Yaz meyveleri cep yakacak! "En az yüzde 50 artış bekleniyor"
Yaklaşan 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü buruk karşılayan üreticiler, sert geçen ilkbaharın etkilerini derinden hissediyor. Özellikle elma, kiraz, erik ve armut gibi yaz meyvelerinde ciddi üretim kaybı yaşandığı bildiriliyor.
DW Türkçe'nin aktardığı bilgilere göre, sektörde faaliyet gösteren üretici ve komisyoncular, yazın pek çok meyvenin ya hiç tezgaha gelmeyeceğini ya da çok yüksek fiyatlarla satılacağını belirtiyor. Tahminlere göre, bazı meyve çeşitlerinde fiyat artışı yüzde 100’e kadar çıkabilirken, genel olarak fiyatların en az yüzde 50 oranında zamlanması bekleniyor.
SON 30 YILIN EN SERT ZİRAİ DONU
Çukurova, Ege ve Karadeniz gibi tarımsal üretimde ön planda olan bölgelerde son üç ayda meydana gelen don olayları, meyve verimini ciddi şekilde düşürdü. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 10-12 Nisan arasında kaydedilen sıcaklıkların bazı bölgelerde son 30 yılın en düşük seviyelerine gerilediğini belirtirken, 2014’teki büyük don olayından bu yana en geniş çaplı zararların yaşandığını vurguladı.
Türkiye’nin yaş meyve ve sebze üretiminde öncü şehirlerinden Antalya’da da durum iç açıcı değil. Antalya Toptancı Hali Komisyoncuları Derneği Başkanı Nevzat Akça, “Yaylalarda ve örtü altı seralarda meyve kalmadı. Bu yıl yaz meyvesi yok denecek kadar az. Ucuz meyve tüketimi artık mümkün görünmüyor” dedi.
“MEYVELERDE EN AZ YÜZDE 50 FİYAT ARTIŞI BEKLENİYOR”
Yaz döneminin sevilen meyveleri olan armut, kayısı, kiraz ve elmanın don olaylarından ağır hasar gördüğünü belirten Akça, çiçeklenme döneminde yaşanan soğuklar nedeniyle ürün kaybının bazı çeşitlerde yüzde 100’e ulaştığını ifade etti. Ortalama kaybın yüzde 50 civarında olduğunu belirten Akça, meyve fiyatlarının en az bu oranda artmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Akça, domates fiyatlarını örnek göstererek, “Halimizde domatesin kilogramı 15 ila 30 TL arasında değişiyor. İstanbul’a ulaştığında bu fiyat en az 50 TL olacak” dedi.
İHRACAT DA TEHLİKEDE
Tarım ve Orman Bakanlığı verileri, Türkiye'nin fındık, kayısı, incir ve kiraz üretiminde dünya lideri olduğunu ortaya koyuyor. Ancak don nedeniyle yaşanan rekolte kaybının, ihracat gelirlerinde de düşüşe yol açması bekleniyor.
Dünyadaki fındık üretiminin yüzde 67’si, kirazın yüzde 26’sı, incirin yüzde 27’si ve kayısının yüzde 23’ü Türkiye tarafından karşılanıyor. 2024 yılında taze meyve ve sebze ihracatı 3,4 milyar doları aşarken, sadece narenciye ihracatı 1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
“BAZI MEYVELER TEZGAHA HİÇ GELEMEDİ”
Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Ferhat Gürüz, yaşanan kayıpların özellikle sert çekirdekli meyvelerde net olarak görüldüğünü belirtti. Şeftali, nektarin, kiraz, kayısı ve elma gibi ürünlerin tezgaha ulaşamadığını dile getiren Gürüz, narenciye grubunda da ciddi zararlar bulunduğunu, net tablonun haziran ayı başında daha belirgin hale geleceğini söyledi.
Gürüz, don nedeniyle 2025 yılında ihracatta ciddi sıkıntılar yaşanabileceğini belirtti. Sert çekirdekli meyveler ve narenciye ihracatında arzın azalmasıyla birlikte fiyatların yükseleceğini kaydeden Gürüz, “Bazı ürünler yalnızca iç piyasayı karşılamaya yetecek kadar üretilebilecek” dedi. Sektör temsilcileri ihracattaki kaybın 1 milyar dolara ulaşabileceğini öngörüyor.
FINDIKTA FİYAT ARTIŞI DURDURULAMIYOR
Don olaylarından en fazla etkilenen ürünlerden biri de fındık oldu. Sakarya’da don öncesi kilogram fiyatı 120 TL olan kabuklu fındık, 5 Mayıs itibarıyla 185 TL’ye kadar yükseldi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Düzce’nin Akçakoca ilçesinde üreticilerle bir araya gelerek yaptığı açıklamada, yüksek rakımlı bahçelerde zararın yüzde 100'e yaklaştığını söyledi.
ÇİFTÇİ SAYISI ALARM VERİYOR
Bayraktar, doğal afetlerin yanı sıra artan üretim maliyetlerinin de etkisiyle çiftçi sayısının hızla azaldığını belirtti. 2021 yılında 1 milyon olan SGK'ya kayıtlı çiftçi sayısının, 2024'te 411 bine düştüğünü ifade eden Bayraktar, bu sayının önümüzdeki yıllarda daha da gerileyebileceğini söyledi.
Tarımda çalışanların yaş ortalamasının 59 olduğunu vurgulayan Bayraktar, gençlerin sektöre ilgisiz olduğunu ve bu durumun tarımın geleceğini tehdit ettiğini belirtti. Genç çiftçilerin sosyal güvenlik primlerinin devlet tarafından karşılanmasının, kırsalda tarımı sürdürmek için önemli bir teşvik olabileceğini dile getirdi.
“YANLIŞ TARIM POLİTİKALARI KRİZİ DERİNLEŞTİRDİ”
Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Hasan Murat Kapıkıran ise yaşanan don olaylarının bu derece yıkıcı etkiler yaratmasının, tarım politikalarındaki eksikliklerden kaynaklandığını söyledi. Kapıkıran, iklim değişikliği konusunda uzun yıllardır uyarılar yapılmasına rağmen Türkiye’de hâlâ bu krize uygun tarım politikalarının geliştirilmediğini ifade etti.
Ürün deseninin iklim gerçeklerine uygun hale getirilmesi gerektiğini vurgulayan Kapıkıran, don ve kuraklığın Türkiye gibi iklim geçişlerinin yoğun yaşandığı bir ülkede artık kalıcı risk unsuru haline geldiğini belirtti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.