AK Parti'nin yeni yargı planında dikkat çeken detaylar: "Sokaklara ahlak polisleri gelecek" iddiası

Gazeteci Alican Uludağ’ın sosyal medya üzerinden paylaştığı bilgilere göre, AK Parti TBMM Grup Başkanlığı tarafından hazırlıkları süren 10. Yargı Paketi’nde LGBTİ+ bireylere yönelik önemli kısıtlamalar içeren düzenlemeler yer alıyor.

Uludağ, söz konusu değişikliklerin Türkiye'de sokaklarda “ahlak polisi” uygulamalarını gündeme getirebilecek nitelikte olduğunu vurguladı. Halk Tv'nin haberine göre, Pakette LGBTİ+ bireylerin yaşam hakkını ve ifade özgürlüğünü etkileyen düzenlemelerin dikkat çektiği belirtildi.

CİNSİYET DEĞİŞİMİ ZORLAŞIYOR

Taslakta Türk Medeni Kanunu’nun 40. maddesi üzerinde değişiklik planlandığı aktarıldı. Buna göre cinsiyet değiştirmek isteyen bireylerin en az 25 yaşında olması ve “üreme yeteneğinden kalıcı olarak yoksun” olduğunu dört farklı sağlık kurulu raporuyla belgelemeleri gerekecek.

Yapılacak değişiklikle, bu şartlar sağlanmadan yapılacak tıbbi müdahalelere yasak getiriliyor.

CEZAİ YAPTIRIMLAR GELİYOR

Taslakta Türk Ceza Kanunu’na “Kanuna aykırı cinsiyet değişikliği” adında yeni bir suç maddesi ekleniyor. Buna göre, yetkisiz kişilerin cinsiyet değiştirme müdahalesine 3 ila 7 yıl, çocuklara veya yetkisizce yapılan müdahalelerde ise 6 ila 14 yıl arası hapis cezası öngörülüyor.

Cinsiyetini izinsiz olarak değiştiren bireyler için de bir ila üç yıl arası hapis cezası verilebileceği belirtiliyor.

NİŞAN VE DÜĞÜN TÖRENİNE CEZA

Taslakta yer alan bir başka düzenleme ise aynı cinsiyetteki bireylerin kendi aralarında nişan ya da evlilik töreni düzenlemeleri durumunda 1 yıl 6 aydan 4 yıla kadar hapis cezası verilmesini öngörüyor.

Ayrıca, TCK’nın “Hayasızca Hareketler” başlıklı 225. maddesine, doğuştan gelen biyolojik cinsiyete ve genel ahlaka aykırı davranışta bulunanların 1 ila 3 yıl hapisle cezalandırılacağı yönünde ekleme yapılması planlanıyor.

GENEL AHLAK GEREKÇESİ ÖNE ÇIKIYOR

Teklifin gerekçesinde, bu düzenlemelerin “genel ahlaka aykırı” olduğu savunulan davranışlarla mücadele amacı taşıdığı ifade ediliyor. Tek tipleştirme ve cinsiyetsizleştirme akımlarına karşı “aile kurumunun ve sağlıklı nesillerin korunması” vurgulanıyor.

Evlenmenin sadece bir erkek ile bir kadın arasında yapılabileceği hatırlatılarak, aynı cinsiyetteki kişilerin bu yöndeki törenlerinin suç sayılacağına dikkat çekiliyor.