Özgür Özel MASAK raporundan çıkanı açıkladı! İmamoğlu soruşturmasındaki telefonu hatırlattı
Cumhuriyet Halk Partisi, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun görevden alınması ve tutuklanmasıyla başlattığı 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitinglerinin bu haftaki adresi Pendik olurken binlerce vatandaş miting için alanına toplandı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, miting öncesi "Israrla ve inatla söylemeye devam ediyoruz; Seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP'nin ilk seçimlerdeki cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutuksuz yargılanmasını talep ediyoruz" dedi.
İMAMOĞLU'NUN MEKTUBU OKUNDU
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, mitinge Ekrem İmamoğlu'nun mektubu okuyarak başladı. İşte o mektupta yer alan ifadeler:
"Karşımızda, bir daha asla seçim kazanamayacaklarını çok iyi bilen ve bundan ölesiye korkan, bir avuç insan var. Aylardır nasıl büyük bir telaş ve panik içinde olduklarını görüyorsunuz. Açtıkları her soruşturma, yürüttükleri her algı operasyonu ayaklarına dolanıyor. Yaptıkları her gözaltı, her tutuklama, oylarının biraz daha düşmesine neden oluyor. Rakibi ortadan kaldırarak seçim kazanma girişimleri, vicdanlarda yer bulmuyor. Mertlikten uzaklaştıkça, milletin gözünden düşüyorlar. Biz ise cesur ve kararlı adımlarla hedefe yürüyoruz. 19 Mart’tan bu yana, milyon milyon çoğalıyoruz. Ülkenin dört bir yanında meydanlarda demokrasiyi, dayanışmayı, mücadeleyi, coşkuyu büyütüyoruz. Koşarak değil, adım adım yürüyoruz, ama her adımda yeri göğü inletiyoruz. Çünkü haklıyız ve ne istiyorsak, bu ülke için, bu millet için istiyoruz.
"TÜRKİYE, SORUNLARINI MİLLETİN HAKEMLİĞİNDE AŞSIN İSTİYORUZ"
Sevgili kardeşlerim; biz, millet ne diyorsa, öyle olsun istiyoruz. Türkiye, sorunlarını milletin hakemliğinde aşsın istiyoruz. Terör örgütü PKK’nın silah bırakması ve kendisini feshetmesinin ardından, TBMM rehberliğinde katılımcı, şeffaf ve demokratik bir süreci hep birlikte inşa etmemiz gerekiyor. Ülkemizin sabırla ve katılımcı bir iradeyle, milletimizin güvenini kazanan bir terörsüz ve demokratik Türkiye hedefine ilerlemesi, tarihimize, milletimize ve ortak geleceğimize karşı sorumluluğumuzdur. Bu süreci başarıyla tamamlayabilmek için, tüm partilerin katılımıyla, ‘Terörsüz ve Demokratik Türkiye Komisyonu’ kurulması ve bu komisyonun şeffaf, katılımcı ve demokratik bir iradeyle çalışması şarttır. Bu yol, sadece terörün sonu değil, aynı zamanda demokrasinin, hukukun üstünlüğünün yeniden tesis edilmesidir.
"MİLLETİN İRADESİ ÖYLE BÜYÜK BİR IŞIKTIR Kİ..."
İnanıyoruz ki bu süreç, Türkiye’nin gerçekten demokratik bir ülke olmasına vesile olursa başarıya ulaşacak, milletimize umut ve güven verecektir. Bu güvenin oluşmasında en büyük ihtiyaç; hukuk önünde eşitliğin herkes için sağlanması ve herkes için siyaset zemininin genişlemesidir. Biz, milletin kayıtsız şartsız egemenliğini ilke edinmiş bir partiyiz. ‘Milli egemenlik öyle bir ışıktır ki, onun karşısında zincirler erir, taçlar, tahtlar yanar, yok olur’ diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden gidenleriz. Milletin iradesi öyle büyük bir ışıktır ki, ülkemizi aydınlatır, geleceğimizi aydınlatır. Millet büyüktür. Her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak. Kalın sağlıcakla. Ekrem İmamoğlu."
