Netanyahu’nun İran operasyonu: Güvenlik mi, imaj tazeleme hamlesi mi?

Netanyahu’nun İran operasyonu: Güvenlik mi, imaj tazeleme hamlesi mi?
İsrail'in son saldırıları sadece Tahran'ın nükleer programını hedef almakla mı sınırlı, yoksa Başbakan Netanyahu kendi siyasi geleceği için daha büyük bir oyun mu kuruyor? Uzmanlara göre operasyonun perde arkasında çok katmanlı bir strateji bulunuyor.

İsrail’in 13 Haziran sabahı başlattığı ve “Yükselen Aslan” adı verilen operasyon, kamuoyuna İran’ın nükleer kapasitesini sınırlandırmayı amaçlayan önleyici bir saldırı olarak sunuldu.

Ancak Washington merkezli Al-Monitor, bu saldırının yalnızca bir güvenlik hamlesi olmadığını öne sürüyor. Zira hem iç siyasette hem de uluslararası arenada yıpranan Netanyahu’nun, bu operasyonla kendi siyasi imajını yeniden yapılandırma arayışında olabileceği iddia ediliyor.

HEDEFTE SADECE NÜKLEER PROGRAM MI VAR?

Netanyahu’nun uzun süredir İran’ın nükleer programını İsrail için birincil tehdit olarak gördüğü biliniyor. Al-Monitoranalizine göre, İsrail’in bu operasyonu gerçekleştirme motivasyonu yalnızca İran'ın nükleer gelişimini yavaşlatmak değil. Eski İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Eran Etzion, “Operasyon, İran’ın nükleer programını bir ila iki yıl geciktirmeyi amaçlıyor olabilir; tamamen ortadan kaldırmak gerçekçi değil” değerlendirmesinde bulunuyor.

İsrail'in operasyonu, ABD'nin İran'la müzakere sürecini destekler gibi görünen yaklaşımıyla da çelişiyor. Ancak bazı analistlere göre Netanyahu, İran'ın ABD’ye doğrudan saldırı düzenleyerek Trump yönetimini savaşa dahil etmesini umuyor olabilir.

REJİM DEĞİŞİKLİĞİ HEDEF Mİ?

Netanyahu’nun doğrudan rejim değişikliği çağrısı yapmasa da İran halkına "rejime karşı ayağa kalkın" şeklindeki ifadeleri, bazı uzmanlarca Tahran'da istikrarı bozma hedefi olarak yorumlanıyor. İsrailli kaynaklar, İran'daki “hükümet sembollerinin” hedef alınmasının bu stratejinin bir parçası olduğunu belirtiyor.

Bu saldırıların, İran’la yapılacak potansiyel nükleer anlaşmaları şekillendirmeyi de hedeflediği düşünülüyor. Netanyahu, yalnızca “Libya modeli”ne benzer, yani İran’ın tüm nükleer kapasitesini tamamen ortadan kaldıran bir anlaşmayı kabul edeceğini açıkça ifade etmişti.

NETANYAHU'NUN SİYASİ HESAPLARI

İsrail’in İran’a yönelik bu adımı, Başbakan Netanyahu'nun ülke içinde ciddi siyasi baskı altında olduğu bir dönemde geldi. Hem yolsuzluk davası hem de 7 Ekim Gazze savaşındaki başarısızlık algısı, liderin popülaritesini ciddi şekilde sarstı. Eran Etzion, “Bu kampanya Netanyahu’ya olağanüstü hal ilanı ve iç gündemi erteleme fırsatı veriyor” diyor.

İsrail'den bir siyasi kaynak ise Al-Monitor’a yaptığı açıklamada, “İran’a saldırı, Netanyahu’ya Gazze’deki insani krizden dikkatleri başka yöne çekme imkânı sunuyor” ifadelerini kullandı. Aynı kaynak, bu saldırının uluslararası desteği yeniden kazanmak için kullanıldığını da ekliyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.