Kanser ilacında 'erişim krizi': Mahkeme tedbirleri sıklaştırdı

Kanser ilacında 'erişim krizi': Mahkeme tedbirleri sıklaştırdı
SGK’nın listesinde olmayan hayati kanser ilaçlarına erişim için mahkemelerde zamanla yarışan hastalar, Yargıtay kararları sonrası tedbir taleplerinin sıkça reddedilmesiyle "erişim krizine" girdi.

Türkiye’de kanser ve bazı nadir hastalıkların tedavisinde kullanılan ancak Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) “bedeli ödenecek ilaçlar listesi”nde yer almayan hayati ilaçlar, hastaları adeta bir hukuk mücadelesinin içine itiyor. İlaç masraflarının SGK tarafından karşılanması için ihtiyati tedbir talepli davalar açan hastalar, son dönemde mahkemelerden olumlu karar almakta büyük zorluk yaşıyor. Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin geçen Aralık ayında aldığı kararların, tedbir taleplerinin kabulünü daha sıkı şartlara bağlaması ve takdiri bölge mahkemelerine bırakması, ülke genelinde farklı uygulamalara ve tedavi süreçlerinde tehlikeli gecikmelere yol açıyor.

Yaşanan dramın en acı örneklerinden biri Ankara'da yaşandı. 37. İş Mahkemesi'nde dava açan bir anne, oğlunun hayati ilacına erişim için aylarca mücadele etti ancak tedbir talebi ısrarla reddedildi. Doktor raporlarına ve ilacın daha önceki tedavilerde olumlu yanıt vermesine rağmen mahkemenin kararından dönmediğini belirten acılı anne, dokuz aylık hukuk mücadelesinin sonunda oğlunu Eylül ayında kaybettiğini söyledi. Anne, yaşadıkları çaresizliği şu sözlerle anlattı: “Son derece pahalı olan ilaç için parayı temin etsek bile mahkemenin onayı olmadan kullanamazdık. Çocuğumuzu kaybederken biz sadece ret kararlarını okumakla yetindik.” Ailenin trajedisi bununla da bitmedi; oğullarının ölümünden bir ay sonra mahkemeden gelen nihai kararın da yine ret olduğu öğrenildi.

ANKARA'DAKİ O MAHKEME HAKKINDA AĞIR İDDİALAR

Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, hasta yakınları ve avukatlar, özellikle Ankara 37. İş Mahkemesi'nin ilaç temini davalarının neredeyse tamamını reddettiği, bilirkişi raporlarını ve Yargıtay'ın bazı aksi yöndeki içtihatlarını dikkate almadığı yönünde ciddi iddialarda bulunuyor. İddialar daha da vahimleşiyor: Mahkeme hakiminin duruşmalarda hasta yakınlarına kötü muamelede bulunduğu, SGK avukatlarını davayı kaybetmeleri yönünde telkin etmeye çalıştığı öne sürülüyor. Bir başvurucunun aktardığına göre ise hakimin duruşma sırasında “Herkese yaşam hakkı vermeye gerek yok” gibi şok edici ifadeler kullandığı iddia edildi. Bu iddialar, yargı sürecindeki tutumun hastalar üzerinde yarattığı ek travmayı ve hukuki güvencesizlik hissini gözler önüne seriyor.

İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Şeker Pınar Özcan, kanser hastalarının içinde bulunduğu kritik duruma dikkat çekti. Bu ilaçların bazen sağlık kurulu raporlarıyla alınabildiğini ancak çoğu zaman bunun mümkün olmadığını belirten Özcan, mahkeme süreçlerinin hastalar için katlanılamaz bir yük olduğunu vurguladı:

“Hastaların bu mahkemelerin sonuçlanmasını bekleyecek ekonomik durumları ve zamanları olmuyor. Zaten SGK eninde sonunda (dava kazanılınca) bunları ödüyor ama tedavinin bir an önce başlaması gerekiyor çünkü kanser hastaları zamanla yarışıyor. İlaçların bir an önce geri ödeme kapsamına alınması gerekiyor.” Bu çağrı, bürokratik süreçlerin insan hayatı üzerindeki yıkıcı etkisini bir kez daha ortaya koydu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.