Can Holding patronları 6 gündür ortada yok! 2016'da kaçakçılık iddiaları ortaya çıktı

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Can Holding bünyesindeki şirketlerin dolandırıcılık ve kaçakçılık gelirleriyle finanse edildiği gerekçesiyle holdinge operasyon düzenlendi. Operasyon kapsamında eğitim ve medya sektöründe faaliyet gösteren 121 şirkete ve holdingin mal varlıklarına el konularak, idareleri Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredildi.

6 GÜNDÜR ORTADA YOKLAR

Can Holding patronları Mehmet Şakir Can ile kardeşi Kemal Can, operasyonun ardından 6 gündür ortalarda görünmüyor. Gözaltına alınan Devran Çimen, Devran Can, Mehmet Kaya ve Kemal Çimen “Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” ve “Kara para aklama” suçlamalarıyla tutuklanırken, Cemal Can da aynı örgüte üye olma iddiasıyla cezaevine gönderildi. Mehmet Kenan Tekdağ ise adli kontrol şartıyla ev hapsine alınarak yurt dışına çıkış yasağı getirildi.

Soruşturma kapsamında aranan diğer isimler ise Kemal Can, Mehmet Şakir Can, Rumert Onur Can ve Murat Can.

GAZETECİ HADI ÖZIŞIK’IN SÖZLERİ GÜNDEM OLDU

Holding patronlarının firari olması, gazeteci Hadi Özışık’ın operasyonun ilk gününde kullandığı sözleri yeniden gündeme getirdi. Özışık, “Onlarda bir sıkıntı olmaz, gider teslim olurlar. Kaçak tip değiller” ifadelerini kullanmıştı. Özışık, Can Holding sahiplerinin yurt dışına kaçıp keyif sürmeyeceklerini de belirtmişti.

ÖNCEKİ KAÇAKÇILIK İDDİALARI ORTAYA ÇIKTI

Firari patronların geçmişi de mercek altında. Mehmet Şakir Can ve Murat Can’ın 2016 yılında uluslararası sigara kaçakçılığı operasyonunda gözaltına alındığı ortaya çıktı. Şüphelilerin 11 ayrı ülkede 1 milyar dolarlık kaçak sigara piyasasını yönettikleri, Tekirdağ ve Mersin’deki fabrikalarında paketledikleri ürünleri yurt dışına gönderiyormuş gibi iç piyasaya sürdükleri belirlendi.

Soruşturma ayrıca, Can kardeşlerin serbest bırakıldıktan sonra medya gücüyle çıkan haberleri sildirdiğini ortaya koydu. Bu gelişmeler, Can Holding operasyonunun ve firari patronların akıbetinin önümüzdeki günlerde Türkiye gündeminde tartışılmaya devam edeceğinin işareti olarak değerlendiriliyor.