CHP’den 19 Mayıs’ta İzmir'de tarihi miting! Özel, gençlere vaatlerini tek tek açıkladı

CHP, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlattığı miting serisinin altıncısını, 19 Mayıs’ta İzmir Gündoğdu Meydanı’nda düzenleyecek. Miting, Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 106. yılında saat 18.00’de başladı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlattığı “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin altıncısını İzmir’de gerçekleştirecek.

CHP’nin 19 Mayıs’ta düzenleyeceği bu miting, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1919’da Samsun’a çıkışının 106. yılına denk gelmesi sebebiyle sembolik bir anlam taşıyor.

GÜNDOĞDU MEYDANI’NDA TARİHİ BULUŞMA

Tarihi miting, 19 Mayıs Pazar günü saat 18.00’de İzmir Gündoğdu Meydanı’nda başlayacak. CHP liderlerinin yanı sıra partinin belediye başkanları, milletvekilleri ve on binlerce vatandaşın katılım göstermesi bekleniyor.

Miting, yalnızca bir siyasi protesto olarak değil, aynı zamanda 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın coşkusunu yansıtan bir etkinlik olarak da dikkat çekiyor.

İMAMOĞLU’NUN TUTUKLANMASI SONRASI 6. MİTİNG

23 Mart’ta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla birlikte CHP tarafından başlatılan miting serisi İstanbul dışına taşmıştı. İzmir’deki miting bu serinin altıncısı olacak.

CHP yetkilileri, bu mitinglerle halkın iradesine yönelik müdahalelere karşı demokratik tepkiyi büyütmeyi amaçladıklarını ifade ediyor.

19 MART OPERASYONLARININ DA İKİNCİ AYI

İzmir mitingi aynı zamanda 19 Mart’ta başlayan ve kamuoyunda geniş yankı uyandıran tutuklama ve operasyon sürecinin ikinci ay dönümüne denk geliyor. Bu nedenle mitingin siyasi mesajlarının oldukça güçlü olması bekleniyor.

18.30 İŞ BULAMAYAN GENÇ İKTİDARA SESLENDİ

Mitingde saheneye çıkan Ege Yılmaz adlı işsiz genç iktidara seslendi.

Yılmaz, “İtibardan tasarruf olmaz diyerek saraylar inşa edenlere sesleniyorum. Ne itibarımız kaldı ne tasarruf edebilecek paramız. Gitmiyoruz, gitmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

19.20 ÖZGÜR VE ÖZEL VE EŞİ SAHNEYE ALKIŞLARLA ÇIKTI

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve eşi Didem Özel, saat 19.19'da büyük bir coşkuyla sahneye çıktı.

19.25 İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI SAHNEDE

CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, mitingde açıklamalarda bulundu.

Tugay, konuşmasında şunları söyledi:

"Güzel yurdumun iyi kalpli, vicdanlı, aydın insanları. Hoş geldiniz. Bugün 19 Mayıs! 106 yıldır bizim için çok özel ve değerli bir gün. Atamızın işgal ve zulüm altındaki ülkemizi kurtarmak için ilk adımı attığı gün. onurlu halkımızın esarete hayır dediği ya istiklal ya ölüm diyerek ayağa kalktığı gün. Ve burası İzmir, kurtuluşun ve zaferin şehri. Milli mücadelenin en ağır işgalini yaşamış. İşgalin ilk iki gününde 5 bin insanın katledildiği, ancak kurtuluşa kadar mücadelesinden vazgeçmemiş insanların şehrindeyiz. İzmir direnişin şehridir.

İzmir, esareti yaşadığı için özgürlüğün değerini bilir. İzmir özgürlüğün şehridir. İzmir haksızlıklara boyun eğmez ve baskıya teslim olmaz. Ne mutlu İzmir'in değerini, bilenlere ve değerlerine sahip çıkanlara. Bugün 19 Mayıs, bugün dünün, bugünün ve yarının gençlerinin bayramı. Bayramımız kutlu olsun. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet daim olsun. Atatürk'ümüz Nutuk'ta ulusumuzun vicdanında gelişme yeteneği olduğunu anladığını ve bu gerçeği ulusal bir sır gibi içinde sakladığını söylemiştir. Yani, Atatürk ulusumuza inanmıştır. Milletin istiklali, yine milletin azmi ve kararlığı kurtaracak demişti."

