Özgür Özel'den Manavgat'la ilgili flaş sözler: Bu bilgiyi son dakika olarak ilk kez açıklıyorum

CHP lideri Özgür Özel, 15 Temmuz’un yıldönümünde yaptığı açıklamada, “Darbeyi kim yaparsa yapsın, milletin iradesine karşı yapılan her girişimin karşısında durduk” dedi. Özel Manavgat'taki rüşvet iddialarıyla ilgili ise ilk kez bir bilgiyi açıkladı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 15 Temmuz darbe girişiminin 9. yıl dönümünde katıldığı canlı yayında hem geçmişe dair değerlendirmelerde bulundu hem de gündemdeki siyasi gelişmelere ilişkin dikkat çeken açıklamalar yaptı.

Habertürk ekranlarında konuşan Özel, 15 Temmuz 2016 gecesi yaşanan darbe girişimine karşı durduklarını vurguladı. O gece CHP olarak demokrasiden yana net bir tavır sergilediklerini söyleyen Özel, “Biz o gece buradan herkesi darbeye direnmeye çağırdık. Darbeyi kim yapıyor, niye yapıyor hiç önemi yok. Millete karşı yapıyor" ifadelerini kullandı.

‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE’ SÜRECİ VE ‘ÜÇLÜ İTTİFAK’ İDDİASI HAKKINDA SERT ÇIKIŞ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarıyla gündeme gelen ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine dair de görüşlerini dile getiren Özel, bu konunun samimiyetle yürütülmesi gerektiğini vurguladı.

Erdoğan’ın açıklamaları sonrası kamuoyunda konuşulmaya başlanan "CHP-HDP-DEM" üçlü ittifakı iddialarına ise sert tepki gösterdi. Özel, “İnsan utanır ya" dedi.

"MANAVGAT'LA İLGİLİ ŞU BİLGİYİ İLK KEZ AÇIKLIYORUM"

Manavgat'taki rüşvet iddialarıyla ilgili Özel "Ben adamın sahtekar, suçlu olduğunu kabul ediyorum ama devamında o kişi toplam 6 belediye meclis üyemizin adını verdi. ŞU bilgiyi son dakika olarak açıkliyim. Belediye AK Parti'ye geçsin diye 6'sının ismini veriyor. Baklavacı pazar gecesi, ertesi gün belediye CHP'den AK Parti'ye geçsin diye istifasını geri alarak, CHP'nin sayısını AK Parti lehine değiştirmeye çalıştı. Bu kumpası görelim" ifadelerini kullandı.

CHP GENEL BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL'İN AÇIKLAMALARI ŞÖYLE;

"O gün Meclis kapalıydı. 1 gün önce geç saatlere kadar çalıştı Meclis. Akşam üstü 17.00 gibi Meclis'ten ayrıldım. Benim burada ailem yok misafirhanede kalıyorum. Misafirhaneye giderken çok alçaktan birkaç uçak geçti. Reuters'in muhabirini gördüm köprüyü kapatmışlar haberininiz var mı dedi. Ben o gece grubumuza Genel Merkez'de toplanalım diye SMS attım. Orada kısa bir değerlendirme yaptık. Bütün darbelerin bir hedefi vardır, sembol mekanları hedef alırlar. 'Meclis'i kuşatacaklardır, Meclis'e sahip çıkalım' dedik. Meclis'e geldik. Genel Başkanlarımız uçaktaydı, ona ulaşamıyorduk. 3 parti vardık ama HDP de Ankara'da olmadıklarını, bildiriye destek vereceklerini söylediler.

Konuşmada, 100 yıllık partiyiz, millet ne görev verirse onu yapıyoruz. Millet bize ana muhalefet görevi verdi. Seçilmiş parlamentonun, yöneticilerin, hükümetin, demokrasinin arkasındayız; darbenin karşısındayız dedim. Biz o gece buradan herkesi darbeye direnmeye çağırdık. Darbeyi kim yapıyor, niye yapıyor hiç önemi yok. Millete karşı yapıyor.

