Erdoğan’dan İsrail-İran gerilimine sert mesaj: “En kötü senaryoya hazırlanıyoruz”

Erdoğan’dan İsrail-İran gerilimine sert mesaj: “En kötü senaryoya hazırlanıyoruz”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulunuyor.

Erdoğan, özellikle İsrail ve İran arasındaki gerilime dikkat çekerek, bölgedeki gelişmelerin ciddiyetine vurgu yaptı. Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin olası en kötü senaryoya hazırlıklı olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Ana muhalefetin durumu demokrasimize de Türk siyasetine de asla yakışmamaktadır. Şayet bir düşman hukukundan bahsedilecekse asıl düşman hukuku budur. Bayramda bile kavgayı körüklemek vahim bir hatadır. Toplumdan ayrışarak siyaset yapılmaz. Yapılsa bile bu siyaset tarzından kimseye bir hayır gelmez. Muhalefetin kendilerine çekidüzen vermek yerine maalesef daha fazla dibe battıklarını görüyoruz. Sayın Özel ve CHP yönetiminin, yanlışta ısrar etmekten vazgeçip etkin pişmanlıktan faydalanması gerektiğine inanıyoruz. Bunun vakti çoktan geldi.

Ülkenin kronikleşmiş muhalefet açığı gidere büyürken, siyasi rakibimiz de olsa biz bu durumdan memnun değiliz. Karşımızdaki durum şu; biri birine 'Sen çaldın' diyor, diğeri 'Hayır sen çaldın' diyor. Kendi arkadaşları tarafından yaptıkları anlatılıyor. Daha iki sene önce yere göğe sığdıramadıkları Cumhurbaşkanı adayını yerden yere vuruyorlar. Bir muhalefet partisi mi yoksa pembe dizi mi seyrediyoruz biz de karıştırır olduk.

Dün gelmiş Özgür Özel, mazot şişesi üzerinden bir şeyler diyor. Biz kendisini hesap uzmanı değil eczacı zannediyorduk gerçi. Selefi hesap uzmanıydı aslında ama onun da sesi soluğu çıkmaz oldu. Biz şimdi kendisine hesap anlatalım şimdi. Bugün asgari ücretle tam 445 litre mazot alınabiliyor. Milletin alım gücü de 2002 yılından beri ciddi bir iyileşme gösterdi. Hayat pahalılığına karşı etkili bir ekonomik program uyguluyoruz. Vatandaşlarımızın alım gücünü ve hayat standardını inşallah bu şekilde daha da yükselteceğiz.

Burada ne yapacağını bilmeyen ek kişi CHP Genel Başkanı sayın Özel'dir. Kendisine tavsiyem; kendini fazla yormasın. Ekonomi ve dış politika gibi bilmediği meselelerle alakalı konuşmasın, alınmayan çöplerden, yanan otobüslerden, hısım akraba doldurdukları belediyelerden bahsetsin.

İsrail'in Gazze'ye saldırıları 7 Ekim 2023 itibarıyla toplu bir kıyıma, katliama dönüştü. İsrail'in saldırıları şu anda çok daha vahim ve barbarca bir boyuta ulaştı. Yüzde 80'i enkaz olan Gazze'de hayata tutunmaya çalışan 2 milyon sivil tamamen açlığa, susuzluğa, ilaçsızlığa maruz kalıyor. Yardım dağıtanların üzerine de İsrail tarafından bomba yağdırılıyor.

İkinci dünya savaşının en dehşetli fotoğrafları, bugün Gazze'de yaşananların yanında çok masum kalıyor. Hiçbiri Gazze'de yaşananlar kadar acı değildir. Netanyahu zalimlikte Hitler'i geride bırakmıştır. İnşallah uluslararası bağımsız bir yargının önüne çıkan Netanyahu, yaptığı katliamların hesabını ahirete kalmadan bu dünyada verir.

