Can Holding operasyonunda detaylar ortaya çıktı: Tutuklama yazısına ulaşıldı

Can Holding'e yönelik yürütülen ve İstanbul merkezli 4 ilde düzenlenen ikinci dalga operasyonunda tutuklanan şüphelilere ilişkin Sulh Ceza Hakimliği'nin karar yazısına ulaşıldı. Karar yazısında, şüphelilere yöneltilen "suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme, kurulan örgüte üye olma, suçtan elde edilen mal varlığı değerlerini aklama" ve "nitelikli dolandırıcılık" suçlarına dair MASAK ve kolluk raporları ile gizli tanık beyanlarına dayanan önemli tespit ve değerlendirmeler yer aldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca sürdürülen soruşturma kapsamında, 20 Eylül'de verilen tutuklama kararında, Kenan Tekdağ'ın "malvarlığı değerlerinin gayrimeşru kaynağını gizlemek" ve "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" suçlarını işlediği iddia edildi. Adnan Yıldız, Mustafa Şahin, Nurettin Paksoy ve Tuncay Şahin'in de benzer şekilde "suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklamak" ve "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" suçlarından tutuklandığı belirtildi.

MASAK VE KOLLUK RAPORLARINDA KRİTİK BULGULAR

Karar yazısında, Kemal Can ve Mehmet Şakir Can'ın elebaşılığını yaptığı iddia edilen suç örgütünün, Can Holding bünyesindeki şirketler üzerinden mal varlığı aklama faaliyetlerini yürüttüğüne dair tespitler bulunuyor.

Şüpheli Kemal Çimen'in, örgüt hiyerarşisi dahilinde birçok akaryakıt şirketi aracılığıyla 'Bayi Kazanım Katkı Payı ve Kurumsal Kimlik Bedeli' adı altında sahte faturalar düzenleyerek aklama faaliyetinde bulunduğu öne sürüldü.

MASAK raporları ve Emniyet'in raporlarına göre, holdinge bağlı firmaların, hurda eşyaların geri dönüşümündeki ÖTV muafiyetinden yararlanmak için sürekli değişen şirketler arasında sahte fatura kesme yöntemiyle vergi kaçakçılığı yaptığı belirlendi.

Akaryakıt sektöründe, "Enerji Petrol Ürünleri AŞ" isimli dağıtıcı firmanın, fiziki kaçakçılık tespiti olmamasına rağmen kayıtsız-faturasız akaryakıtı piyasaya sürdüğüne dair emareler olduğu ve bayilerle birlikte sahte fatura kullanarak KDV ve Kurumlar Vergisi üzerinden vergi ziyaı yaratarak devleti zarara uğrattığı belirtildi.

ÖRGÜT ÜYELERİNİN ROLLERİNDEKİ İDDİALAR

Yazıda, şüphelilerin örgüt içerisindeki rolleri de detaylandırıldı:

Nurettin Paksoy'un şüpheli Murat Can'ın talimatıyla sigara kaçakçılığından elde edilen paraların mali işlerini yürüttüğü ve kesilen sahte faturaların mali kılıfa uydurulmasından sorumlu olduğu iddia edildi.

Can holding soruşturmasında yeni gelişme

Mustafa Şahin'in örgüt liderlerinden aldığı talimatlar doğrultusunda örgütün hesaplarının ayarlanması işlerini yürüttüğü tespiti yapıldı.

Adnan Yıldız'ın kaçakçılık eylemlerinde Murat Can ile birlikte hareket ettiği ve gizli tanık beyanına göre bandrol geri dönüşüm ve makaron işinde "maşa" olarak kullanıldığı iddiasına yer verildi.

Can Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kenan Tekdağ'ın ise örgütün medya kanadından sorumlu olduğu ve Can ailesi ile irtibatının bulunduğu vurgulandı. Tekdağ'ın, Park Holding bünyesindeki yayın kuruluşlarının Can Yayın Holding'e satılması sonrasında da görevine devam ederek şirketleri fiilen yönettiği tespiti yapıldı. Kararda, Can grubu ve Tekdağ'ın, Ciner Medya Grubu'nun satın alınma sürecinde çıkar birliği içinde hareket ettikleri ve paravan şirketler, Varlık Barışı Kanunu gibi yöntemlerle yasa dışı gelirleri gizleyerek yasal sisteme entegre ettikleri belirtildi.

Hakimlik, şüphelilerin üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair "kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunduğu," kaçma ve delilleri karartma şüphesi ile suçun ağırlığı dikkate alınarak adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı gerekçesiyle tutuklanma kararı verildiğini kaydetti.