Epstein dosyasında son günler raporu: O hücreye dönmekten korkuyorum

Dünyayı sarsan cinsel ticaret ağının mimarı Jeffrey Epstein’in hapishane hücresindeki şüpheli ölümü, Adalet Bakanlığı’nın yayımladığı yeni belgelerle bir kez daha tartışmaların merkezine oturdu. Resmi kayıtlara "intihar" olarak geçen ancak kamuoyunda "susturulduğu" yönündeki inancın hiç bitmediği olayla ilgili ortaya çıkan son raporlar, milyarder sapığın hapishanedeki son günlerinde büyük bir korku ve psikolojik yıkım içinde olduğunu gözler önüne serdi. Belgeler, Epstein'in ölümünden hemen önce yaşadığı travmatik olayları ve hücresine dönmemek için yetkililere yalvardığını ifşa etti.

Dosyalardaki en çarpıcı detay, Epstein’in ölümünden haftalar önce, 23 Temmuz 2019 gecesi saat 01.27’de yaşanan "ilk intihar girişimi" veya "saldırı" olarak nitelendirilen olayla ilgili. New York’taki Metropolitan Correction Center’ın Özel Barındırma Ünitesi’nde (SHU) yaşanan olay sonrası hazırlanan tıbbi raporlarda, Epstein’in boynunun alt kısmında dairesel kızarıklıklar, sürtünme izleri ve sol dizinde yaralanmalar tespit edildiği belirtildi. Ancak olayın asıl ürkütücü yanı, Epstein'in tepkisiydi. Yapılan muayenede Epstein, boynundaki bu izlerin nasıl oluştuğunu "hatırlamadığını" söyledi. O gece Epstein’in hücre arkadaşı olan eski polis Nicholas Tartaglione ise Epstein’i baygın halde bulduğunu ve hayata döndürmeye çalıştığını iddia etti

Psikolog raporları, Epstein'in o dönemde yaşadığı paranoyayı ve çaresizliği de kayıt altına aldı. Değerlendirme raporuna göre Epstein, olaydan önceki beş gün boyunca hücresindeki aşırı gürültü nedeniyle geceleri sadece 30 dakika uyuyabildiğini, sürekli kabuslar gördüğünü ve her yarım saatte bir uyandığını anlattı. Psikoloğun notlarında, Epstein’in "aynı hücreye geri dönme konusunda yoğun ve belirgin bir kaygı yaşadığı" vurgulandı. Hücresine dönmekten ölümüne korkan Epstein'in bu ifadeleri, "Onu o hücrede bekleyen bir tehdit mi vardı?" sorusunu yeniden gündeme getirdi. Bu yeni belgeler, Epstein'in kendi canına mı kıydığı yoksa korktuğu o hücrede "birileri tarafından" mı susturulduğu tartışmalarını daha da alevlendirdi.