Marmara depreminin 26. yılında uzmanlardan kritik uyarı: Tehlike geçmedi!

Marmara depreminin 26. yılında uzmanlardan kritik uyarı: Tehlike geçmedi!
17 Ağustos 1999'da Türkiye'yi sarsan Marmara Depremi'nin üzerinden 26 yıl geçti. 7,4 büyüklüğündeki felaketin yıl dönümünde uzmanlar, alınması gereken önlemlere ve beklenen büyük İstanbul depremine dair önemli değerlendirmelerde bulundu.

Kocaeli'nin Gölcük ilçesi merkezli 7,4 büyüklüğündeki deprem, gece saat 03.02'de meydana gelmiş, 45 saniye süren sarsıntı sonucunda 17 binden fazla insan yaşamını yitirmişti. Sakarya, Yalova, İstanbul ve çevresinde büyük yıkıma neden olan deprem, Türkiye tarihinin en yıkıcı afetlerinden biri olarak hafızalara kazındı.

"DEPREM BİLİNCİ ARTTI ANCAK HAZIRLIK HÂLÂ YETERSİZ"

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nurcan Meral Özel, 1999 sonrası deprem bilincinin belirgin biçimde arttığını belirtti. Özel, yapı denetimi, kentsel dönüşüm yasası ve afet eğitimi gibi alanlarda önemli adımlar atıldığını ancak bunların toplumsal hazırlık açısından yeterli olmadığını vurguladı.

“Toplumsal hazırlık henüz sağlanmış değil. Türkiye’deki yapı stokunun büyük bölümü 2000 öncesi yapılardan oluşuyor ve bu yapıların büyük kısmı deprem açısından riskli.”

KENTSEL DÖNÜŞÜMDE HUKUKİ VE TEKNİK DÜZENLEMELER

Özel, yapı denetimi ve kentsel dönüşüm kapsamında yapılan çalışmaları şöyle özetledi:

  • 2001'de yapı denetimi kanunu çıkarıldı.
  • Şantiye şefliği ve teknik sorumluluk zorunlu hale geldi.
  • Kentsel Dönüşüm Yasası ile riskli yapıların yenilenmesi süreci başlatıldı.

EĞİTİM VE FARKINDALIK: "TATBİKATLAR ZORUNLU HALE GELDİ"

Afet bilinci eğitimleri konusunda da ilerlemeler olduğunu belirten Özel:

  • İlköğretim ve ortaöğretim müfredatına “Afet Bilinci” eklendi.
  • Tatbikatlar ve bilinçlendirme çalışmaları zorunlu hale geldi.
  • Üniversitelerde Acil Yardım ve Afet Yönetimi programları açıldı.

MARMARA'DAKİ FAY SEGMENTLERİ ALARM VERİYOR

Marmara Denizi'ndeki fay hatları üzerinde ciddi bir gerilme biriktiğine dikkat çeken Özel, deniz dibi sismometre ağı ile yapılan gözlemlerin çarpıcı sonuçlar sunduğunu söyledi:

“Adalar segmenti büyük oranda kilitli durumda. Kumburgaz segmentinde ise gerilim artmaya devam ediyor.”

23 NİSAN 2025 DEPREMİ: TEHLİKE GEÇMEDİ

Silivri açıklarında 23 Nisan 2025'te meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin, Marmara Fayı'nın yalnızca küçük bir kısmını kırdığını ifade eden Özel, riskin hâlâ devam ettiğini belirtti:

“Bu deprem, büyük kırılmayı tetiklemedi. Geriye kalan segmentler kilitli durumda ve bu, büyük bir depremin hâlâ kapıda olduğunu gösteriyor.”

"BEKLENEN DEPREMİN BÜYÜKLÜĞÜ 7.4’Ü AŞMAYABİLİR"

Kandilli Rasathanesi'nin 2025 yılında hazırladığı senaryolara göre Marmara'daki en olası büyük depremin büyüklüğü 7.3–7.4 aralığında olacak. Özellikle Kumburgaz ve Adalar segmentlerinin aynı anda kırılması en geniş etki alanına sahip senaryo olarak değerlendiriliyor.

"İSTANBUL'UN YAPI STOKU RİSKLİ"

Prof. Dr. Özel, İstanbul'daki yapı stokunun büyük kısmının 1999 öncesine ait olduğuna ve büyük bölümünün depreme dayanıksız olduğuna dikkat çekti:

“Yeni binalar yönetmeliğe uygun olsa da, eski yapıların dönüşümü ekonomik nedenlerle yavaş ilerliyor. Kent genelinde risk çok yüksek.”

"AFETE HAZIRLIK BİREYSEL SORUMLULUKLA BAŞLAR"

Afetlere karşı toplumsal hazırlığın yanı sıra bireysel bilinçlenmenin de büyük önem taşıdığını vurgulayan Özel:

  • Kişisel acil durum planı hazırlanmalı
  • Bina risk durumu öğrenilmeli
  • Tatbikatlara katılım sağlanmalı
  • Toplanma alanları ve tahliye yolları bilinmeli

PROF. DR. OKAN TÜYSÜZ: "17 AĞUSTOS BİR MİLATTI"

Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz, 17 Ağustos 1999'un Türkiye'de deprem gerçeğinin geniş kitlelerce fark edilmesinde milat olduğunu söyledi:

“17 Ağustos, iletişimin yaygın olduğu bir dönemde, nüfusun ve ekonominin yoğun olduğu bir bölgeyi vurduğu için toplumda büyük etki yarattı.”

"YAPI KALİTEMİZ HALA YETERSİZ"

Tüysüz, yakın zamanda yaşanan Sındırgı depreminde bile yapıların büyük hasar gördüğünü hatırlatarak yapı kalitesinin hâlâ ciddi sorun teşkil ettiğini belirtti:

“Depreme karşı dirençli yapılar konusunda yol almadık. Afet sonrası müdahale sistemimiz iyi, ancak hasarı en aza indirme konusunda yetersiziz.”

BİREYSEL ÖNLEMLER HAYAT KURTARABİLİR

Tüysüz, herkesin kendi yaşam alanı için alabileceği küçük ama hayati önlemler olduğunu vurguladı:

  • Eşyaların sabitlenmesi
  • Yatakların camlardan uzak konumlandırılması
  • Aile afet planlarının hazırlanması
  • Riskli binalarda oturulmaması için bilinçli tercih yapılması

Kaynak:AA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.