Özgür Özel'den flaş açıklama! Erdoğan'a "Saat 12'yi bekle" demişti: Mücahit Birinci hakkında ‘2 milyon dolar’ iddiası

Özgür Özel'den flaş açıklama! Erdoğan'a "Saat 12'yi bekle" demişti: Mücahit Birinci hakkında ‘2 milyon dolar’ iddiası
CHP Genel Başkanı Özgür Özel açıklamalarda bulundu. Özel, AK Partili Mücahit Birinci'nin İBB soruşturmasında tutuklu Murat Kapki'ye gidip "Bu ifadeyi imzala, 2 milyon doları ver çık, ben senin medyadaki elin ayağın teminatın olacağım" dediğini ifade etti.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dün Bayrampaşa'da düzenlenen mitingde Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Özel, Erdoğan'a "AK Parti kuruluş yıldönümü hediyen geliyor, yarın 12’yi bekle" diyerek meydan okudu.

"HODRİ MEYDAN" DEDİ

Özel konuşmasında, Erdoğan’ın "Turpun büyüğü heybede" sözlerine atıfta bulunarak, "Heybede tutmayacağım, yarın 12'yi bekle" ifadelerini kullandı. Özel, AKP 'nin CHP'den belediye başkanı çalacağı iddialarına da değinerek, “Yarın öğlen 12'de göreceğiz bakalım yüzünüz kaça çalacak, ne çalacak göreceğiz" demişti.

CHP LİDERİ KONUŞUYOR

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Genel Merkezi’nde yaptığı konuşmada, demokrasiyi sadece işine geldiğinde savunanlara sert eleştiriler yöneltti. Özel, demokrasiye yönelik samimiyetsiz tutumları ve siyasi ikiyüzlülükleri gündeme taşıdı.

"DEMOKRASİ TRENİ" BENZETMESİ

Özel, "Demokrasiyi işine gelince binilecek, 31 Mart'tan sonra inilecek bir tren olarak görenlerin varlığı"na dikkat çekti. Bu anlayışın geçmişte seçmenin yüzüne "manşetlerle çarpışıyoruz" diyerek ortaya konduğunu, bugün ise manşetlerle rakiplerine iftira atıldığını ifade etti.

VESAYET VE İKİLİ HUKUK ELEŞTİRİSİ

Özel, "Vesayet odaklarının karşısındayız" diyenlerin, bugün kendi yarattıkları vesayet odaklarıyla sivil siyasetin önünü tıkamaya çalıştığını belirtti. İftira ve hakaretleri teşvik eden, muhalefete ikili hukuk uygulayan bu anlayışa karşı sert uyarılarda bulundu.

ÇİFTE STANDARTLARA TEPKİ

Özel, "Kendilerine 'öf' denilirse dava açan, ama her türlü saldırı, hakaret ve iftiraya karşı susanların dönemi"nde olduklarını söyledi. Bu çifte standardın demokrasiye zarar verdiğini vurguladı.

AK Parti iktidarına yönelik ağır eleştirilerde bulundu. Özel, AK Parti’yi "kumpasçılar ve iftiracılar hareketi" olarak nitelendirerek sert ifadeler kullandı.

"ERDEMLİLER HAREKETİ'NDEN KARA DÜZEN’E"

Özel, AK Parti'nin kuruluşundaki "Erdemliler Hareketi" ruhundan uzaklaştığını belirterek, "Paçalarından pislik akan, bunu en çok birbirleri bilen ama bu kara düzeni devam ettirmeye çalışanların dönemindeyiz" dedi.

DÖNÜM NOKTASI: BUGÜN SAAT 12.00

Özel, konuşmasında bugün saat 12.00'nin önemli bir kesit olduğunu vurguladı. "Bundan öncesiyle bundan sonrası farklı olacak" diyerek, AK Parti iktidarının savruluşu ve tükenişinde bu zaman diliminin kritik bir kilometre taşı olduğunu söyledi.

AK Parti iktidarının sona ermediğini ancak tükeniş ve savruluş sürecinde önemli bir dönemeçte olduklarını belirtti.

