Havacılık sektörü iklim kaynaklı bu tehlikeye nasıl hazırlanıyor? Türbülans 2050’ye kadar üç katına çıkabilir
İklim değişikliği sadece sıcak hava dalgaları, sel ve kuraklık gibi yeryüzü olaylarını değil, gökyüzündeki güvenliği de tehdit ediyor. Bilim insanları, atmosferdeki değişimlerin uçuşlarda yaşanan türbülans olaylarını belirgin şekilde artırdığını söylüyor. Öyle ki, şiddetli açık hava türbülanslarının (CAT) 2050 yılına kadar üç katına çıkması bekleniyor.
YOLCULARIN YAŞADIKLARI GİDEREK TRAVMATİK HALE GELİYOR
BBC Türkçe’nin haberine göre, 2024’te Myanmar semalarında şiddetli türbülansa giren bir Singapur Havayolları uçağında yolcular "tavanda kan vardı, yerde insanlar yatıyordu" diyerek yaşadıkları dehşeti anlattı. Aynı ay içinde United Airlines’ın bir uçağı da Filipinler üzerinde türbülansa girdi; bir kabin görevlisinin kolu kırıldı, beyin sarsıntısı geçirdi.
CAT TÜRBÜLANSLARI NEDEN BU KADAR TEHLİKELİ?
Reading Üniversitesi'nden atmosfer bilimci Prof. Paul Williams’a göre, CAT türbülansları uydular ve radarlarla algılanamıyor; pilotların da önceden fark etmesi neredeyse imkânsız. 1979'dan bu yana bu tür türbülansların görülme sıklığı yüzde 55 artmış durumda. 2050’lere gelindiğinde bu artışın üç katına ulaşması ve özellikle Kuzey Atlantik ile Doğu Asya üzerinde yoğunlaşması bekleniyor.
HAVACILIK SEKTÖRÜ ALARMDA
Artan türbülans yalnızca yolcu konforunu değil, uçak donanımlarını da etkiliyor. Sürekli titreşim ve sarsıntı, uçaklarda aşınma ve yıpranmayı artırıyor. Ayrıca, pilotlar türbülanstan kaçınmak için yön değiştirince uçuş süreleri uzuyor, yakıt tüketimi artıyor, karbon emisyonları yükseliyor. Bu da çevresel ve ekonomik yük oluşturuyor.
Avusturya merkezli Turbulence Solutions adlı şirket, uçak kanatlarına eklenebilecek küçük "kanatçıklar" geliştirdi. Bu ekipman, tıpkı kuşların uçarken tüyleriyle yaptığı küçük ayarlamalar gibi çalışıyor. Hava akımındaki değişiklikleri hissedip açısını anında değiştirerek sarsıntıyı azaltıyor. Testlere göre bu teknoloji, yolcuların hissettiği türbülansın etkisini yüzde 80’e kadar düşürebiliyor.
TÜRBÜLANS TAHMİNİNDE YAPAY ZEKA DEVRİ
Stockholm’deki KTH Kraliyet Teknoloji Enstitüsü'nden Dr. Ricardo Vinuesa liderliğindeki araştırmacılar, makine öğrenimini kullanarak uçakların etrafındaki hava akımını analiz eden bir yapay zeka sistemi geliştirdi. Bu sistem, doğrudan kanatlardan alınan verilerle saniyeler içinde çok hassas simülasyonlar üretebiliyor. Yakın gelecekte bu teknolojinin ticari uçaklara uyarlanması hedefleniyor.
NASA VE LİDAR SİSTEMLERİ DE DEVREDE
NASA’nın Langley Araştırma Merkezi’nde geliştirilen özel mikrofonlar, 480 kilometre uzaklıktaki türbülans kaynaklı ses dalgalarını algılayabiliyor. Öte yandan Çinli araştırmacılar, Lidar teknolojisiyle CAT türbülanslarını uçağın 7-10 kilometre ilerisinde tespit edebilecek sistemler üzerinde çalışıyor. Ancak bu teknolojiler henüz ticari uçaklar için fazla ağır ve enerji tüketimi yüksek.
PİLOTLAR VE YOLCULAR İÇİN GÜNCEL DURUM NE?
Bugün pilotlar, kalkış öncesi türbülans tahminlerini içeren grafikler, radar verileri ve özel yazılımlarla uçuşlarını planlıyor. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), "Turbulence Aware" adlı sistemle gerçek zamanlı verileri paylaşıyor. EasyJet, Air France gibi şirketler bu sistemleri kullanıyor. Aynı veriler artık Turbli gibi uygulamalar aracılığıyla yolculara da açılıyor.
GELECEK NE GETİRECEK?
Gelişmiş sensörler, yapay zeka destekli tahmin sistemleri ve aerodinamik yeniliklerle türbülansla mücadelede önemli bir yol alınıyor. Ancak uzmanlara göre, bu sorunun çözümü yalnızca mühendislikle değil; atmosfer dinamiğini, uçuş fiziğini ve veri bilimini aynı anda birleştiren çok disiplinli bir yaklaşım gerektiriyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.