Özgür Özel: İBB'ye İstanbul Barosu'na kayyum bilgisi geldi! 'İlk kez açıklıyorum' diyerek anlattı
Yayınlanma:
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklandığı hafta ana muhalefet partisine, İBB'ye ve İstanbul Barosu'na kayyum atanacağı bilgisine ulaştıklarını ve kurmaylara hemen talimat verdiğini açıkladı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınıp tutuklandığı süreci Halk TV'de anlattı.
Özel, yayında "Bunu ilk kez açıklıyorum. Birçok duyum alırsınız. Haftanın başında bize gelen bilgi CHP'ye, İBB'ye, İstanbul Barosu'na kayyum şeklindeydi" dedi. Sözlerini şu ifadelerle sürdürdü.
- "İBB'yi alacaklar, CHP'yi çökertecekler, bunu savunacak baroya kayyum atayacaklar. Genel Sekreterimiz Selin Sayek Böke'yi aradım. 'Güçlü bir ekip yapın. Bunu burada yapın' dedim.
"GENEL MERKEZ BİNASINI VERİNCE DEMOKRASİYİ VERİRSİNİZ DEDİM, 150 GENÇ BURADA YATTI"
- Ankara İl Başkanlığı'ndan, Gençlik Kolları'ndan 150 genç burada yattı. 'Genel Merkez binasını verdiniz mi demokrasiyi verirsiniz' dedim.
- Bana 'Siz ne yapacaksınız' dediler. Dedim 'Ben İstanbul'a gidiyorum' Biz CHP'yiz. Bir anormallik varsa Genel Merkez'de, ilde anormallik varsa ilde toplanırız.
- Biz demokrasiyi kuran partiyiz. Darbe Tayyip Erdoğan'a da yapılsa demokrasinin yanındayız. 15 Temmuz'da 15 dakikada karar verdik o zaman. 'Darbeler Meclis'i hedef alır, demokrasinin merkezi orası' diye düşündüm. Dedim ki 'Meclis'e gidelim'. 'Kapalı' dediler. Dedim 'Açtıracağız'. İsmail Kahraman'ı aradım, Meclis'i açtırdık.
- 15 Temmuz'un hedefi nasıl Meclis'se bu da bir darbeydi. Göz göre göre geliyordu. 9 Ekim'de bir bakan yardımcısı İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olarak atandı 'darbe mekaniği işlemeye başladı' diye açıklama yaptım.
- O sabah bu darbe girişimini duyunca 'Arkadaşlar bizim kontrolümüzde iki mekan var. Birisi CHP. En az 100 kişi olun. Burayı vermeyin' dedim. 'Siz ne yapacaksınız' dediler. 'Valla yolda düşüneceğim' dedim.
- 'SARAÇHANE'YE GİDİN' DEDİM'
- Yol boyunca giderken İstanbul İl Başkanımı aradım. Anlattı. Dedim ki 'Ekrem Başkan'a açılan iki dava var. Biri mali suçlar, biri terör. Terör demek kayyum demek. İstanbul Büyükşehir'in sembol binası Saraçhane' dedim. 'Orayı savunmak lazım'. Özgür Çelik'e dedim ki 'Saraçhane'ye kimleri toplayabiliriz?' 'Belediye Meclisi' dedi. Dedim 'Oraya gitsinler ve ben söyleyene kadar çıkmasınlar. Makam odası açık mı?' 'Açık' dedi.
- Yolda Bolu Tüneli'ne giderken 'Doğru mu yapıyoruz' dedim. Sonra 'Dilek Hanım'ı, ailesini görmek lazım önce' dedim. Oraya gittim, sonra Saraçhane'ye gittik. Arkadaşlarla toplandık 'Öleceğiz ama burayı bırakmayacağız' dedim."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.