"TÜKENİŞ SÜRECİNİN KİLOMETRE TAŞI"

Özel, mevcut siyasi sürecin önemli bir kilometre taşını geride bıraktıklarını ifade ederek, "Kısaca değinerek ve hatırlatarak geçmemiz gereken kritik bir dönemin içindeyiz" dedi.

19 MART DARBESİ VE KRİTİK ATAMA

Özel, geçen yıl 9 Ekim'de siyasi bir makam olan bakan yardımcılığından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı gibi tarafsız ve kritik bir makama atanan isme dikkat çekti. Önceki başsavcının hukukun dışına çıkamayacağını belirtip itiraz ettiğini ancak yerini, hukuka aykırı kararlar veren bir kişinin aldığını vurguladı.

Özel, söz konusu başsavcının Selahattin Demirtaş'ın tutuklanması, Canan Kaftancıoğlu'na yasak getirilmesi ve Grup Yorum davasındaki rolüne dikkat çekti. Bu kişi, siyasallaşmış kararları nedeniyle ödüllendirilmek amacıyla kritik bir makama atandığını belirtti.

Özgür Özel, "O günden sonra süreç başladı. Biz, bu süreci daha başlamadan, 19 Mart’tan yaklaşık bir ay önce, geleceğin yönetimine ve cumhurbaşkanına yönelik bir darbe girişimi olarak tanımlamıştık" ifadelerini kullandı.

EKREM İMAMOĞLU HAKKINDAKİ İFTİRA KAMPANYASI

Özel, İmamoğlu hakkında 20 yıl öncesine dayandırılan asılsız suçlamalara dikkat çekti:

"İmamoğlu’nun daire satışı üzerinden ‘açıktan para verdiniz mi?’ gibi sorularla araştırma yapmaya başladılar. Oysa 20 yıl önce tapuda kayıtlı bir satışın yanında açık ödeme yapılması olağan bir durumdu. Buna farklı anlamlar yüklemeye çalışanlar, siyaseten ne kadar küçülmüş olduklarını gösterdi."

BELEDİYE BAŞKANLARINA VE AİLELERİNE YÖNELİK HAKSIZ SALDIRILAR

Özel, belediye başkanlarının ailelerine, eşlerine ve çevresine yönelik gerçekleştirilen ağır ve haksız saldırılarla utanç verici bir sürecin başlatıldığını vurguladı. "Bu baskılarla belediye başkanlarımızın çevresini zor durumda bıraktılar" dedi.

19 MART DARBESİNİN BİLDİRİSİ VE YALAN İDDİALAR

Özel, 19 Mart günü yayımlanan darbe bildirisiyle ilgili olarak, "Ana manşet şuydu: Ekrem İmamoğlu 560 milyar lira yolsuzluk yaptı, bu paralar ele geçirildi ve gözaltına alındı; tutuklanmak üzere mahkeme önüne çıkacak" iddialarının tamamen asılsız olduğunu ifade etti.

"BULDUK" DEDİKLERİ DEV KASALAR YALAN ÇIKTI

Özgür Özel, iddialara konu olan "dev kasalar" ve "vinçlerle yerleştirilen kasalar" hakkında sert sözler sarf etti. "Ne vinç var, ne kasa var, ne de para. Ortada tek kuruş bile yok" dedi.

560 MİLYAR LİRA İDDİASI GERÇEKLEŞTİRİLEMEDİ

Özel, CHP'nin 6 yıldır yönettiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bütçesi ile karşılaştırma yaparak, "560 milyar lira dedikleri rakam, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 6 yıllık bütçesinden 70 milyar lira fazla. Personele dağıtılan tüm parayı, çalışanlara verilen tüm ödemeleri, belediyenin tüm gelirlerini, hatta kullanılan tüm elektriği çalsan bile bu rakama ulaşamazsın" diye konuştu.

TEK BİR LİRA BİLE İSPATLANAMADI

Özel, yapılan tüm suçlamalara rağmen tek bir liranın dahi ispatlanamadığını belirterek, "Bize atılan iftiraların tamamı boş ve dayanaksız" ifadelerini kullandı.