"KAMUDAN TEMİZLENMEDEN BU İŞ BİTMEZ"

FETÖ böyle büyüdü, çok sinsi bir örgüt. Her yere sızan, giren bir örgüt. FETÖ ile mücadelede şunu kabul etmek lazım; emniyette, yargıda çok sayıda bağlantılı kişi uzaklaştırıldı. İş, siyasetçilere gelince durdu. Darbenin siyasi ayağına gelince, en üst düzeyde siyasetçilerin akrabaları aklanınca bu iş yarım kaldı. Bundan sonra gelecek iktidarın FETÖ'nün siyasi ayağının üzerine gidip, kamudan temizlenmeden bu iş bitmez. Sayın Cumhurbaşkanı FETÖ'ye karşı dirayetli bir tutum sergilemiştir ama etrafındakilerin yönlendirmesiyle 19 Mart darbesini talimatlandırıyorsa; bu sistem denge-denetlemeyi ortadan kaldırdığı için sonuca ulaşmamıştır. Bir AK Partili tanıdığınız varsa kendinizi kurtardınız. Devlette o enfeksiyon devam ediyor.,

TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİ

Cumhurbaşkanı üçümüz varız diyor. Sonra yer yerinden oynadı. Erdoğan'ın oyu düşmüş 29'a. Meydanlar 19 Mart darbesine karşı direniyor. Ahlaki, psikolojik, çoğunluk enerjisi CHP'de. Her zaman geçmişte de kalabalık meydanlar için memurları topla getir, bu gücünü de kaybetti.

"İNSAN UTANIR"

Şimdi bir tarafta İstanbul'da 100 bin kişi ayakta, haftasonu Bayburt'ta 25 bin kişi ayakta. Dönüyor diyor ki, 'Yeni bir oyun kurdum, ben, MHP, DEM'le beraberim. Biz kalabalığız korkmayın' kendi kitlesine bu mesajı veriyor. Acziyet toplantısıdır. Siyaseten sefil duruma düştüğü için büyük bir acziyet içinde. İnsan utanır. Sayın Pervin Buldan 'Siyasi ittifak yok, süreçle ilgili görüşüyoruz' diyor.

"BUGÜNKÜ O TOPLANTIYA KATILMAM"

Ben karanfil koymaya, sergi açılışına katılırım. Meclis'teki konuşmada muhafelet partilerine söz verilmiyorsa o toplantıya katılmam. Katılırsam kavga çıkarmam lazım. Böyle bir günde de niye kavga çıkarayım? İşte sistemin yanlışlığı da burada ortaya çıkıyor. Sadece Cumhurbaşkanı ile Meclis Başkanı konuşacak. Toplantıya davet ediliyorum; Sayın Kurtulmuş, Sayın Erdoğan konuşup gideceğiz. Tükenmiş, bitmiş bir iktidarla karşı karşıyayız. Yalana sarıldılar. İttifak ortakları peşi sıra yalanladı. Bir acziyetin itirafıdır.

MANAVGAT'TAKİ RÜŞVET: KUMPASMIŞ. BEN ADAMIN SAHTEKAR OLDUĞUNU KABUL EDİYORUM AMA...

CHP olarak o baklava kutusunu alan CHP'nin belediye meclis üyesiydi. Vaktiyle onu aday yaptığımız için utanç içindeyiz. Onun adaylaşmasında süreci yöneten eski ve yeni Manavgat üyelerimizi askıya aldık. Rüşveti alan ve 2 kişiyi attık. Aldığı rüşvet kompozisyonmuş. Alkol kaçakçılığı yapıyormuş. Bunu eğitip donatmışlar ve baklava kutusunu beklemek üzere belediyeye yollamışlar. Bunu çalışmışlar, getirmişler, koymuşlar. Kumpasmış. Ben adamın sahtekar, suçlu olduğunu kabul ediyorum ama devamında o kişi toplam 6 belediye meclis üyemizin adını verdi. Belediye AK Parti'ye geçsin diye 6'sının ismini veriyor. Baklavacı pazar gecesi, ertesi gün belediye CHP'den AK Parti'ye geçsin diye istifasını geri alarak, CHP'nin sayısını AK Parti lehine değiştirmeye çalıştı. Bu kumpası görelim."

Kaynak:HaberTürk

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.