DEM Parti'den Öcalan tepkisi: İmralı kapıları elinizdeki bir musluk mudur?

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Van mitinginde kayyum atamalarını “halk iradesine darbe” olarak nitelendirirken, Öcalan’la yapılan görüşmelerin kısıtlanmasına da tepki gösterdi.

Van’da düzenlenen mitingde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Abdullah Öcalan’la yapılan görüşmelerin kısıtlanmasına ve belediyelere atanan kayyumlara tepki gösterdi. Bakırhan, barış sürecinin ciddiyet ve cesaret istediğini vurguladı.

Van’da gerçekleştirilen *Barış ve Demokratik Toplum* mitinginde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, hükümetin tecrit ve kayyum politikalarını eleştirdi.

“KAYYUMLAR HALK İRADESİNE HAKSIZLIK”

Bakırhan, Van başta olmak üzere birçok belediyeye atanan kayyumların, seçmen iradesine karşı yapılmış bir müdahale olduğunu belirtti. “Van’dan Adana’ya, İstanbul’a kadar belediyelere yapılan operasyonlara karşıyız. Halkın seçtiği temsilciler görevlerine dönmelidir” ifadelerini kullandı.

"İMRALI KAPILARI ELİNİZDEKİ BİR MUSLUK MUDUR?"

Abdullah Öcalan’la yapılan görüşmelerin azaltılmasına da tepki gösteren Bakırhan, “İmralı kapıları elinizdeki bir musluk mudur? Bir ay açıyor, bir ay kapatıyorsunuz” sözleriyle uygulamayı eleştirdi. Barış sürecinin ciddi ve cesur bir yaklaşım gerektirdiğini dile getirdi.

Bakırhan, şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye’yi bir kaos ve kriz ortamından kurtarmak için bir kapı aralandı. Ama hala tecrit uygulanıyor. Sayın Öcalan’a uygulanan tecrit barışa uygulanan tecrittir. Hepimizedir, 86 milyon insanın barış umudunadır. Bir an önce bu tecrit ortamının kaldırılmasını Sayın Öcalan’ın çalışma koşullarını, toplumla buluşma koşullarını, fikirlerini özgürce Türkiye’nin bütün dinamikleriyle paylaşmasının koşulları yaratılmalıdır. Bu koşullar yaratılmalıdır ki barış süreci başarıya ulaşsın. 25 Temmuz’dan beri Sayın Öcalan’la görüşmeler neredeyse azaldı. Neden? İmralı kapıları elinizdeki bir musluk mudur? Bir ay açıyorsunuz, bir ay kapatıyorsunuz. Böyle mi bu sürece sahip çıkıyorsunuz? Böyle mi barışı sağlayacağız? Bu bir ay aç bir ay kapat barış sürecine hizmet etmiyor. Bir an önce bu yaklaşımdan vazgeçilmeli, gerçek anlamda Sayın Öcalan’ın düşüncelerinin, yaşam ve çalışma koşullarının düzeltilmesi gerektiğini tekrar dile getirmek istiyoruz.

Tecrit barış isteyen halklarımızın umuduna yapılmış büyük bir kötülüktür. Barış ciddiyet ister, çözüm cesaret ister. Biz bu ciddiyetin ve cesaretin Türkiye’de olduğuna bu deneyimin, geçmişin bu topraklarda yaşandığını çok iyi biliyoruz. Yeter ki biraz ciddiyet ve cesur olalım. Bazıları da çıkmış sabah akşam çözüm ve Öcalan karşıtlığı yapıyor. Bu ülke daha çok acı ve gözyaşı mı çeksin diye onlara soruyorum. Derdiniz nedir? Lafı gevelemeden, evirmeden, çevirmeden Sayın Öcalan'ı ve bu süreci gerekçe yapmadan çıkın deyin ki ‘biz barış sürecine karşıyız, biz gençlerin yaşamını yitirmesi karşısında suskunluğumuzu devam ettiriyoruz’ deyin. Sizi biraz samimiyete davet ediyoruz, ciddiyete davet ediyoruz. Emin olun tecrit kalkarsa Türkiye’de ve Ortadoğu’da barışın düğümü çözülür.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.