ÖZGÜR ÖZEL'DEN DİKKAT ÇEKEN AÇIKLAMA
CHP Genel Başkanı, İmamoğlu'nun mektubunun okunmasının ardından dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
CHP'den Pendik'te "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingi / İstanbul #Canlı https://t.co/3iegy3aWJb
— ANKA Haber Ajansı (@ankahabera) May 21, 2025
Özel'in konuşmalarında şu ifadeler yer aldı:
"SİYASETTE ARTIK ONUN YA DA BUNUN KALESİ YOK"
Anadolu yakasında, CHP'de olmayan bir belediyede yapalım. Pendik, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kazandığı, kalesi saydığı bir ilçe. Ancak biz o eski siyaseti çok geride bıraktık. Siyasette onun ya da bunun kalesi yok. Yozgat'ta, Van'da bunu gösterdik. Pendik'ten büyük Türkiye'ye haykırıyoruz ki; Pendik milletin kalesidir.
"O ESKİ MÜFTÜYE SÖYLÜYORUM. KİMSE SENİN ARKANDA DURAMADI"
O eski müftüye söylüyorum. Kimse senin arkanda duramadı. Biz Türkiye'nin en büyük ailesiyiz. Bu partinin üyeleri Kocaeli'nde de var. Ya orada haddini bileceksin ya da senin peşini bırakmayacağız.
"EKREM BAŞKAN'IN BEYLİKDÜZÜ BELEDİYE BAŞKANI'YKEN KULLANDIĞI TELEFONU 'BULDUK' DİYORLAR"
İki gündür telefon bulduk diyorlar. Telefon bulduk diye söyledikleri telefon, Ekrem Başkan'ın Beylikdüzü Belediye Başkanı'yken kullandığı, 5 yıldır kullanılmayan telefonu 'bulduk' diye söylüyorlar.
"NEDEN TRT'DEN YAYINLANMIYOR?"
Yarından itibaren gördüğünüz her AKP’li kimi görürseniz ‘Neden TRT’den yayınlanmıyor?’ diye sorun. ‘İftiraları duyuyoruz da cevapları niye duyamıyoruz?’ Kendine güvenen yayınlasın!
"BİZ ALAMADIĞI İLÇEYİ CEZALANDIRAN DEĞİL, ÜLKENİN DEMOKRASİSİNİN KAZANCI SAYAN GELENEKTEN GELİYORUZ"
25 yıldır Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yönettiği, sorunlarını çözemediği ama hep çantada keklik sandığı bu ilçe, son seçimde biz, Pendik'i bilen, tanıyan, sorunlarını çözeceğine inandığımız bir adayımız ile Tarık Balyalı ile Pendiklilerin karşısına çıktık. Tarihimizin en yüksek oyunu alarak 180 bin oya, yüzde 43'lere ulaştık ama olmadı. Ama bütün Pendikliler, AK Partili, MHP'li ve diğer partilerden çok değerli seçmenleri bilsin ki, biz birileri gibi alamadığı ilçeye küsen, oy vermeyen seçmeni cezalandıran bir anlayıştan değil, kusuru kendinden arayan ve gelecek için bugün neyi eksik yaptıysa onu telafiye çalışan bir anlayıştan geliyoruz. Biz kaybettiği seçimi ülkenin demokrasisinin kazancı sayan İsmet Paşa'nın geleneğinden geliyoruz.
"BİZİ KİMSE SEÇİM KAZANIP BİRİNCİ PARTİ OLUNCA MİLLİ İRADEYİ BAŞ TACI YAPAN, BİR SEÇİM KAYBEDİNCE DARBEYE KALKIŞAN CUNTACILARDAN ZANNETMESİN"
Biz 47 yıl boyunca birinci parti olamayıp sandığa küsmeyen, seçmene kızmayan, darbeye kalkışmayan, 15 Temmuz'da en husumetli olduğumuz partiye darbeye kalkışılınca bile sandığı, milletin iradesini, TBMM'yi savunan, yani demokrasiyi savunan bir anlayıştan geliyoruz. Bizi kimse yıllarca seçim kazanıp birinci parti olunca milli iradeyi baş tacı yapan, bir seçim kaybedince darbeye kalkışan cuntacılardan zannetmesin.
"BÜTÜN DEMOKRATLARI OMUZ OMUZA GETİRİP OTOKRATLARI YENECEĞİZ"
CHP sadece kendi seçmeninin değil sandıkla gelip, sandıkla gitmek istemeyenlere karşı Türkiye'nin bütün demokratlarıyla omuz omuza vermiş bir partidir. Nasıl ki yerel seçimlerde başardıysak bundan sonraki seçimlerde de Türkiye İttifakı ile, bütün demokratları omuz omuza getirip otokratları yeneceğiz. Ant olsun ki yeneceğiz.
