Avrupa Birliği’nde nüfus artışı devam ediyor: 2025’te 450,4 milyon kişiye ulaşıldı

Avrupa Birliği’nin demografik yapısında dikkat çeken bir artış yaşanıyor. 2024 yılı başında 449,3 milyon olan toplam nüfus, 2025 yılı itibarıyla 450,4 milyona ulaştı. Avrupa İstatistik Ofisi Eurostat’ın 1 Ocak 2025 tarihli güncel verilerine göre, bu artışın arkasında yalnızca doğal nüfus artışı değil, aynı zamanda kıtaya yönelen göç dalgası da etkili oldu. Veriler, Avrupa’daki büyük ülkelerin nüfusunu korumaya devam ettiğini, küçük ülkelerde ise daha sınırlı bir değişim yaşandığını gösteriyor. Demografik değişim, özellikle sosyal politikalar, ekonomik kalkınma ve istihdam dinamikleri açısından Avrupa Birliği yönetimi için kritik bir başlık olmayı sürdürüyor.

EN KALABALIK ÜLKE YİNE ALMANYA OLDU

83,6 milyonluk nüfusuyla Almanya, Avrupa Birliği’nin en kalabalık ülkesi olma unvanını bu yıl da korudu. Almanya’yı 68,6 milyonla Fransa, 58,9 milyonla İtalya, 49,1 milyonla İspanya ve 36,5 milyonla Polonya takip etti. Bu beş ülke, AB nüfusunun önemli bir kısmını oluşturuyor ve ekonomik-siyasi ağırlıklarıyla Birlik içinde merkezi bir konumda yer alıyor.

NÜFUSU EN AZ OLANLAR: MALTA VE LÜKSEMBURG

AB içinde nüfusu en az olan ülkeler sıralamasında ilk sırayı 574 binle Malta aldı. Onu 681 bin nüfuslu Lüksemburg izledi. Bu iki ülke, özellikle hizmet sektörü ve finans merkezi olmalarıyla öne çıkarken, sınırlı yüzölçümü ve düşük doğum oranları sebebiyle nüfus artışı daha durağan seyrediyor.

DEMOGRAFİK DENGELER GÖÇ VE YAŞLANMAYLA ŞEKİLLENİYOR

Avrupa Birliği ülkelerindeki nüfus artışı, büyük oranda göç akışlarının etkisiyle dengeleniyor. Birçok ülke doğum oranlarının düşüklüğü nedeniyle doğal nüfus artışında sınırlı kaldı. Yaşlanan nüfus yapısı ve emekli sayısındaki artış, birçok başkentte sosyal güvenlik sistemine yönelik reform tartışmalarını hızlandırmış durumda. Buna karşılık, göçmen nüfusun artması iş gücü piyasasında geçici bir rahatlama sağlasa da toplumsal entegrasyon konusunda yeni soruları da beraberinde getiriyor.

Eurostat’ın ortaya koyduğu nüfus trendleri, Avrupa Birliği’nin gelecekte nasıl şekilleneceğine dair ipuçları veriyor. Ekonomik kalkınmanın sürdürülebilirliği, yaşlı nüfusun bakım ihtiyaçları, istihdam piyasasının dengelenmesi ve genç kuşakların desteklenmesi gibi başlıklar, AB’nin uzun vadeli stratejilerinde önemli yer tutacak. Nüfus artışının bölgesel farklılıklar göstermesi de Birlik içindeki kaynak dağılımı ve politikaların yeniden gözden geçirilmesini kaçınılmaz kılıyor.