Fatih Altaylı cezaevindeki ilk gününü anlattı: Oda kuş pisliği ve toz içindeydi...

Fatih Altaylı cezaevindeki ilk gününü anlattı: Oda kuş pisliği ve toz içindeydi...
Gazeteci Fatih Altaylı, YouTube'da yaptığı bir açıklama nedeniyle “Cumhurbaşkanına tehdit” suçlamasıyla hakkındaki soruşturma kapsamında tutuklandı. Altaylı, tutukluluğunun ardından cezaevinden bir mektup yazdı. Söz konusu mektup, YouTube kanalında okundu

Fatih Altaylı, 21 Haziran Cumartesi günü evinde ailesiyle geçirmeyi planladığı bir hafta sonunun ani bir polis baskınıyla kesintiye uğradığını aktardı. Hafta boyunca program çekimleriyle meşgul olduğunu anlatan Altaylı, sosyal medyada programda kullandığı ifadelerin çarpıtıldığını ve bir linç kampanyasına maruz kaldığını söyledi. Cumartesi akşamı evine döndüğünde, uzun süredir görmediği kızının İstanbul'a geleceğini belirten Altaylı, onu karşılamaya hazırlanırken kapısına polislerin geldiğini ve gözaltına alındığını ifade etti.

"TELEFONUMU BİLE KULLANDIRTMADILAR"

Gözaltı sürecini detaylarıyla anlatan Altaylı, polislerin kibar davrandığını ancak cep telefonuna el konulduğunu ve eşini bile aramasına izin verilmediğini belirtti. Eşinin o sırada Balıkesir'de olduğunu ve yardımcısı aracılığıyla haberdar edildiğini ifade etti.

HASTANE, EMNİYET VE NEZARET SÜRECİ

Altaylı, ilk olarak Haseki Hastanesi'ne götürüldüğünü, ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne getirildiğini ve burada güvenlik şubeye alındığını söyledi. Nezarethanede kaldığı koşulları da anlatan gazeteci, ortamın kötü koktuğunu, tuvaletlerin hijyenik olmadığını, ancak polislerin tutumunun olumlu olduğunu ifade etti. "Nezarethanedeki polisler pırlanta gibiydi" diyen Altaylı, geceyi uyuyamadan geçirdiğini aktardı.

"SUÇLAMAYI DUYUNCA ŞAŞIRMADIM"

Cumhurbaşkanına yönelik tehditle suçlandığını, bunun sebebinin ise programda kullandığı "Türk halkı sandığı sever" ifadesi olduğunu öğrendiğini belirten Altaylı, bu iddiayı asılsız bulduğunu söyledi. "Suç işlemediğimden emindim" diyen Altaylı, savcıya ifade verdiğini ancak "kararın çoktan sosyal medya trolleri tarafından verildiğini" düşündüğünü dile getirdi.

"TUTUKLAMA KARARI SOSYAL MEDYADAN ÖĞRENİLDİ"

Altaylı'nın ifadesine göre, savcı tutuklama talebinde bulundu ve süreç Suh Ceza Hakimliği'ne taşındı. Ancak Altaylı'ya göre tutuklandığına dair haberler karar resmen açıklanmadan çok önce sosyal medyada dolaşıma girdi. "Hakime Hanım karar için ara verdi ama Twitter'da çoktan tutuklandığım yazılıyordu" diyen Altaylı, tutuklama kararının siyasi baskılarla verildiğini ima etti.

"KIZIMIN GÖZLERİ BENİ ARADI AMA BEN ORADA DEĞİLDİM"

Silivri Cezaevi'ne götürülmeden önce sağlık kontrolünden geçirilen Altaylı, cezaevine giriş yaptığı saatin, kızının İstanbul'a indiği saate denk geldiğini belirtti. "Kızım her seferinde beni karşılamaya alışmıştı. O an gözleri beni arayacaktı ama ben orada değildim" diyen Altaylı, duygusal anlar yaşadığını mektubunda paylaştı.

"CEZAEVİ ODASI KUŞ PİSLİĞİ VE TOZ İÇİNDEYDİ"

Cezaevindeki ilk gününü de ayrıntılarıyla anlatan Altaylı, iki katlı bir odada tek başına kalmasına karar verildiğini, güvenlik nedeniyle yalnız tutulduğunu belirtti. Ancak odanın kuş pisliği ve toz içinde olduğunu, temizlik yapmak zorunda kaldığını ifade etti. Kantinden alacağı ilk ihtiyaç listesini temizlik malzemeleriyle dolduracağını belirten Altaylı, "İçime sinecek kadar değilse de bayağı temizlendi" sözleriyle ortamı anlatmaya çalıştı.

"İLK GÖRÜŞ GÜNÜM BELEDİYE BAŞKANLARIYLA GEÇTİ"

Altaylı, cezaevinde ilk avukat görüşmesinde İstanbul'daki bazı belediye başkanlarının da aynı anda orada olduğunu belirtti. "Sağımda Gaziosmanpaşa, solumda Şişli Belediye Başkanı vardı" diyen Altaylı, yaşadığı durumu aktardı. Geceleri sineklerle, gündüzleri temizlik ve yalnızlıkla mücadele ettiğini belirten Altaylı, koğuşta örümceklere dokunmadığını, onlarla "karşılıklı saygı çerçevesinde" yaşamak istediğini ifade etti.

"FETÖ İLE DENEMİŞLERDİ, O ZAMAN BAŞARAMAMIŞLARDI"

Mektubunun sonunda ise yaşananların siyasi bir sürecin parçası olduğunu ima eden Altaylı, daha önce FETÖ döneminde benzer girişimlerde bulunulduğunu ancak o dönemde tutuklanmadığını hatırlattı. "Bazılarının başı göğe ermiştir herhalde" ifadelerini kullanan Altaylı, asıl üzüntüsünün ise sevdiklerini üzmek olduğunu belirtti.

"İLK KEZ YAŞADIĞIM BİR DENEYİM, HER ŞEY İNSANLAR İÇİN"

Fatih Altaylı, mektubunu cezaevindeki ilk sabah yazdığını belirterek, "Her şey insanlar için, ilk kez böyle bir deneyim yaşıyorum" sözleriyle bitirdi. Cezaevinde yaşadıklarını kamuoyuyla paylaşmayı sürdüreceğini belirten gazeteci, bu süreçte yalnız olmadığını hissettiren tüm dostlarına teşekkür etti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.