"Boş dosyayı doldurmak için önce gizli tanıklara ağaç isimleri verildi: meşeler, ladinler, çınarlar…" dedi. Ancak AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarına göre, gizli tanık ifadelerinin somut delillerle desteklenmesi gerektiğine dikkat çekti. Özel, "Gizli tanıkları yönlendirenler, 'Elinizle koymuş gibi bulacaksınız' demiş. Kişi kendinden bilir işi" ifadelerini kullandı.

"SOMUT DELİL BULUNAMADI"

Özel, "Ladinlere, çınarlara, meşelere iftira attırdılar ama tek bir somut delil ortaya konamadı" diye konuştu. "Bir kasa çıksaydı, para çıksaydı, yolsuzluk çıksaydı yeterdi ama yok, hiçbir şey yok" dedi.

Yeni bir mekanizma ile herkese avukat zorunluluğu getirildiğini söyleyen Özel, bunun yasal olmadığını ve amacının gerçeklerin duyulmasını engellemek olduğunu savundu. "İftirayı at-kurtul mekanizması işletildi. Yüzlerce itiraf beyanı var ama çoğu dayanıksız, 'duydum, sanıyorum' türünden ifadelerle yürütüldü" dedi.

Özel, itiraf için çağrılan kişilerin eşlerinin bile gözaltına alındığını belirterek, "Eş gözaltında, akşam 'Birlikte olursunuz inşallah' deniyor, ister Silivri'de ister evde" diye konuştu.

"BÜYÜK İFTİRALAR ZİNCİRİ ÇÖKECEK"

Özel, sürecin sonunda yaşanacakların dünya çapında ses getireceğini ifade ederek, "Öyle bir çorap söküğü başlayacak ki, bu itirafların nasıl zorla alındığını herkes anlayacak. Dünyanın en büyük organize kötülük hareketi çökecek" dedi.

Özgür Özel, muhalefete yönelik tehdit ve baskılara sert tepki gösterdi. "Biraz uğraşınca beyaz Toros koyup karşısına geçip fotoğraf çektirip tehdit eden pervasızlıkla karşı karşıyayız" dedi. Erdoğan’ın "Bu ülke beyaz Toroslardan çok çekti" sözlerini hatırlatan Özel, bu tehdidin 90’ların JİTEM’cilerinin cesaretine benzetti.

ÇAĞLAYAN'DAKİ 'AK TOROSÇULAR' VE YARGIDAKİ ÇETELER

Özel, "Erdoğan’ın Çağlayan’daki Ak Torosçuları bu noktaya gelmiş durumda" diyerek yargıda yaşanan usulsüzlüklere dikkat çekti. "Elimizde bu çeteyle ilgili tüm bilgiler var, 15 gün önce HSK'ya başvurduk" dedi. Yüksek yargıdaki yetkililere durumu anlattığını, Numan Kurtulmuş'un bile kabul etmek zorunda kaldığını aktardı.

Özel, Türkiye’de yargının parayla, pulla yönetildiğini iddia etti. "Borsa gibi bir yapı var; İBB’nin borsası, borsa içinde borsa… Uyuşturucu ticaretinde bile ayrı bir borsa var ve onun bile işini bitirebilen savcı ve avukatlar var" diye konuştu.

"TUZ KOKMADI, BALÇIK OLDU"

Yaşananların artık geri dönülmez bir aşamaya geldiğini ifade eden Özel, "Tuz kokmadı, balçık oldu; su, lağım patladı" diyerek, yargıda ve sistemde yozlaşmanın olduğunu söyledi.

ÖZEL'İN GÖSTERDİĞİ BELGELER!

11.jpeg

22.jpeg

İddiaya göre, kamuoyuyla paylaşılan belgelerin ardından savcılık harekete geçti. Bahsi geçen evde aranan kişi bulunamayınca, savcının "Evde yoksa yakınlarından birini alın" talimatı doğrultusunda annenin gözaltına alındığını öne süren Özel, şu sözleri kullandı:

"Avukatı olmadan götürüldü. Avukat gelince, tepki gösterilince anne bırakıldı. Evladı kendi ayağıyla geldi, önce ilçede tutuldu, ardından İstanbul’a getirildi."

