Esir takasında şok iddia: Ramallah’a ulaşan mahkumların işkence gördüğü iddia edildi

Derleyen: SÜEDA İLKER

Gazze'de sağlanan tarihi ateşkes anlaşmasının en hassas adımlarından biri olan esir takası, Batı Şeria'da hem sevinç hem de endişeyle karşılandı. İsrail tarafından serbest bırakılan Filistinli mahkumları taşıyan otobüslerin Ramallah'a ulaştığı anlar canlı yayınlarla dünyaya duyurulurken, ailelerin kavuşma anlarına, cezaevlerinde kalanların durumu ve serbest bırakılanların maruz kaldığı iddia edilen kötü muameleye ilişkin endişeler eşlik etti.

Canlı yayınlanan görüntülerde, İsrail cezaevlerinden serbest bırakılan Filistinli mahkumları taşıyan otobüslerin Batı Şeria'nın Ramallah kentine ulaştığı görüldü. Kalabalıkların sevinç gösterileriyle karşıladığı otobüslerden inen esirler, uzun bir aradan sonra aileleriyle kucaklaştı. Daha önce, İsrail'in güneyindeki Negev Hapishanesi'nden ayrılan ve Gazze'ye gidecek esirleri taşıyan otobüsler de yola çıkmıştı. Bu anlar, ateşkes anlaşmasının sahada somut olarak hayata geçtiği en önemli anlardan biri oldu.

"ACIMASIZ İŞKENCEYE MARUZ KALDILAR"

Ancak bu sevinçli anlara, Birzeit Üniversitesi'nden akademisyen Basil Farraj'ın ortaya attığı ciddi iddialar gölge düşürdü. Farraj, İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerin "en acımasız ve şiddetli işkenceye" maruz kaldığını ve bu nedenle serbest bırakılanların "korkunç" bir durumda olmasının muhtemel olduğunu söyledi.

El Cezire'ye konuşan Farraj, "7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail hapishanelerinde işkence ve şiddetin sistematik olarak uygulandığını, mahkumların acımasız bir kampanyaya maruz kaldığını biliyoruz. Vahşice dövüldüler, işkence gördüler ve ihlallere uğradılar. Cinsel şiddet hikayeleri duyduk ve tanık olduk," dedi. Farraj, bu tahliyelerin İsrail hapishanelerinde kalan diğerlerinin "mücadelesinin sonu anlamına gelmediğini" de sözlerine ekledi.

Takasın diğer tarafında ise bir belirsizlik hakim. Hamas'ın, Gazze'de tuttuğu hayattaki 20 İsrailli esirin tamamını serbest bıraktığı teyit edilirken, anlaşma kapsamında iade edilmesi gereken ve hayatını kaybetmiş olan 28 esirin naaşlarının ne zaman teslim edileceği konusu ise henüz netlik kazanmadı. Bu konu, anlaşmanın tam olarak uygulanmasındaki kritik pürüzlerden biri olarak görülüyor.