"EVDE KASALAR VAR DEDİLER, BİR KUMBARANIN İÇİNDEN 4 BİN LİRA BULABİLDİLER"
Bugün masaya oturup anlaştıkları terör örgütüyle Ekrem başkanı o örgüte yardım etmekle suçladılar. Ama ispatlayamadılar. Evde kasalar var, vinçle çıkacak dediler, bir kumbaranın içinden 4 bin lira bulabildiler. Kurultay'da bin 200 telefon dağıtıldı dediler, söyledikleri marka telefon, kurultaydan 1 yıl sonra üretildi. Bütün telefonları gösterdik, söylediklerinden bir tanesini bile bulamadılar. Garajlarda lüks arabaları var Ekrem beyin diye servis ettiler, 3 gün konuştular. Arabaların MHP'li vekile ait olduğunu görünce sustular, oturdular.
"MASAK RAPORUNDAN ADETA BİR BOŞ PEÇETE TORBASI ÇIKTI"
Valizde para var dediler, valizden rahmetli Kadir Topbaş'tan kalmış jamerler çıktı. Hiçbir şey söyleyemediler. Ciddi belgeler var dediklerinden, ifadeler ortaya çıkacak dediklerinden, öyle duydum, öyle tahmin ediyorum diye ifadeler. 4 ay konuşup son iki günde aldıkları MASAK raporundan adeta bir boş peçete torbası çıktı. Bir tek ispatta bulunamadılar.
"GRAHAM BELL BİLE SİZİN KADAR SEVİNMEDİ"
Büyük bir yalanla karşı karşıyayız. Alınan telefon Ekrem başkanın ilk ifadesinde kayda geçirdiği 5327210325 numaralı telefondur. İlk gün söylemiştir. Telefon bulundu diye sevinen budalalara sesleniyorum. Telefonu bulan Graham Bell bile sizin kadar sevinmedi. Yalandan delil icat edemezsiniz. Bütün Türkiye'ye ilan ederiz ki yeni bulunan telefon dedikleri zaten söylediğimiz telefondur. Asla ve asla delil durumunu değiştirecek bir şey yoktur. Ekrem Başkan masumdur. Ben de kendisine sonuna kadar kefilim.
"TARİHE DARBECİ OLARAK GEÇİYORSUN, CUNTA BAŞI OLARAK KALACAKSIN"
Bu coşkulu meydandan Erdoğan'a bir çağrıda bulunuyorum. Yalanlarla kurduğunuz bu kumpas duvara toslamıştır. İddianameye yazılan iftiralar çürümüştür. Millet bu kumpasa razı gelmemiştir, ikna olmamıştır. Bir hata yaptınız yol yakınken dönünüz. Eğer bu yanlıştan dönersen sadece yanlıştan dönüş olursun, özür dilersin. Bu yanlıştan dönmezsen tarihe darbeci olarak geçiyorsun, cunta başı olarak kalacaksın. Bu meydandan Erdoğan'a bir kez daha meydan okuyoruz. Erdoğan, sen birini yolladın. Yalanlar, iftiralar, gizli tanıklar, zorla iftira attırmalarla bir şeyler tasarladın olmuyor. Sen ona güveniyorsun, biz arkadaşlarımıza güveniyoruz. Eğer cesaretiniz varsa bir an önce iddianameyi düzenleyin. Arkadaşlarımızın yargılamalarını TRT'den yayınlayın. Bu millet iftirayı da görsün, cezayı da görsün.
"HAKİKATLİ BİR ZAM YAPILMASI İÇİN..."
TÜİK'e göre 4 aylık enflasyon yüzde 13. Yılbaşında 22 bin lira olan asgari ücret şuanda alım gücü olarak o günün 19 bin lirasına indi. Yani 3 bin lira eridi. Hesap ENAG'a göre 4 bin 400 lira eridi. Geçen seçimlerden önce enflasyonist ortamda asgari ücrete gerekirse 4 kez zam yaparız diyorlardı. 4 ayda verilen zamdan fazlası gitti. Yarından itibaren hem bütün işçi sendikalarını, konfederasyonlar ziyaret takvimimize alarak hem işçi örgütleriyle, hem işveren örgütleriyle, hem de işçilerle birlikte asgari ücrete Temmuz ayında hakikatli bir zam yapılması için çalışmaları başlatamaya karar verdik. Asgari ücrete sendikaların önerilerini alarak gerekli araştırmaları, gerekli çalışmaları yaparak işçilerle, işverenlerle görüşerek, küçük işletmeler, Kobiler için b u yükün onların sırtına gelmesini engelleyecek çözüm önerilerini yine getirerek asgari ücrete Temmuz ayında zam alacağız."