"BELGELERİ BİLEREK HEMEN VERMEDİK"

Özel, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) verdikleri şikayeti bilinçli olarak geciktirdiklerini de açıkladı:

"İnat ettik, bekledik. Belgeleri hemen HSK’ya vermedik ki, içeriden bilgi sızdırılmasın. İşlemler tamamlandıktan sonra HSK’ya resmi başvurumuzu yaptık."

"MÜTEAHHİTLERİ GÖZALTINA ALIP İTİRAFÇI YAPIYORLAR"

İBB’de yaklaşık 90 bin kişinin çalıştığını ve belediyenin neredeyse bir Avrupa devleti büyüklüğünde olduğunu ifade eden Özel, belediyeyle çalışan müteahhitlerin gözaltına alındığını ve baskı yoluyla itirafçı yapılmaya çalışıldığını savundu:

“İfade verirsen serbest kalırsın denilerek yönlendirme yapılıyor. Doğru avukatı bulmaları sağlanıyor, ifade şekli dikte ediliyor. Bu artık normalleştirildi.”

"GİZLİ SORUŞTURMALAR BASINA SIZDIRILIYOR"

Soruşturmaların gizli yürütülmesine rağmen detayların hükümete yakın medya organlarında yer almasını da eleştiren Özel:

"Gizli olması gereken dosyalar Sabah, Yeni Şafak gibi gazetelere servis ediliyor. Hukuk devleti olsa, bu bilgileri sızdıran savcılar hakkında işlem başlatılırdı. Ama şu anda yapılması gereken, önce o savcılardan kurtulmak, sonra adaletin peşinden gitmek."

Geçtiğimiz hafta yaşanan gelişmelere değinen Özel, tutuklu Mehmet Yıldırım ile eski SPK Başkanı Yener Törüner’in bizzat görüştüğünü söyledi. Görüşmede Yıldırım'ın kızının düğünü gündeme gelmiş, iddiaya göre savcılık kaynaklı mesajlar iletilmiş:

“Düğünü iptal ettiler. Ama Mehmet Yıldırım’a ‘O düğün yapılabilir, düğüne kadar çıkabilirsin’ denmiş. Ardından ‘Gel, bu işi halledelim. Güzelce imzanı at, şunları söyle’ denmiş.”

"OĞLUNU DA ALIRIZ" TEHDİDİ

Özgür Özel, Mehmet Yıldırım’ın oğlunun İBB'de çalıştığını ve bu bilginin de savcılık tarafından bir tehdit aracı olarak kullanıldığını öne sürdü:

"Oğlanı da alırız, ona da yazık olacak’ diye gözdağı verilmiş. Bu sırada savcıya referansla ‘Korkma, savcı beyin de haberi var. Ben bunu dersem, adam beni başka bir şeyden sorumlu tutar’ sözleriyle yönlendirme yapılmış."

"YENER TÖRÜNER TÜM BU KONUŞMALARI BELGELEDİ"

Olayın tanığı Yener Törüner’in tüm bu görüşmeyi ve yaşananları satır satır yazıya dökerek adli makamlara ilettiğini açıkladı:

"Sayın Yener Törüner bu yaşananları bir suç duyurusu olarak yazılı şekilde sundu. Biz de bu belgeleri Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) teslim ettik."

Savcı ve avukat baskısıyla yönlendirildiği iddia edilen tanık Fatih Keleş’in olay boyutlarıyla diyaloğunu kamuoyuyla paylaştı.

SAVCILIK TALEPLERİ: "SADECE ŞUNU SÖYLE BARİ…"

Özel, Yener Toruner’in aktardığına göre savcılığın Fatih Keleş’e yönelttiği baskıyı şu sözlerle özetledi:

“Fatih Keleş’in kardeşine, ‘sarı bir zarfta 15 bin dolar verdin’ demesi istendi. Bu ifade kayda geçsin diye yönlendirilmiş bir teklifti.”

Tutanaklarda sarı bir zarf içinde para bulunduğu ve bu tutanağa bağlanarak geriye dönük bir ilişki kurgulanmaya çalışıldığı iddia edildi.

