Depreme çocuklarıyla yakalananlar dikkat! 3 belirti varsa travma yaşıyor olabilir
İstanbul Silivri'de 2 gün önce meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, fiziksel ve psikolojik boyutuyla yetişkinlerin yanı sıra çocukları olumsuz yönde etkiledi.
Prof. Dr. Zeynep Şimşek, yaşanan büyük depremlerin, çocuklar ve yetişkinlerde şiddetli korku ve kaygı gibi tepkilere yol açtığını söyledi.
DEPREMİ HERKES İÇİNDE BAŞKA YAŞAR
Herkesin depreme farklı tepkiler verdiğini söyleyen Şimşek, "Bazılarımız sabaha kadar dışarıda bekledi, bazılarımız şehri terk etti, bazılarımız ise ne yapacağını bilemeden sessiz bir bekleyişe girdi. Bu tür olayların ardından korku, öfke, suçluluk, çaresizlik gibi duygusal; unutkanlık ve dikkat dağınıklığı gibi zihinsel; uyuyamama, mide ya da baş ağrısı gibi bedensel; konuşmaktan kaçınma, ani irkilme ya da kişiler arası çatışmalar gibi davranışsal tepkiler görülebiliyor" dedi.
Stres hormonunun yükselmesine bağlı olarak gelişen doğal ve normal süreçler olan bu dönemde sarsıntının şiddeti, süresi, kişinin yaşı, geçmiş deneyimleri ve çevresel koşullar gibi birçok faktörün bu tepkilerin süresi ve şiddetini etkileyebileceğini ifade etti.
Yetişkinlerin hem kendilerini hem de çocuklarını toparlamakta zorlanabileceğini ve depremin etkilerinden kurtulamayacağını sanmanın normal olduğunu belirten Şimşek, "Yetişkinlerin önce kendi ruhsal ve bedensel sağlıklarını korumaya odaklanması önemli. Basit nefes egzersizleri, kişiyi rahatlatan ve enerji veren sinir sistemini harekete geçirir, bu sayede beden ve zihin rahatlar" açıklamalarında bulundu.
"BU ÜÇ BELİRTİYLE TRAVMA ORTAYA ÇIKABİLİR"
Beyin ön kısmı henüz gelişimini tamamlamamış çocukların, deprem zamanında yetişkin desteğine ihtiyaç duyacağını belirten Şimşek, "Bazı çocuklarda duygusal ve davranışsal gerilemeler görülebilir. Alt ıslatma, yalnız yatamama, konuşmada zorluk gibi davranışlar ortaya çıkabilir. Bu durumlar geçici. Aileleri kaygılandıracak bu belirtilerin yaşanması, doğal bir durum" dedi.
Şimşek, deprem sonrasında çocukların temel ihtiyaçlarının karşılanması ve bu süreçte onlarla hareket edilmesinin önemli olduğunu, çocuklara yaşlarına uygun oyunlar oynatarak destek olunabileceğini aktardı.
Küçük kararlar alırken çocukların da sürece dahil edilmesi gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Balon şişirip oynamak nefes egzersizi sağlar. Top oynama, ip atlama gibi oyunlar fiziksel hareketi teşvik eder. Kuklalarla hikaye anlatmak, birlikte resim yapmak, tehlike avı oynayıp güvenli alan yaratmak, çocukların duygularını ifade etmesine yardımcı olur. Kahvaltı, oyun, meyve saati gibi düzenler, kaygıyı azaltır. Diğer çocuklarla vakit geçirmek, komşularla bir araya gelmek, hem çocuklara hem ebeveynlere iyi gelir. Uyku, beslenme, sevgi ve şefkat, bu dönemde hayati öneme sahip. Çocuğunuza sarılın, onun yanında olduğunuzu sözle ve davranışla hissettirin. Boyama, hamurla şekil yapma, öykü anlatma, spor gibi etkinliklerle duygularını ifade etmesine yardımcı olun."
Çocuklarının davranışlarıyla başa çıkmakta zorlanan ebeveynlerin uzman desteği almaktan çekinmemesi gerektiğini belirten Şimşek, "Duygusal sorunlar da fiziksel hastalıklar gibi tanınabilir ve tedavi edilebilir durumlar. Unutmayın, sevgi, sabır ve ilgi bu dönemin en güçlü ilaçları. Oyun, çocukların dili, oyuncaklar ise kelimeleridir. Onları oyunla, sevgiyle, sabırla desteklemek çok kıymetli. Her kriz, bir fırsattır. Belki bu kaygı ve korku, bizim aile toplantımızı yapıp, ne zaman, nerede, neyi, nasıl yapacağımızı belirlememize yardımcı olur. Önceden hazırlık yapmak, stresimizi hafifletip bizi sağlıklı kılar" dedi.
Kaynak:AA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.