Hikmet Çetin’den dikkat çeken iddia: “Kılıçdaroğlu, mutlak butlan için en üst düzeyde temaslarda”
CHP’nin eski Genel Başkanlarından Hikmet Çetin, bugün görülmesi beklenen kurultay davasına ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Çetin, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun “mutlak butlan” kararı çıkması için yoğun çaba gösterdiğini ve üst düzey isimlerle görüştüğünü iddia etti.
Geçtiğimiz günlerde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız ile bir araya gelen Çetin, T24’ten Cansu Çamlıbel’e yaptığı açıklamalarda gündeme dair dikkat çeken ifadelere yer verdi.
Kurultay davasından “mutlak butlan” kararı çıkmasını beklediğini belirten Çetin, “Kemal Bey bu konuda çok gayretli. En üst düzeyde temaslarını sürdürüyor” dedi.
Gözler CHP’deki kritik butlan davasında! Ekonomiye yansıması nasıl olacak?
Çetin, kendisine kurultay davasına ilişkin yöneltilen sorulara şu yanıtları verdi:
Bugün Ankara’daki kurultay davasının beşinci celsesi görüşülecek. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi her türlü senaryoya göre tedbir almaya çalıştı. Daha iki hafta öncesine kadar Ankara kulislerindeki yaygın kanaat yarınki duruşmadan karar çıkmayacağı ve sürecin uzayacağı yönüneydi. Ancak 2 Eylül’de İstanbul İl Yönetimi’ne mahkeme tarafından Gürsel Tekin kayyım atanınca herkes doğal olarak bu kararı bugünün fragmanı olarak gördü. Siz bugün mahkemeden ne yönde bir karar bekliyorsunuz?
Ben 2023 kurultayımızın ‘mutlak butlan’ sayılması yönünde bir karar çıkacağını tahmin ediyorum. Senin hatırlattığın İstanbul teşkilatına kayyım atanmasının bana kalırsa da bunun işareti oldu. Bence Ankara’dan ‘mutlak butlan’ kararı çıkacak çünkü eski Genel Başkan’ımız bu konuda çok çalışıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu mu?
Evet.
Siz şunu iddia ediyorsunuz; Kemal Kılıçdaroğlu sessiz biçimde kurultay davasını beklemiyor, bizzat kendisi kurultayın iptali için aktif biçimde çalışıyor. Bu iddiayı destekleyecek bilgi var mı elinizde?
Ben onun en üst düzeydekilerle de temas içinde olduğunu sanıyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakın çevresini mi kastediyorsunuz? O halde size göre ona net biçimde işaret verildi ve o da hazırlığını yapıyor, öyle mi?
Evet. Dikkat ederseniz “Ben neredeysem Genel Merkez orasıdır” gibi şeyler söyledi bir ara. Hazırlığı ona göre yapıyor.
Peki diyelim ki sizin tahmin ettiğiniz gibi Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP liderliğine geri dönüş senaryosu sahneye konuldu. 21 Eylül’deki olağanüstü kurultayın yapılabilmesi için oy veren 900 delegeye ve tabanın öfkesine rağmen rahat rahat kafasına göre yönetebilir mi partiyi?
Yönetemez. Ben Özgür Özel'in hiçbir şekilde vazgeçeceğini tahmin etmiyorum. Özgür Özel bu direnişten de Türkiye’nin her yanını gezerek yapılanları halka anlatmaktan da vazgeçmeyecek. Her Çarşamba İstanbul’un bir ilçesinde olmaya devam edecek.
Ama bir yandan da tam Erdoğan ve Bahçeli’nin istediği gibi Ankara merkezli siyaset yapması muhtemel bir Kılıçdaroğlu ve ekibi olacak bir yanda. Bu dağınıklık görüntüsü CHP’ye oy kaybettirmez mi?
Özgür Bey’in cesaretinin ve çabasının halk nezdinde daha etkili olacağını düşünüyorum. Yani onun izleyeceği yol fiili durumun üzerini örter ve hakiki bir bölünmenin önüne geçer.
Tam burada hakkınızda yapılan spekülasyonları da sormam gerekiyor. Sizin Devlet Bahçeli ile yaptığınız görüşmede ‘mutlak butlan’ kararı çıkması durumunda geçiş dönemini sizin genel başkanlık koltuğuna oturarak yönetmeniz yönünde bir teklif götürmüş olabileceğiniz iddiasını ortaya atanlar oldu. Böyle bir yönteme sıcak bakar mısınız?
Bakmam. Ben böyle bir kararın tanınmaması gerektiğini düşünüyorum. Kategorik olarak karşıyım böyle bir hamleye.
Pekâlâ biz yine Kemal Bey’in genel başkanlığa dönüşü kabul ettiği senaryo üzerinden devam edelim o halde. Diyelim ki bu oldu ve Kılıçdaroğlu ekibi tam da iktidarın arzu ettiği şekilde bir buçuk seneye yaydı yeni kurultay sürecini mahkeme kararlarıyla destekli olarak. Şu an Özel bu olasılığın tartışmaya kapalı olduğunu savunuyor ve direneceğini ilan ediyor. CHP bu süreçte bölünür mü? Özgür Özel ekibi açısından yeni bir parti kaçınılmaz hale gelebilir mi?
Cumhuriyet Halk Partisi, Atatürk'ün “Benim iki tane eserim var, biri Cumhuriyet, biri CHP” dediği bir parti. Savaşanların, terk etmeyenlerin partisi. Türkiye'nin kurucusu bir parti. Cumhuriyet Halk Partisi'nin özelliği bu. Kişiler değişir, gelir gider ama bu parti böyle kalır. Cumhuriyet Halk Partisi avukatların, savcıların bürolarında kurulmadığı gibi oralarda dizayn edilemez. Cumhuriyet Halk Partisi savaş meydanlarından çıkan bir partidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.