"36 ARKADAŞIMIZIN DA ALINLARINDAN ÖPÜYORUZ"
Gözaltına alınan, tutuklanan gençlerimiz oldu. Saraçhane’de binlerce gözaltı, 301 tutuklama olmuştu. Hâlen daha 36 genç arkadaşımız tutuklu bulunuyor. Bugün Boğaziçi tutuklularının tutukluluğuna karar verecek hâkim gitmiş, bir hafta yıllık izne ayrılmış. Çocuklara diyorlar ki, 'Bir hafta daha bekle.' Adeta muhalif gençlere, itiraz eden gençlere, üniversite gençliğine düşman hukuku uyguluyorlar. Darbeye karşı direnişi başlatan İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, tüm Türkiye’deki bütün genç arkadaşlarımızın emeğine ve yüreğine sağlık. İçeride bulunan 36 arkadaşımızın da alınlarından öpüyoruz.
"PENDİK İTTİFAKI, İSTANBUL İTTİFAKI, TÜRKİYE İTTİFAKI"
Biliyorsunuz, hem Ataşehir’de hem Kartal’da birer belediye başkan yardımcısı, sekiz belediyemizde de birer belediye meclis üyemizi toplayıp belediyelere akıllarınca korku salmak, belediye başkanlarımızı tedirgin etmek ve o belediye meclis üyeleri üzerinden, onlarla birlikte partimize oy veren Kürt seçmenleri cezalandırmak isteyen bir anlayış var. Buna DEM Parti 'Kent Uzlaşısı' diyor. Biz buna Pendik İttifakı, İstanbul İttifakı, Türkiye İttifakı diyoruz. Ama DEM’den, diğer partilerden kanaat önderi, oy getirebilecek, hatta geçmişte başka partide siyaset yaptılarsa da eğer demokratsa, bu ülkenin bütünlüğü ile bir sorunu yoksa, vatanına milletine bağlıysa, bu ittifakın içine alıyoruz.
"...O SUÇUN FAİLİ BENİM KARDEŞİM, BEN!"
Türkiye’de tüm illerde, birçok ilçede çeşitli siyasi partilerden isimler alındı. İstanbul’da da ilçelerde birer, ikişer DEM’de geçmişte siyaset yapmış ya da Kürtlerin kanaat önderlerinden, oy verecekleri isimler listelerde yer aldı. Bu ne bir kusur ne bir günah. Ama savcı şöyle yazmış, 'Batıda belediye kazanamayacakları yerlerde CHP listelerinden seçime girmek suretiyle, batıdaki Kürtlerin temsil imkânı kazandığı…' Bunu suç olarak gösteriyor. Eğer böyle bir suç varsa, o suçun faili benim kardeşim, ben. Açıkça hem bir yandan PKK ile pazarlık ediyor, PKK ile bir süreç yürütüyorlar, Abdullah Öcalan’a methiyeler düzüyorlar; diğer taraftan belediye meclislerinde yer alan birer Kürt vatandaşı alıp içeri koyuyorlar, HDK’dan yargılıyorlar.
"YÜRÜYELİM ARKADAŞLAR"
Bu sandık, sizin inancınızla, kararlılığınızla, coşkunuzla, cesaretinizle ya gelecek ya gelecek. İzmir’de en son kapatırken 'Yürüyelim arkadaşlar' demiştik. O zaman Pendik, bugün çağırdınız, geldik. Çağırdığınıza değdi, geldiğimize değdi. Muhteşem bir ses, büyük bir inanç, büyük bir kararlılık gösterdiniz. Bundan sonra durmak yok. Hep beraber Türkiye’yi bir kez daha kurtaracağız, bir kez daha demokrasiyi kuracağız. Var mıyız? Hazır mıyız? O zaman yürüyelim arkadaşlar!"
Kaynak:ANKA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.