Kartalkaya yangını davasında flaş gelişme: Bakan Ersoy'un tanık olarak dinlenmesi talep edildi

Kartalkaya yangını davasında flaş gelişme: Bakan Ersoy'un tanık olarak dinlenmesi talep edildi
Bolu'da 78 kişinin ölümüne neden olan Grand Kartal Otel yangını davası, altıncı duruşmasına müşteki beyanlarıyla devam etti. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un tanık olarak dinlenmesi talebi tartışmalara yol açarken, salonda tansiyon yükseldi.

Kartalkaya davasının ilk beş gününde 32 sanığın tamamı çapraz sorgularıyla birlikte dinlendi. Altıncı günde duruşma sırası, yangında doktor olan Yiğit Gençbay'ı kaybeden müşteki Abdurrahman Gençbay'a geçti.

Gençbay, konuşmasında "Buraya canlarımız için geldik, mahalle kavgası için değil" dedi. "Otelde kalan misafirler uykularındayken katledildiler" ifadelerini kullandı; sanık yakınlarının müşterek insani tepkilere tahammül edemediğini belirtti.

ACI HİKAYELER SALONU SARSTI

Gençbay, "Ben yaşasam otelin en üst katından atlardım" derken, Yiğit ve arkadaşı Alp'in alev içinde insanların yardımına koştuğunu anlattı. "Bu kahramanlıkları şehitliktir" dedi.

"ORGANİZE KÖTÜLÜK VE SİSTEMİK EKSİKLİKLER" İDDİASI

Müşteki avukatı Mehmet Eren Turan, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na soruşturma izni vermeyen bakanın tanık olarak dinlenmesini talep etti. Turan, olayı "organize kötülük" olarak tanımlayıp, yangın yönetim planlaması, uyarı sistemleri ve kamu denetim süreçlerindeki eksikliklere dikkat çekti.

AİLELERİN YÜREK PARÇALAYAN ANLATILARI

Şehit aileleri, çocuklarının ceset torbaları içinde taşındığını, otelin tahliye süreçlerindeki ihmalleri, kapıları kapatılmış uyarı sistemlerini ve sorumluların kayıtsızlığını anlatarak büyük tepki gösterdi.

Anne Ceyhan Mercan, "Oğlumu hatta bir kez öpemeden son yolculuğuna uğurladım" diyerek duygusal bir konuşma yaptı. Oğlu Mert'i kaybeden Uğur Doğan da, "Giderken kapıyı çalsaydınız belki kurtulurlardı" diyerek Kültür, Çalışma ve İçişleri Bakanlıklarının ilgililerinin de yargılanmasını talep etti.

“ADALET BİZE DEĞİL, KAMUYA HİZMET ETMELİ”

Aileler adına konuşanlar, bu davanın Türkiye'de denetimsizliğe, ranta ve kamu kurumlarının hatalarına karşı bir dönüm noktası olmasını istiyor. "Adalet bu ülkede hala varsa gereken cezalar verilmeli" mesajını vurguladılar. Turizm ve Çalışma Bakanlıkları'na soruşturma izni verilmemesinin ise mağdurların tümünü yaraladığını ileri sürdüler.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.