Bir yandan Gazze'de insanlık suçları işleyen İsrail, sonra da Lübnan, Suriye, Yemen'e saldırdı. Batı Şeria'da da her gün insanları öldürüyor. Şimdi de İran'a saldırarak haydutluk sahasını genişletti. İran'ın yaşadığı devlet terörü karşısında kendisini savunması son derece doğal, meşru ve hukuki bir haktır. İran, gözü dönmüş bir şekilde saldırıya uğramıştır. Üstelik nükleer görüşmeleri sırasında bu yaşanmıştır. İsrail, müzakerelerin bitmesini beklemeden tam olarak terör eylemi gerçekleştirmiştir.

Tüm dünyanın gözü önünde yaşanan bu saldırganlık konusunda devletler ve uluslararası kurumlar sessiz kalmakta, hata bazıları alenen İsrail'e destek vermiştir. Gazze için susanlar, ateş tüm bölgemize yayılırken yine sessizliğe bürünmüştür. Bu kan lekesi sadece Netanyahu'ya değil, sadece onun Siyonist destekçilerine değil, buna susan herkesin eline ve alnına da bulaşmıştır.

Tıpkı son 23 yılda karşı karşıya kaldığımız diğer saldırılar gibi bunu da yakından takip ediyoruz. Bu saldırıların Türkiye'ye olası etkilerine karşı arkadaşlarımız çalışıyor. En kötü senaryoya dahi hazırlanıyoruz. Biz saldırganlığın değil, diyaloğun ve diplomasinin yanındayız. Bu sebeple yoğun bir diplomasi trafiği sürdürüyoruz. İran lideri Pezeşkiyan ile, Rusya lideri Putin ile görüştük. İran ile de diyalogda olabilen bir ülke olarak söylüyoruz; milletimiz müsterih olsun.

İsrail saldırganlığını durdurulması elzemdir evet, ancak bu konuyla ilgili İran da dahil bölgedeki tüm ülkelerimiz ders çıkarmalıdır. Herkes şapkasını önüne koyup düşünmelidir. İsrail'in iki yıldır artık açıktan gösterdiği saldırganlık sonrası, Türkiye'de on yıllardır süregelen tartışmaların iç dinamiklerden ziyade dış dinamiklerden kaynaklandığı daha net anlaşılmıştır. Ekonomik veya siyasi bazı olaylar, 10 yılda bir gerçekleştirilmeye çalışılan darbeler hiç kendiliğinden yaşanmamıştır. İran'da olanları görüyorsunuz. 15 Temmuz'a, 27 Mayıs'a, 12 Mart'a, 12 Eylül'e bakın; hepsinin arkasında aynı Siyonist şebekeyi göreceksiniz.

Bu olaylar bir meseleyi daha vurgulamıştır; eğer bağımsızlık istiyorsan, eğer ekonomik refah istiyorsan, huzur istiyorsan cenge her zaman hazır olmalısın. Eğer buna hazır değilsen, 150 yıldır yaşananları yaşarsın. Caydırıcı gücün yoksa içeride operasyonlara maruz kalırsın. Bu coğrafyada ayakta kalamazsın. Türkiye AK Parti dönemine kadar kendi savunma silahlarını üretmiyordu. Neden? Maddi ve insan kaynağı mı yoktu? Hayır. Dirayet yoktu, basiret aşkı yoktu. 'Üretmeyeceksin' dediler, üretmediler. 'Sana verilen rolün dışına çıkmayacaksın' dediler, çıkılmadı.

Biz de bunlarla mücadele ederek son verdik. Yerli ve milli üretimimizi daha da geliştireceğiz. Bırakın bize saldırmayı, bunu düşünmeyi akıllarının ucundan bile geçiremeyecekler. Bu ülke toplu iğne üretemiyordu, artık İHA'larımız SİHA'larımız var. Ve ciddi manada da ihracatımız var. Bu yolda azimle, kararlılıkla ve sağlam bir şekilde ilerleyeceğiz."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.