19.40 İMAMOĞLU'NUN MEKTUBU OKUNDU

23 Mart tarihinde tutuklanan İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, Silivri zindanından İzmir Gündoğdu meydanında toplanan yüz binlere mesaj gönderdi.

İmamoğlu'nun mesajını CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu okudu. İmamoğlu, mesajında şu ifadeleri kullandı:

“Güzel İzmir’in güzel insanları, Gündoğdu Meydanı’nı Ege’nin tüm renkleriyle dolduran kıymetli yurttaşlarım, geleceğimizin umudu sevgili gençler; 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.

Tam 106 yıl önce, 1919’un o karanlık günlerinde, bir milletin makûs talihini değiştiren bir adım atıldı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Samsun’a çıkarak, bir ulusun kurtuluş ve haysiyet yürüyüşünü başlattı. O gün Samsun’da başlayan yürüyüş, Amasya’da kararlılıkla şekillendi, Sivas ve Erzurum’da halkın desteğiyle taçlandı, Ankara’da Meclis’le milletin iradesi oldu, kurtuluşun ve kuruluşun şehri İzmir’de ise milletin zaferi olarak tarihe geçti. Bugün burada, onun başlattığı kurtuluş mücadelesinin izinden giden bizler, yeni bir uyanışın, yeni bir direnişin, yeni bir kurtuluşun adımını İzmir’den atıyoruz. O gün, emperyalizme karşı ayağa kalkan bir millet vardı. Bugün de adaletsizliğe, eşitsizliğe, ayrımcılığa, halkı yoksulluğa mahkûm eden düzene karşı ayağa kalkan bir millet var.

"VATAN SAVUNMASINA KENDİNİ ADAYAN TÜRK MİLLETİNİ HATIRLAYIN”

O gün Samsun’dan yola çıkan umut, 19 Mart’tan bu yana, her gün başka bir meydandan başka bir şehirden yükseliyor. Milletin sesi, bugün de İzmir’den yükseliyor. İzmir; bu ülkenin ilk kurşunu sıktığı, son kalenin hep ayakta kaldığı yerdir. Bugün bu şehirden yükselen ses, sadece bir bölgenin değil, bütün Türkiye’nin kaderini değiştirecek güce sahiptir. Türkiye’nin kaderini değiştirmek gözünüze zor mu görünüyor? Türkiye’nin istikbalini yeniden inşa etmek imkansız mı görünüyor? Umutsuzluğa düştüğünüz anlarda; yorgun, kırgın ve yoksul halde vatan savunmasına kendini adayan Türk milletini hatırlayın. Ahval ve şeraitin en karanlık zamanlarında, bu topraklarda yeni güneşler doğacağına inanıp, canını dişine takan milli mücadele kahramanlarını hatırlayın. Bu ülkenin kaderi ya değişecek ya da değişecek. Artık yeter! Bu millet, imkanlara, kaynaklara sadece bir avuç kişinin ulaştığı, diğer herkesin ekonomik, hukuki ve toplumsal eşitsizliklere maruz kaldığı bir düzende yaşamak zorunda değildir. Bu topraklar, ayrımcılığa, kayırmacılığa mahkûm değildir. O nedenle, her meydanda ‘Kurtuluş yok tek başına’ diye haykırıyoruz. Kurtuluş yok tek başına, yok.

“KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA, HEP BİRLİKTE GÖREV BAŞINA”

Herkesin özgür, adil ve müreffeh bir hayat süreceği günlere hep birlikte mücadele ederek kavuşacağız. Güçlü, demokratik devlet anlayışıyla ekonomimizi ayağa kaldıracağız. İzmir’i ve Ege’yi yeniden üretimin, tasarımın, ihracatın, tarımın ve teknolojinin merkezi yapacağız. Herkese iş, her haneye huzur, her çocuğa gelecek sunacağız. Bu sadece bir seçim mücadelesi değil, bu yeni bir kurtuluş mücadelesidir. Biz, milletin iktidarını kurmaya geliyoruz. Biz, milletiyle barışık, halkına hesap veren bir yönetimi inşa etmeye geliyoruz. Biz, yeniden eşitlik, yeniden adalet, yeniden kardeşlik için geliyoruz. Gençliğin vicdanıyla, gençliğin enerjisiyle, gençliğin cesaretiyle geliyoruz. Gençler, düşledikleri hayatı burada, kendi vatanlarında, kendi elleriyle kursunlar diye geliyoruz. Biz kazanacağız. 86 milyon vicdanlı yurtsever kazanacak. Hak yemekten korkan, ama asla hakkını yedirmeyenler kazanacak. Adalet, haysiyet ve cesaret kazanacak. Haydi İzmir; kurtuluş yok tek başına, hep birlikte görev başına… Ekrem İmamoğlu. Silivri Cezaevi.”

19.50 ÖZGÜR ÖZEL KONUŞMASINA "DAVET" ŞİİRİ İLE BAŞLADI

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, konuşmasına usta şair Nazım Hikmet'in "Davet" şiiri ile başladı.

Özel'in okuduğu şiir şöyle:

"Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e

Bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim.

Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak

Ve ipek bir halıya benziyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim.

Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,

Yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim....

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim..."

19.55 "AZINLIK HÜKÜMETİNE KARŞI DEMOKRASİ BAYRAĞINI AÇIYORUZ"

CHP lideri Özgür Özel, konuşmasının devamında şunları söyledi:

"Bugün 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı. 106 yıl önce bugün, Anadolu'nun en kara günlerinde Mustafa Kemal, bu milletin istiklal mücadelsini Samsun'dan başlattı. Biz de 19 Mart darbe girişimi sonrası demokrasi ve özgürlük mücadelemizi ilk Samsun'dan başlatmıştık. o gün de Türk milletinin özgürlüğü tehdit altındaydı, bugün de öyle. O gün de iktidarda olanlar şahsi menfaat peşindeydi, bugün de öyle. o günde küresel güçlerin himayesinde milleti perişan etmekte bir sakınca görmüyorlardı, bugün de öyle. Mustafa Kemal İngiliz esiri Saray ahalisine nasıl bayrak açtıysa biz bugün emperyalizme memur olmuş bir azınlık hükümetine karşı demokrasi bayrağını Gündoğdu'da açıyoruz.

"CHP, LOZAN İLE YEDİ DÜVELE BİR ÜLKENİN TAPU SENEDİNİ KABUL ETTİRENLERİN PARTİSİDİR"

Mustafa Kemal millete güvendi. Millet de ona yoldaş oldu ve o mücadele Lozan anlaşması ile taçlandı. İşte CHP Sevr'i yırtıp atanların, Lozan'ı yapanların, yedi düvele bir ülkenin tapu senedini kabul ettirenlerin partisidir. Lozan, bu milletin hiçbir güce boyun eğmeyeceğinin en temel belgesidir. Milli Mücadele de o azmi gösterenlerin arasında bu milletin Türkleri, Kürtleri, Alevlileri, Sünnileri yani bu ülkenin tüm renkleri vardı. Bu gün de bu meydanda Türkiye'nin tüm renkleriyle bir aradayız. Türkiye'nin tüm demokratlarıyla bir aradayız. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz diyenler hep birlikteyiz.

