Sapanca Gölü’nde su seviyesi kritik eşiğin altına indi: Son 65 yılın en kurak dönemi

Marmara Bölgesi’nin önemli içme suyu kaynaklarından Sapanca Gölü, azalan yağışlar ve artan su tüketimi nedeniyle alarm veriyor. Son iki yılda yaşanan su kaybının Sakarya’nın yıllık su tüketimine eşdeğer olduğu belirtilirken, göldeki seviye kritik eşik olarak kabul edilen 29,4 metrenin altına indi.

Sapanca Gölü’nün güneyindeki dağlardan gelen derelerle beslendiği, normal şartlarda kış ve ilkbahar aylarında su seviyesinin yükseldiği ancak 2023’ten bu yana kıyılarda 15-20 metreye varan çekilmeler yaşandığı bildirildi. Uzmanlar, azalan yağışlar ve artan sıcaklıkların buharlaşmayı artırarak gölü ciddi biçimde zorladığını vurguluyor.

Sakarya Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asude Ateş, göldeki mevcut su seviyesinin 28,54 metreye gerilediğini belirterek, “Biz bu değerin sürekli 30 metrenin üzerinde olmasını bekleriz. Ancak son 65 yılın en kurak dönemini yaşıyoruz” dedi.

İÇME SUYU KULLANIMI ÖNE ÇIKIYOR

Ateş, Sapanca Gölü’nün Sakarya ve Kocaeli için hayati bir içme suyu kaynağı olduğunu hatırlatarak, gölün yaklaşık 185 hektometreküplük su bütçesinin 100 hektometreküpünün içme suyu olarak kullanıldığını söyledi. Mevcut koşullarda ekosistemin korunabilmesi için acil önlemler alınması gerektiğini ifade etti.

Gölün tabandan beslendiğine dikkat çeken Ateş, yeraltı suyunun kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Kar yağışının su rejimindeki belirleyici rolüne işaret eden Ateş, beklenen kar yağışlarının gerçekleşmemesinin gölü doğrudan etkilediğini söyledi.

Su seviyesinin bu noktaya gerilemesi halinde içme suyunun önceliklendirilmesi gerektiğini belirten Ateş, sanayi ve turizm kullanımının sınırlandırılması, tarımda ise salma sulama yerine damla sulama gibi verimli yöntemlere geçilmesi gerektiğini dile getirdi.

Sapanca Gölü üzerindeki baskının azaltılması için alternatif su kaynaklarına yönelmenin şart olduğunu ifade eden Ateş, Ballıkaya Barajı projesinin önemine dikkat çekerek, “Bu sürede gölü çok dikkatli korumak zorundayız. Kritik eşik aşılırsa ekosistemin geri dönüşü çok zor olur” değerlendirmesinde bulundu.