Schengen vizesinde karaborsa şoku: Randevular 5 bin euroya satılıyor iddiası
Almanya ve AB'ye Schengen vizesi almak isteyen Türk vatandaşları şokta: Randevuların 250 Euro'dan başlayıp 5 bin Euro'ya kadar karaborsada satıldığı iddia ediliyor.
Almanya başta olmak üzere Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yönelik Schengen vizesi başvurularında yaşanan randevu krizi, karaborsa iddialarıyla yeni ve endişe verici bir boyuta taşındı. İddialara göre, resmi kanallardan randevu bulmak neredeyse imkansız hale gelirken, aracı olduğu öne sürülen bazı kişi ve kurumlar tarafından ele geçirilen randevular fahiş fiyatlarla satılıyor. Bu durum, öğrenci ve iş insanları dahil vizeye ihtiyaç duyan binlerce kişiyi mağdur ediyor.
Yıllar önce konsolosluk önlerindeki uzun kuyrukları bitirmek amacıyla getirilen online randevu sisteminin, şimdi bir karaborsa mekanizmasına dönüştüğü ileri sürülüyor. İddialara göre, özellikle turlar veya toplu başvuru yapan aracılar tarafından ele geçirilen randevular, 250 Euro'dan başlayıp 5 bin Euro'ya kadar çıkan fiyatlarla satılıyor.
“Altın”, “Platin”, “VIP” gibi isimler altında, resmi aracı kurum iDATA üzerinden yönlendirildiği iddia edilen bu başvurulardan yüksek ücretler alınmasına rağmen, vize alma garantisi ise kesinlikle verilmiyor. Dahası, randevu bulup başvuru yapabilen şanslı kişilere bile genellikle uzun süreli vize yerine sadece 3 ila 5 günlük vizeler verildiği belirtiliyor. Randevu alamayan vatandaşların bekleme sürelerinin ise ortalama 11 ayı aşıp 1 yıla kadar çıktığı ifade ediliyor.
BÜYÜKELÇİLİK ÇÖZÜMSÜZ MÜ? "YOĞUNLUK" BAHANESİ 5 YILDIR AYNI İDDİASI
Sözcü'den Ali Gülen'in haberine göre, Türkiye’deki Alman Büyükelçiliği'nin bu krizi çözmekte yetersiz kaldığı iddia ediliyor. Büyükelçiliğin internet sitesinde yer alan “yoğunluk nedeniyle süreç uzun sürebilir” şeklindeki açıklamaların son 5 yıldır neredeyse hiç değişmeden tekrarlandığı ileri sürülüyor. Haberde ayrıca, iki ülke yetkililerinin sorunu yanlış bir zeminde ele aldığı ve bir zamanlar gündemde olan “AB’ye vizesiz seyahat” tartışmasının artık tamamen rafa kalktığı savunuluyor.
Yetkililerin zaman zaman AB'ye girişte bir avantaj gibi sunduğu biyometrik pasaportların da bu soruna bir çözüm olmayacağı iddia ediliyor. Biyometrik pasaportların, sınır kapılarındaki pasaport kuyruğunu azaltmak dışında vize sürecine bir katkısının olmayacağı, aksine AB ülkelerine giriş yapan her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının bu yolla sistemli bir şekilde kaydedileceği ("fişleneceği") endişesi dile getiriliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.