Kocaeli'de parfüm fabrikası faciasında kahreden detay! "Birbirlerine sarılarak ölmüşler"

Kocaeli’nin Dilovası ilçesindeki parfüm dolum tesisinde geçtiğimiz günlerde meydana gelen yangında 6 kişi yaşamını yitirdi. Yangında hayatını kaybedenlerden biri olan Esma Gikan’ın eşi Aytekin Gikan, yaşanan ihmalleri ve faciaya neden olan koşulları gözyaşları içinde anlattı.

Acılı eş, fabrikanın yalnızca tek bir kapısı olduğunu, yangının da tam bu kapının bulunduğu noktada başladığını söyledi. Gikan, “Yangın kapıda başlamış. Arkada çalışan insanlar kendilerini soyunma odasına veya mutfağa atmış. Orada birbirlerine sarılarak ölmüşler. Kaçacak hiçbir yer yoktu.” ifadeleriyle yaşanan dehşeti aktardı.

Tesisin güvenlik koşullarının yetersiz olduğunu belirten Gikan, “Burada 15, 16, 17 yaşındaki çocuklar sigortasız çalıştı. Ne yangın merdiveni var, ne söndürme sistemi. Bu açık bir cinayet. Benimle birlikte 3 çocuğum ortada kaldı, 6 ocak söndü. Bunun hesabını kim verecek? Bu iş yerinin ruhsatı bile yok.” sözleriyle isyan etti.

“YANGIN MERDİVENİ OLSAYDI BU FELAKET YAŞANMAZDI”

Tesisin koşullarını gözyaşları içinde anlatan Gikan, “Şu iki borudan biri soyunma odasına, biri mutfağa açılıyor. Eğer orada bir yangın merdiveni ya da ikinci bir kapı olsaydı belki bu felaket yaşanmazdı. İş yeri sahibi oğluyla birlikte iki çuval parayla yakalanmış. Ne fark eder? Altı kişi görevden alınmış, ama yanan ocaklar geri gelmiyor.” dedi.

“RUHSATSIZ ÇALIŞIYORDU, DENETİMLER GÖZ ARDI EDİLDİ”

Faciaya giden süreçte yıllardır süren ihmallerin etkili olduğunu belirten Gikan, “Zabıta amiri en az 20 kere gelmiş. Hiç mi yangın merdiveni yok dememiş? Maliye de denetlemiş. Ruhsat yoktu, belki son anda çıkarılmış olabilir ama burası 4 yıldır bu şekilde çalışıyordu. Olan bizim gibi garibanlara oluyor.” diyerek denetim eksikliklerine dikkat çekti.

“EŞİMİ SİGORTASIZ ÇALIŞTIRDILAR”

Eşinin sigortasız çalıştığını vurgulayan Gikan, “Ben 20 bin lira kira ödüyorum. Eşim, eve destek olabilmek için çalışıyordu. Sigortasız olduğu için iki ay önce işten çıkardım ama iş yeri arayıp geri çağırdı. ‘Sigorta yapacağız’ dediler, ama yine yapmadılar. Günde 700-750 lira yevmiye veriliyordu, 100 lira da yemek parası. Akşam çıkardım, sabah geri çağırdılar. Olan bize oldu.” sözleriyle yaşadığı acıyı dile getirdi.