AB’de maaş sorma dönemi bitiyor: Kim ne kazanıyor şeffaf olacak
Avrupa Birliği (AB) üye ülkelerinde, cinsiyetler arası kalıcı ücret farkını gidermek amacıyla hazırlanan yeni maaş şeffaflığı kuralları için son tarih yaklaşırken, birçok ülkenin henüz harekete geçmediği ortaya çıktı. Avrupa İstatistik Ofisi'ne (Eurostat) göre AB'de kadınlar, saatlik bazda erkeklerden ortalama %12 daha az kazanıyor. Bu farkı kapatmak için tasarlanan ve "eşit işe eşit ücret" ilkesini güçlendirmeyi amaçlayan direktifin 7 Haziran 2026'ya kadar ulusal yasalara entegre edilmesi gerekiyor. Ancak Euronews Business'ın derlemesine göre, Birlik genelinde ilerleme oldukça yavaş.
Yeni yönerge, milyonlarca çalışan için devrim niteliğinde değişiklikler vaat ediyor. Maaşların gizli tutulmasına dayalı iş kültürünü sona erdirerek, çalışanların iş başvurusunda bulunmadan önce maaş aralığını bilmesini zorunlu kılıyor. Bu durumun, özellikle genç çalışanlar, ebeveyn izninden dönenler veya geçmişte aynı iş için düşük ücret almış kişiler için pazarlık gücünü artırması ve belirsizliği ortadan kaldırması hedefleniyor. Ancak bu devrim niteliğindeki yasanın uygulanması, gelecek yılki son tarihi kaçırma riskiyle karşı karşıya.
Addleshaw Goddard hukuk firmasının Eylül 2025 itibarıyla hazırladığı uygulama takip raporu, üye ülkelerin yavaşlığını gözler önüne serdi. 27 AB ülkesinden 10'u, direktifin uygulanması için henüz hiçbir adım atmış değil. Bu ülkeler: Avusturya, Bulgaristan, Hırvatistan, Danimarka, Yunanistan, Macaristan, İtalya, Letonya, Lüksemburg, Portekiz ve Slovenya.
Sekiz ülkede (Güney Kıbrıs, Çekya, Estonya, Finlandiya, Fransa, Romanya, Slovakya ve İspanya) taslak yasaların hazırlanması için komiteler kurulmuş durumda ancak henüz somut bir metin yok. İrlanda, Litvanya, Hollanda ve İsveç taslak yasaları yayımlamışken; Belçika, Malta ve Polonya kısmi uygulama sürecine başladı. PwC'ye göre, taslağı hazır olan Hollanda bile uygulama tarihini 1 Ocak 2027'ye ertelediğini duyurdu.
GECİKMENİN NEDENİ SİYASİ KRİZLER VE İŞVEREN YÜKÜ
Uzmanlar, yavaş ilerlemenin birden fazla nedeni olduğunu belirtiyor. Addleshaw Goddard'tan Monika Krzyszkowska Dabrowska, yasanın işverenler için "hem devrim niteliğinde hem de sorunlu" olarak algılandığını belirtti. Direktif, işverenlere ek yükümlülükler getirirken, çalışanlara da daha geniş kapsamda dava açabilme hakkı tanıyor ve bu da hukuki alanı yeniden şekillendiriyor.
İstihdam Çalışmaları Enstitüsü’nden (IES) Dr. Duncan Brown ise asıl engelin siyasi çalkantılar olduğunu vurguladı. Brown, COVID-19 pandemisiyle başlayan ekonomik dalgalanmaların, Ukrayna'daki savaş ve artan savunma harcamalarının, hayat pahalılığı krizlerinin ve aşırı sağ popülizmin yükselişinin ulusal hükümetlerin önceliklerini değiştirdiğini belirtti. Bu acil gündem maddeleri nedeniyle, zaten yoğun olan yasama takvimlerinin "ciddi biçimde sıkıştığını" ve maaş şeffaflığı gibi konuların ertelendiğini ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.