"DEMOKRATLARIN GÖSTERECEĞİ BİR CESARETTİR"

Farklı düşünse de demokrasi de buluşanlar. Ekrem İmamoğlu'nun da, Selahattin Demirtaş'ın da Ümit Özdağ'ın da hakkını savunabilme, hepsine birden özgürlük talep edebilme cesareti, demokratların göstereceği bir cesarettir. İşte bu meydanlardan yükselen bu ses, bu hep birlikte yükselen bu ses, bu hep birlikte yükselen bu ses varsa otokratlar, diktatörler korkar. Çünkü bilirler ki demokratlar birdir. Hedefleri zulmü, esareti bitirmek, özgürlüğü getirmektir. Burada olanlara selam olsun.

"BİZ DE KORKMUYORUZ, SENİN ZULMÜNE TESLİM OLMUYORUZ"

Bu ülkeyi sandık olmadan yönetmek isteyenlere karşı demokrasiyi kurup, sandıkta yarışmak için bir aradayız. 19 Mayıs'ta başlayan mücadele, bir halk hareketidir. 19 Mart darbesine karşı direniş de bir halk hareketidir. Bilinsin ki bu topraklar celladına dua eden kulların değil, zalime diz çökmeyen özgür milletin topraklarıdır. Gündoğdu meydanını görmeyenler görsün. Ey Erdoğan Gündoğdu meydanını görüyor musun? Sen rakiplerini hapse atarak kazanabileceğini sandın. Sen gençleri zindana atarak korkutabileceğini sandın. Bu meydanda hiç korkan, korkak görüyor musun? Biz korkuyu bıraktık, çünkü bu cumhuriyeti kuranlar korkmadılar. Korkmayanlar kurdu Cumhuriyeti, korkmayanlar koruyor. Biz de korkmuyoruz, senin zulmüne teslim olmuyoruz.

"MÜCADELENİN MEŞALESİNİ BUGÜN DE GENÇLER TAŞIYOR"

Türkiye'de özgürlük mücadelesinin meşalesini hep gençler yaktı. İstanbul işgal olduğunda ilk eylemler İstanbul Üniversitesinin önünde oldu. Reformları savunanlar Genç Osmanlılardı. Meşrutiyeti ilan edenler Jön Türklerdi. Kurutuluş Savaşı'nı verenler, 38 yaşında Samsun'a çıkan Mustafa Kemal gibi boynunda idam fermanıyla yola koyulanlardı. Emperyalizme karşı duran gencecik denizler ve arkadaşlarıydı. O mücadele halen devam ediyor. Bugün CHP, vatan ve hürriyet mücadelesini devam ettiren gençlerin partisidir. CHP, hiç yaşlanmayan ve yaşlanmayacak olan tüm gençlerin, her yaştan gençlerin partisidir. Nasıl ki 106 yıl önce başlayan mücadelenin meşalesini gençler taşıdıysa, bugün de gençler taşıyor.

O gençler, Saraçhane'de meydanlara akıp, milyonlar olup o özgürlük, hürriyet meşalesini almasalardı, bugün İBB'de kayyım vardı. Atatürk'ün partisinin başında kayyım vardı. Korkmayan, sinmeyen, hapse atılsa da susmayan o gençlerin hepsinin alnından öpüyoruz.

"TÜRKİYE'NİN BÜTÜN GENÇLERİNİN ÖNÜNDE SAYGIYLA EĞİLİYORUM"

Gençler, bu memleketin elbette geleceğidir ama en çok da bugünüdür. Herkes oturduğu yerde beklerken meydanlara inen gençlerdi. Burası Türkiye'dir, burada gençler itaatkar değildir, cüretkar olurlar. Eğer, geçmişte cüret etmeselerdi, 15 Mayıs günü İzmir işgal olurken sen başla gerisini getiren çıkar deyip ilk kurşunu sıkmasalardı esaret altındaydık. 19 Mart darbesine karşı, 23 Mart günü büyük devrimi yapmak üzere 15,5 milyon insanın meydanlardan koşması, oy kullanmaya gitmesi, tarihin akışın değiştirmesi, 19 Mart gecesi her yaştan gençlerin ama en çok da üniversiteli gençlerin verdiği cesaretledir. Gençlik ve Spor bayramında Türkiye'nin bütün gençlerinin önünde saygıyla eğiliyorum.

