direksiyonunda kimin olduğu değil, aracın hangi yetkiyle kullanıldığı önemlidir. O yetki halk adına devlete verilmiştir. Hiç kimse, görevdeki bir yakınının makamına sığınarak kanunların üstünde davranamaz. Hiç kimse, devletin gücünü kendi çıkarı için kullanamaz. Bu, dünyanın her yerinde ahlaksızlık, Türkiye’de ise açıkça suçtur.

Görevini yapan, hukuku uygulayan bir polis memuruna “sicilini ver” diyerek baskı kurmak, sadece o memuru değil, tüm emniyet teşkilatını hedef almaktır. O polis, devletin namusudur. Herkes gibi Vali’nin oğlu da polisin görevine saygı göstermek zorundadır.

Devletin şerefli üniformasıyla görev yapan her polis, halk adına yetki kullanır ve kimsenin kibirine, tehdidine boyun eğmek zorunda değildir.

Kamu gücünü kötüye kullanan kadar, buna sessiz kalanlar da sorumludur.

İçişleri Bakanlığından açıklama bekliyoruz.

Bu olayı derhal araştırmalı, ilgili kişiler hakkında adli ve idari işlem başlatılmalıdır.

Devlet, adaletle ayakta durur. Ahlakı zayıf bir yönetimin, hukuku güçlü bir devleti olmaz.

GÖZLER İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NA ÇEVRİLDİ

Kamu görevine tahsisli araçların hangi yetkiyle kimler tarafından kullanıldığına dair tartışmalar sürerken, gözler şimdi İçişleri Bakanlığı’ndan gelecek resmi açıklamaya çevrildi.