HSK’YA BAŞVURU: BU BASKIYI BELGELERLE ANLATTIK

Yener Toruner’in, kendisine yapılan baskı, teklif ve tehditleri kapsamlı bir dilekçeyle belgelendirdiğine dikkat çeken Özel:

“Tüm bu detayları suç duyurusu olarak yazılı hale getirdik ve HSK’ya sunduk.”

MURAT KAPKİ DETAYI

Özel, soruşturmadaki başka bir noktaya dikkat çekti. İddiaya göre, İBB soruşturmasında tutuklu iş insanı Murat Kapki’ye avukat aracılığıyla teklif götürülmüş:

“31 Temmuz 2025’te Murat Kapki’ye, bir buçuk sayfadan oluşan bir ifade tutanağı getirildi. ‘Bunu imzalayacaksın, üstüne 2 milyon dolar vereceğiz, buradan çıkıp gideceksin. Bir de yalan beyanla bazı kişilerin ismini geçireceksin’ denildi.”

Kapki’nin bu şartlara direnmek istediğini belirtmesi üzerine, karşı tarafın “Kürsel düşün, bu CHP’ye zarar verir diye kendini kurtarmaya çalışıyorsun” tarzında yönlendirmeler yapıldığı öne sürüldü.

"MEDYA GARANTİSİ VERİLDİ" İDDİASI

Özel’in aktardıklarına göre, teklif sırasında Murat Kapki’ye medyadaki etkisi olan isimler üzerinden teminat verilmiş:

“‘Ben senin medyadaki elin, ayağın olacağım’ diyerek güvence sunuyorlar. Bu bile sistemin ne kadar kirli ve organize olduğunu gösteriyor.”

65856.png

"Çağlayan’daki çetenin kontrolünde olmayan avukatları, savcıları, hakimleri yönlendirerek ifade aldırıyorlar" dedi.

"AVUKAT MEHMET PEHLİVAN’I İFTİRACI GİBİ KONUŞTURUYORLAR"

Özel, savcılık baskısı altında Mehmet Pehlivan gibi tanınmış avukatlara "belli ifadeleri verin" denildiğini iddia etti. "Fatih Keleş’e yönelik iftira metinleri hazırlanıyor; karşılığında iki milyon dolar teklif ediliyor" açıklamasını yaptı.

"SERBEST GELEN AVUKATLAR NEDEN TUTUKLANIYOR?"

Telefonla davet edilen avukatın bile gözaltına alınarak tutuklandığını belirten Özel, "Ayağıyla gelen serbest bırakılırken, kaçarak yakalanana neden dokunulmuyor?" diyerek çifte standarda dikkat çekti.

MURAT KAPKİ'YE "2 MİLYON DOLAR VE YALAN İFADE" TUZAĞI

İBB soruşturması kapsamında tutuklu iş insanı Murat Kapki'nin, avukat Mücahit Birinci aracılığıyla "CHP kurultayı ve İmamoğlu aleyhine yalan ifade ver" baskısına maruz kaldığını öne sürdü. "İmzaya karşılık 2 milyon dolar teklif edildi" dedi.

İDDİA: "MEDYADA TEMİNAT VERİYORLAR"

Özel, avukat aracılığıyla Kapki'ye "Fuat Uğur, Cem Küçük, Nedim Şener gibi isimleri de halledeceğiz" vaatlerinin yapıldığını söyledi. Bu vaatin medya desteğini simgelediğini belirtti.

"LAĞIM PATLADI: ÇÜRÜMÜŞ SİSTEM AÇIĞA ÇIKTI"

Savcı, avukat, tanık ifadeleriyle örülen sistemin çöküş noktasına geldiğini vurgulayan Özel, "Buradan Adalet Bakanı’na çağrım: HSK olağanüstü toplanmalı, bu sistem yargı gözetiminde çözüme kavuşturulmalı" dedi.

CESUR OLAN İTİRAFÇI OLABİLİR

İftiraya zorlanan savcı, tanık ve avukatlara "kapalı zarfta kendi el yazısıyla tutanak hazırlamalarını" öneren Özel, "O gün makbul itiraf belgesi olacak" dedi. Sisteme direnen herkese cesaret çağrısı yaptı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.