"YASAKSIZ VE VİZESİZ TÜRKİYE'Yİ HAYATA GEÇİRECEĞİZ"

İktidar olduğumuzda bu gençlerle beraber yöneteceğiz. Gençlere, yasakların yasak olduğu bir ülke vaat ediyoruz. YÖK'ü kaldırıp üniversiteleri özgürleştireceğiz. Nitelikli eğitimi herkese ulaştıracağız. İktidarımızda liseyi bitiren her genç, çok iyi bir yabancı dil bilecek ve dünya ile rekabet edecek teknolojik donanıma sahip olacak. Kayırmacılığı bitireceğiz. Ant olsun ki kamuda mülakatı kaldıracağız. Yurt üniversitelerini artıracak, burs ve kredi tutarlarını yaşanılabilir seviyeye yükselteceğiz. Gençlerin ulaşım, iletişim ve sosyal aktivite özgülğünü, bunlara kolay erişmelerini mutlaka sağlayacağız. Hepsine Avrupa standartlarında teknolojilerden yaralanma ama gelir durumuna göre ücretlendirme vaat ediyoruz. Vize sorununu kökten çözeceğiz. AB'ye tam üye olmuş Türkiye'yi kuracağız. Bu ülkeyi gençlerin ülkesi yapacağız. Yasaksız ve vizesiz Türkiye'yi iktidarımızın ilk yıllarında hayata geçireceğiz."

ERDOĞAN HAKKINDA HAZIRLANAN VİDEOYU İZLETTİRDİ

CHP lideri Özel, tarihi mitingde toplana yüz binlere, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçmişteki Ergenekon sözleri, 2019 yılında iptal edilen İBB seçimleri ve 19 Mart operasyonlarına ilişkin yalan çıkan iddiaların yer aldığı videoyu izletti.

Özel, "Bu Erdoğan grup toplantılarında, zaman zaman bazı mitinglerde kurmaca videolarla milleti kandırmaya çalışıyor ya, biz onun gibi yapmayalım. Biz size, millete İzmir'den onu ve yalanlarını izletelim. Bir görün bakalım geçmişte ne demiş, ne olmuş? Bir izleyin bakalım bu Erdoğan'a inanılacak bir taraf var mıymış, yok muymuş?" ifadeleriyle videoyu başlattı.

İşte o video:

Özgür Özel, videonun ardından sözlerini şöyle sürdürdü:

"TRT BU MEYDANI GÖRMEZ. BU MEYDANDAN VERGİYİ TOPLAR, SARAYA HİZMET EDER"

"19 Mart darbesinden sonra Tayyip Erdoğan, '1 aya kalmaz ortaya belgeler dökülünce birbirlerinin yüzüne bakamayacaklar. Ailelerinin yüzüne bakamayacaklar' diyen Erdoğan'a Gündoğdu Meydanı'ndan sesleniyorum. Burada 2 milyonun üzerindeyiz. Gözlerinin içine baka baka söylüyorum, Ekrem Başkan suçsuzdur, arkadaşlarımız suçsuzdur. Hiçbir iftiranı kanıtlayamadın. Hepsi yalan, hepsi iftira. Kaybedeceğin için yarışmaktan korkuyorsun, iftira atıyorsun. Ey Erdoğan, 'ahtapot', 'suç örgütü' diyorsun. Kul hakkına girmekten çekinmiyorsun. O zaman sana İzmir'den meydan okuyoruz, gel bu yargılamayı TRT'den canlı yayınlayalım. Kim masum, kim iftiracı, bu aziz millet görsün. TRT bu meydanı görmez. Bu meydandan vergiyi toplar, saraya hizmet eder.

