Ortadoğu kayıyor: İran'dan İsrail'e 200 füze! Tel Aviv misillemeye hazırlanıyor

Derleyen: SÜEDA İLKER

Ortadoğu'da tansiyon zirveye çıktı. İsrail’in 13 Haziran’da İran’ın nükleer tesislerini hedef alan geniş çaplı hava saldırılarına, Tahran yönetimi ertesi gün 200’e yakın balistik füzeyle karşılık verdi. Saldırılar, her iki ülkede de sivilleri hedef alırken, uluslararası kamuoyu olası bir bölgesel savaşın eşiğinde olunduğu konusunda alarma geçti.

İran devlet medyası, İsrail’in saldırılarında aralarında çocukların da bulunduğu 60 kişinin hayatını kaybettiğini, 14 katlı bir konut binasının tamamen yıkıldığını açıkladı. İran’ın karşı saldırısında ise İsrail’de üç kişi yaşamını yitirirken, onlarca kişi yaralandı. İsrail’in hava savunma sistemleri bazı füzeleri havada imha etse de, çok sayıda füze yerleşim bölgelerine ulaştı.

İSRAİL’DEN AÇIK TEHDİT

İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, İran’ın saldırılarını “kırmızı çizginin aşılması” olarak niteleyerek, “Eğer İran dini lideri Ali Hamaney saldırıları sürdürürse, Tel Aviv değil, bu kez Tahran yanar” dedi. İsrail Genelkurmay Başkanı Tomer Bar ise, İran’ın hava savunmasının büyük ölçüde devre dışı bırakıldığını ve “İran’a giden yolun artık açık olduğunu” savundu.

ABD'DEN DESTEK, DÜNYADAN ENDİŞE

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail’in saldırılarını destekleyerek İran’a sert bir uyarıda bulundu: “Eğer nükleer programınızı hızla geriletmezseniz, çok daha ağır sonuçlarla karşılaşacaksınız.” Öte yandan ABD ordusu da İran füzelerinin bir kısmının vurulmasında İsrail’e yardım ettiğini doğruladı.

İran ise ABD’ye, saldırılara müdahil olan bölgesel askeri üslerin hedef alınabileceği uyarısında bulundu. İran’ın müttefiki Husi milislerinin İsrail’e gönderdiği bir füzenin Batı Şeria’ya düşmesi sonucu beşi çocuk olmak üzere beş Filistinli hayatını kaybetti.

NÜKLEER TESİSLERDE BÜYÜK TAHRİBAT

İsrail, operasyonun amacının İran’ın nükleer silah üretimine yönelik son adımları durdurmak olduğunu öne sürüyor. Tel Aviv yönetimi, Esfahan ve Natanz’daki nükleer tesislerin ağır hasar gördüğünü, onarılmasının haftalar süreceğini belirtti. İran ise programının tamamen sivil amaçlı olduğunu savunurken, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması (NPT) kapsamındaki yükümlülüklerine bağlı kaldığını iddia ediyor.

GÖRÜŞMELER ASKIYA ALINDI

Taraflar arasındaki gerilim sürerken, bu hafta Umman’da yapılması planlanan İran-ABD nükleer müzakereleri tehlikeye girdi. İran Dışişleri Bakanlığı, “ABD bir yandan müzakere masasına oturuyor, diğer yandan İsrail’e ülkemize saldırma yetkisi veriyor. Bu tutumla diyaloğun anlamı kalmadı” açıklamasını yaptı.

Yaşanan gelişmelere karşı Papa Leo, “nükleer tehditlerden arınmış bir dünya” için diyalog ve adalet temelli bir barış çağrısında bulundu. “Kimse kimsenin varlığını tehdit etmemeli. Her ülkenin barış için sorumluluk alması gerekir” dedi.