"ERDOĞAN, BIRAK 2 MİLYON KİŞİYİ, 2 KİŞİ KALMADIĞINI BİLİYORUZ"

Bak Erdoğan, bu meydanda milyonlar kefalet koyuyor. Oysa güvenebileceğin bırak 2 milyon kişiyi, 2 kişi kalmadığını, herkesin senden sonrasını konuştuğunu, AK Parti'de artık hesapların başka türlü yapıldığını, iktidarın dümeninin başkalarına kaptırıldığını biliyoruz. Buradan sana sesleniyorum, darbeden dön, demokrasiye dön. Çok güveniyorsan yargılamaları TRT'den yap, doğruları gör ve artık köşene çekil. İktidar değişiyor. Artık kumpasçılar, onlara sahip çıkanlar gidiyor.

"BİRİLERİ SON DÖNEMDE 'TERÖRSÜZ TÜRKİYE', 'SİZ BUNA NE DİYORSUNUZ?' DİYE SORUYORLAR"

Biz, 86 milyonun barışını, kardeşliğini savunan bir partiyiz. Birileri son dönemde 'Terörsüz Türkiye', 'Siz buna ne diyorsunuz?' diye soruyorlar. CHP, tarihsel bir tutarlılık içinde Türkiye'de hem teröre hem de her türlü şiddete karşı olmuştur. Aynı zamanda CHP, Türkiye'de herkes için eşit yurttaşlığı, anayasa önünde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hepsinin eşit olmasını, kanunların eşit uygulanmasını, kimsenin ötekileştirilmemesini, dezavantaj yaşamamasını, kötü muamele görmemesini savunmuş; bunun için de tam bir demokrasiyi, eksik olan tüm yasaların çıkarılmasını ve koşulsuz demokrasiyi savunmuşuzdur.

"DEMİRTAŞ, YÜKSEKDAĞ, ÖZDAĞ VE ATALAY BİR AN ÖNCE SERBEST BIRAKILMALI"

Artık antidemokratik uygulamalardan dönülmelidir. Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarımız tutuksuz yargılanmalı, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Ümit Özdağ bir an önce serbest bırakılmalı. Hatay'ın seçilmiş milletvekili Can Atalay, İzmir'in evlatları Tayfun Kahraman, Buğra Gökçe ve tüm arkadaşlarımız bir an önce serbest bırakılmalıdır.

"YARGILAMALARI TUTUKSUZ YAPIN, TRT'DEN CANLI YAYINLAYIN"

Bir ülkede siyasi tutsaklık varsa eşit rekabet yoktur. Rakibinden korkan siyasetçinin de milletin gönlünde yeri yoktur. Bunun için diploma ayıbına son verin, kayyım atanmış belediye başkanlarını görevlerine iade edin, yargılamaları tutuksuz yapın, TRT'den canlı yayınlayın. Demokratik zemine dönün. Türkiye'nin tüm sorunları ancak böyle çözülür.

"HİTLER’İN, ESAD’IN HAPİSHANESİ NEYSE ERDOĞAN’IN DA SİLİVRİ’Sİ O'DUR"

Bugün Ergenekon, Balyoz kumpasları gibi kumpas davalar var. Yargı maalesef yine talimatlıdır, kararlar yine siparişlidir, kanıtlar yine gizlidir, yöntem yine kirlidir, dosyalar yine boştur, iftiralar yine zehirlidir. İktidar bugün Silivri’yi ve diğer hapishaneleri muhaliflerin hapsedildiği toplama kamplarına dönüştürmüştür. Hitler’in Stadelheim Hapishanesi, Esad’ın Sedneyası neyse Erdoğan’ın da Silivri’si o'dur, muhalifler için birer toplama kampıdır. o hapishaneleri rakiplerin atıldığı bir kuyu olarak görenler bilsin ki biz o kuyulardan Yusuflar gibi çıkacağız. İktidarını hapishane duvarlarıyla ayakta tutmak isteyenler bilsin ki biz o duvarları demir dağı nasıl erittiysek öyle eritip çıkacağız. Milletin iradesini parmaklıklar ardına hapsetmek isteyenler bilsin ki biz milletin iradesini Gazi Mustafa Kemal Atatürk vatanı nasıl savunduysa öyle savunacağız."

Kaynak:ANKA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.